Akıl hastanesinin kapısını kim açtı?
Bu ülkede "Beni tefe koyarlar ama keşke Yunan galip gelseydi. Ne hilafet yıkılırdı. Ne şeriat yıkılırdı. Ne medreseler lağvedilirdi. Ne hocalar asılırdı. Hiç biri olmazdı" diyen tarihçiler var.
Adam Yunan'ın ne yapacağını ya da yapmayacağını Yunandan daha iyi biliyor. Bu ülkenin düşmanını bu kadar iyi tanıyan bir tarihçisi (!) varsa sırtı yere gelmez. Kim bilir belki de bu tür aklını bütünüyle kaçırmış tarihçilere göre Yunan Megalo İdea'yla ve İzmir'i işgal ederek şeriatı getirmek istiyordu! Yanlış anlaşıldı!
Bu ülkede "İngiliz Muhipleri Cemiyeti", "Wilson Prensipleri Cemiyeti" vardı. Marifetleri cümle âlemce bilinirdi. Bir Yunan Muhipleri cemiyeti yoktu o da bu sefil türler tarafından yeni kurulmuş.
Cumhuriyetin kuruluşu sırasında yüz ellilikler listesinden söz edilirdi. Galiba bu liste yüz ellilik değil yüz elli binlikler listesiydi.
İş bununla bitmiyor bu ülkede ses duvarını değil, başta tarih ile ar ve namus duvarını aşan bilim adamları (!) da mevcuttur. Adı lazım değil o da şöyle zırvalıyor: "Çanakkale ve Bursa'da genelev olarak kullanılan camiler var. Ahır olarak kullanılan camiler var. Türkiye'de, camileri kapatıyorlar müessese olarak."
İyi de 1915'lerde "Genelev" tabiri kullanılmazdı. O dönemde bu kavramın adının "Umumhane" olduğu bu büyük mucidin gözünden kaçmış olmalı!
Çanakkale şehitlerine, camiye, ülkenin kurucu iradesine ve cumhuriyete böyle bir iftira ve hakareti ancak bir iblis yapabilir.
"Çanakkale içinde aynalı çarşı" türküsünde geçen "Çanakkale içinde vurdular beni, ölmeden mezara koydular beni" ifadesini dayanak göstererek yaralı askerlerin canlı canlı toprağa gömüldüğünü söyleyen insancıklar var bu ülkede.
Bilim adamı ve bilimsel araştırma işte budur!!!
Bu memlekette profesör titri olan bazı kimseler şu sözleri edebiliyor: "Ben daha çok cahil ve okumamış tahsilsiz kesimin ferasetine güveniyorum. Ülkeyi ayakta tutacak olanlar, okumamış, hatta ilkokul bile okumamış, üniversite okumamış cahil halktır... Türkiye'nin okumuş kesimi, profesörlerden başlayarak geriye doğru en tehlikeli olanlar üniversite mezunları. Olayları en rahat okuyanlar ilkokul mezunları. Çünkü zihinleri berrak."
Cahilliğin, okuma yazma bilmemenin ne denli faziletleri olduğunu yazının icadından sonra ilk kez bu zatı muhteşem keşfetmiş. Kendisinin Cübbeli gibi neden bir şeyhliği, şıhlığı tercih etmeyip de üniversitede ikamet ettiğini de halk merak ediyor!
Bir de Orvelyen Big Brader devletinde cehalet fazilet olarak nitelenmişti. Orada devleti yöneten "Parti'nin istediği mutlak köleliktir. Çünkü 'cahillik güçtür.' Devletin istediği de gücü, sonsuza dek elinde tutmaktır."
Şimdi Allah korusun bu adamı okumaları yazmaları helak eder. Acilen bu adamı okumayıp yazmayacak şekilde tecrit altına alınmalı YÖK Başkanı yapılmalıdır!
Üniversitede Öğretim Üyesi olarak görev yapan zat şunları söylüyor: "Hz. Nuh'un cep telefonu vardı! Gemiye binmeyen oğlunu ikna etmek için cep telefonuyla görüştü."
Tamam, da sıradan vatandaşlar da bu görüşmenin görüntülü mü yoksa görüntüsüz mü olduğunu merak ediyor. Bu zatın ahir ömrünü halkın merakını giderecek bu konuda yapmasını talep ediyor!
Bir başkası ise "Google'ı kullanan, ilk icat eden Sultan Abdülhamid Han'dır. Gidemiyor, ulaşım imkânları yok... Ne yapıyor; fotoğrafını çektiriyor, izliyor. Oradan bir şey üretiyor. Google'ın ilk mucidi bu anlamda Sultan Abdülhamid Han'dır." diyor.
İnternetin hangi padişah tarafından bulunduğunu, bilgisayarın Musa ya da İsa tarafından nasıl kullanıldığını bu allameler açıklamalıdır.
Bu zatların zırvaları görülünce Türkiye'de sefaletin tarihinin henüz yazılmadığı anlaşılır.
Akıl hastanelerinin kapıları sonuna kadar açılırsa olacak budur.