Ah Baasçı AKP, ah!
Beşşar Esad, Suriye’nin resmî Devlet Başkanıdır.
AKP hükûmeti, Başbakan Erdoğan Başkanlığı’ndaki Türkiye Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu ile Beşşar Esad Başkanlığındaki Suriye Bakanlar Kurulu müşterek toplantı yapmış ve AKP Kadın Kolları, Esad’ın Partisi Baas’ın Kadın Kolları ile protokol imzalamış ve bunu AKP’nin internet sitesinde gururla ve şu satırlarla duyurmuştur:
“Şam-Suriye Baas Partisi Kadın Komitesi ile işbirliği protokolü imzalamak için Suriye bulunan Ak Parti Genel Merkez Kadın Kolları temsilcileri; Teşkilat Başkanı Nurdan Şanlı, Seçim İşleri Başkanı Meral Kirişçioğlu, Tanıtım ve Medya Başkanı Ayşe Keşir, Malî İdari İşler Başkanı Betül Keskin, AB Komisyonu Başkanı Gülnur Hayran, kadın çalışmalarını gözlemlemek için çeşitli temaslarda bulundular.
Baas Partisi Kadın Komitesi Başkanı Suat Bakur’un makamında gerçekleşen ilk ziyaretin ardından heyet, Baas Partisi Bölgesel Komutanlık Halkçı Örgütler Büro Başkanı Şehnaz Fakuş’u ziyaret ettiler. Bölgesel komutanlığın tek kadın üyesi olan Fakuş, konuşmasında iki ülke kadınının ortak sorunları olduğunu ifade etti. Ayrıca bu işbirliğinin bölge kadınları için de anlamının büyük olduğuna değindi.
Fakuş ayrıca ‘Ortak konferanslar düzenleyerek, ekonomik, kültürel, sosyal işbirliğini artırmalıyız. Ekonomik özgürlük, sosyal özgürlüğün önemli bir sebebidir. Buna bağlı olarak kadının refahını da artırmalıyız’ dedi.”
Bu satırları durup dururken hatırlatmadık.
Kim Suriye’ye geçer, Beşşar Esad’la görüşürse, Sayın Erdoğan başlıyor hakaret etmeye: “Sizi gidi Baasçılar sizi!”
Bu cümleden olarak Şam’a gidip Beşşar Esad’la görüşen CHP’lileri de “Baasçı olmakla” suçladı, “O bir terörist, işledikleri cinayete sizler de ortaksınız” mealinde akla ziyan şeyler söyledi.
Bir kişi Esad’ı ziyaret edince cinayete niye ortak olsun? Cinayete asıl ortak olan tarafların eline silah verendir. Sanki CHP, Esad’a silah verdi, sanki CHP heyeti Esad’a, “Daha fazla kan dök” ricasında bulundu.
Oysa daha fazla kan dökülmesinin en büyük müsebbipleri Erdoğan-Davutoğlu ikilisi. Dün sarmaş dolaş oldukları Esad ve Suriye’ye Türkiye’den terörist nakleden de onlar; Türkiye’yi Esad’ı devirmek isteyenlerin üssü haline getiren de yine olar.
Hele Sayın Erdoğan’ın, CHP’lilerin Esad’la görüşmesini, “Teröristle görüşme” olarak nitelemesi ibreti âlem bir tavır. Ne derseniz deyiniz, Esad, Suriye’nin Devlet Başkanı. Bunun böyle olduğunu Esad’la savaşan muhalifler bile kabul ediyor, onların kabul etmedikleri, Esad’ın Başkanlığı değil; uygulamaları.
Kendisinden başka kimsenin “terörist” demediği Beşşar Esad için “terörist” sıfatını uygun gören Erdoğan, bütün dünyanın, (en büyük destekçileri AB ve ABD’nin bile) “terörist” dediği ve “terörist” kabul ettiği Öcalan’la görüşmesi ve onu “terörist”likten “Sayın”lık makamına yükseltmesi; ya ne dediğinin, ya ne yaptığının farkında olmadığını göstermiyor da ne yapıyor?