Türkiye son yılların en önemli seçimini geride bıraktı. Türkiye bir dört yıl daha AKP ile yola devam edecek. Son bir aydır ekonomi dünyasında yaşanan gerginlik seçimle birlikte bitti. Peki bugünden sonra Türkiye’yi ekonomi açısından ne bekliyor? Bu soruya yanıt aramadan önce şunu hatırlatalım: Son iki ayda yaşanan ekonomik çalkantıdan CHP sorumlu gösterilmişti.
İddialara göre, bazı anketlerde özellikle yurtdışı kaynaklı olanlarda CHP’nin oylarının artması Türkiye’de yatırım yapan yabancıların rahatsız olmasına neden olmuş ve Türkiye’den çıkmışlardı. Tabii ki bunlar bir iddiaydı.
Şimdi artık kimsenin söyleyecek bir sözü yok. Ak Parti oy oranını yükselterek yüzde 50’nin üzerinde oy aldı. Şimdi ekonomi zamanı. Hükümet önümüzdeki günlerde suçlayacak hiçbir kesim bulamayacaktır. Faizlerin yükselmesinden, borsanın düşmesine ve zam fırtınasına hiçbir bahane bulunamayacak.
Bugünden itibaren herkesi zor günler bekliyor; en çok da hükümeti. Önünde bir cari açık sorunu var. Son iki ayda yabancı yatırım şirketlerinin sık sık uyarılarına neden olan konu. Dünyada sıcak para fırtınası sona erdi. Yani yalancı bahar bitti. Sıcak para Türkiye gibi bir çok ülkeyi terk etmeye başladı. Bu nedenle hükümet cari açığı kapatmak için halka acı reçete sunmak zorunda kalacaktır. Halk istese de istemese de bu acı reçetenin ilacını almak zorunda kalacak. Hükümetin acı reçetesinde elbette zam olacak. Zammın kaynağı ise ihracatın ithalatı karşılama oranını yükseltmek için dövizde sert yükselişlere izin verecektir. Merkez Bankası seçim öncesi zam fırtınasına neden olur korkusu ile döviz alım ihalesini bırakmıştı. Artık hem rezevri güçlendirmek hem de Türk Lirası’nın değerini düşürmek için daha fazla döviz alacaktır. Dövizdeki her 1 liralık yükseliş Türkiye’de zam fırtınasına neden olacak. Zaten her gün artan petrol fiyatları yüksek dövizle ciddi rakamlara ulaşabilir. Bu da Türkiye’de iğneden ipliğe her şeye zam anlamına geliyor.
Gelelim borsaya...
Hükümetin gözdesi İMKB’ye. İMKB son iki ayda dünya borsalarının tersine bir performans sergiledi. Yani yabancıların satışları nedeniyle düşüş yaşadı. Hükümetin güçlü bir şekilde yeniden iktidara gelmesi borsada kısa süreli bir yükseliş getirebilir. Ancak bu yükselişin yabancılar için biraz daha satış fırsatı olacağı yolunda görüşler hakim. Para piyasalarında gerçekten sıkıntılı bir dönüm başlıyor. Dahası hükümetin önünde hiçbir bahane kalmadı. Yani finans piyasaları için öne süreceği hiçbir bahane kalmadı. Ak ve kara birkaç ay içerisinde ortaya çıkacak.
Piyasa daralacak
Hükümetin son birkaç ayda bankalar üzerinde bir baskısı vardı. Özellikle artan kredi hacmini ekonominin ısınmasına neden olarak gören Ali Babacan ve ekibi artık bankalar üzerindeki baskısını daha da arttıracaktır. Yani bankalar için zor bir dönem başlıyor. Öyle yurtdışından parayı getirip burada kredi olarak dağıtmaları eskisi gibi kolay olmayacak.Bu da özellikle konut ve diğer tüketim piyasasında ciddi daralmaya neden olacak. Hükümet bu daralma ile ekonomiyi soğutmaya çalışacak. Başarılı olabilecek mi? Bunu hep birlikte göreceğiz. Ancak bir gerçek var ki, herkes için zor ve sıkıntılı bir dönem başlıyor. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!
