Akıncı'nın 'Tek Adam' siyaseti KKTC'yi gerdi...
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, geçtiğimiz günlerde önce Washington'da sonra da KKTC'de yaptığı açıklamalarda Kıbrıs sorununun çözümü konusunda federasyon çalışmalarının artık tıkandığını ifade ederek, bu konuda ısrarcı olan Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile farklı düşüncelere sahip olduklarını söylemişti. Özersay'ın bu açıklamasına Akıncı'dan tepki geldi. Akıncı, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada bu tür konuların medya önünde tartışılmasından yana olmadığını söyledi. Bu arada hükümetin CTP kanadından da bazı milletvekilleri koalisyon protokolüne aykırı hareket ediyor diye Özersay'a sözlü sataşmada bulundular. Özersay özellikle CTP milletvekili Doğuş Derya'ya verdiği cevapta boş konuştuğunu ve muhatabı olmadığını bildirdi. CTP Genel Başkanı ve Başbakan Erhürman CTP milletvekillerini Başbakanlıkta toplantıya çağırdı ve durum değerlendirmesinde bulundu. Koalisyon hükümetinde şu an olmasa da ileriki günlerde Kıbrıs sorununun nasıl halledileceği, hangi çözüm modelinin takip edileceği konusunda bir problemin, krizin yaşanması kaçınılmazdır.
Koalisyon ortağı HP ve DP federal çözüme inanmadıklarını defalarca açıklamıştır. Aslında KKTC Meclisi'nde temsil edilen 4 partinin (UBP-YDP-HP-DP) 35 milletvekili federasyona karşıdır. Bu partilerin bir araya gelip Kıbrıs sorunu gibi hayati bir konuda bundan sonraki süreçte izlenmesi gereken yol/politika ile ilgili neden bir karar almadıkları tamamen iç politik hesapların bir sonucudur... HP ve DP Kıbrıs sorunu nedeniyle hükümeti en azından şu sıralar bozmak istememektedir. Bu iki partinin liderleri, Özersay ve Denktaş'ın, 2020'deki Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olacakları bekleniyor. Denktaş'ın DP'si son seçimlerde oldukça taban kaybetmiştir ve Cumhurbaşkanlığı seçiminden mevcut şartlarda başarı ile çıkacak bir sonuç alması oldukça zordur. Özersay'ın ise ipi göğüslemesi için muhakkak millî partilerin, UBP ve YDP gibi partilerin oylarına da ihtiyacı olacaktır. HP ile UBP olası bir koalisyon hükümeti için birbirlerini yoklamaya başladılar bile...
UBP içindeki bir kısım milletvekili ise genel seçimlere kadar beklenilmesini, mevcut koalisyon hükümetinin zayıflamasının, oy kaybının kaçınılmaz olduğunu ve UBP'ye tek başına iktidar olma yolunun açılacağını söylemektedir. Aynı milletvekilleri Cumhurbaşkanlığı seçiminde UBP'nin kendi içinden aday göstermesinin de şart olduğunu dillendirmektedir. Koalisyonun federasyoncu kanadı CTP ile TDP ise halihazırda Cumhurbaşkanı Akıncı'nın federasyon tezine destek vermektedir. TDP'nin Cumhurbaşkanlığı seçiminde Akıncı'yı desteklemesi beklenirken, CTP'nin ise kendi adayını çıkaracağı tahmin ediliyor. CTP'nin doğru dürüst bir aday çıkarması halinde Akıncı'nın ilk turda ancak 4. sırada gelmesi, devre dışı kalması bekleniyor. İşte bu iç siyasi gelişme ve tartışmalar geçtiğimiz hafta Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'nun adaya yaptığı ziyaret ile daha da gerilmiştir.
Kara leke...
Çavuşoğlu'nun geçtiğimiz hafta geldiği Akıncı'yı hedef alan uyarıları gündeme bomba gibi düşmüştür.
Çavuşoğlu'nun, "İkircikli tutumlar görüyoruz, söylemler görüyoruz, kurnazlıklar görüyoruz. Niçin müzakere edeceğiz, yine federal bir çözüm için mi?.. Kıbrıs Davası büyük bir davadır. Kıbrıs davası birilerinin siyasi ideolojilerine veya siyasi hırslarına kurban edilmeyecek büyük bir davadır. Bunu da hiç kimse aklından çıkarmasın... Ben böyle istiyorum, ben böyle demiştim, böyle söyleyeceğim diyerek Kıbrıs davasına tek başına kimse yön vermeye çalışmasın. Bugün adaya gelmemizin sebebi de budur." diye CB Akıncı'yı hedef alması ve çökmüş, bitmiş federal çözüm modelinden vazgeçmesi için Akıncı'ya uyarıda bulunması son yıllarda KKTC siyasetinde görülmemiş bir durumdur. Akıncı'nın tek adamlığa soyunup, en iyisini ben bilirim, ben yaptım oldubitti diye sorumsuzca yürüttüğü siyaseti bizi bu duruma getirmiştir. Akıncı'nın KKTC Meclisi'ne ve Türkiye'ye danışmadan, istişare etmeden verdiği ödünler millî davamıza her geçen gün zarar vermektedir. Akıncı-Çavuşoğlu arasındaki görüşmede, sadece federal çözüm modelinin masada olmadığı, yeni çözüm modellerinin de masada olacağı konusunda mutabakat sağlanmasına rağmen Akıncı daha Çavuşoğlu adadan ayrılmadan birbiri ardına yaptığı açıklamalarla, varılan mutabakata ters olacak şekilde, federal çözüme bağlılığını teyit etme ihtiyacı duymuş ve dengesiz, güvenilmez siyasetine bir yeni kara leke daha eklemiştir. AKP iktidarı döneminde Kıbrıs siyasetindeki tutarsızlıklar, zikzaklar ve kararsızlıklar nedeniyle çok zaman kaybedilmiştir. Neticede ebedi liderimiz Denktaş'ın savunduğu iki devletli çözüm modeline gelinmiştir ve bu siyaset ileri götürülmeli geri adım atılmamalıdır...