Ağır vergi yükü kayıp ve kaçağı artırıyor

“İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun Tasarısı” Plan-Bütçe Komisyonunda görüşülerek Meclis Genel Kurulu gündemine geldi. Eğer bu tasarı yasalaşırsa, Sosyal Güvenlik, vergi ve sigorta prim borçları yeniden yapılandırılacaktır.
* Borçlara ait faiz ve gecikme zamları silinecek... Bunun yerine geçmiş yıllar için enflasyon oranında bir faiz hesaplanacak. Böylece yeni borç tutarı bulunacak .
* İsteyen ana para ve enflasyona göre hesaplanan bu yeni borç tutarını peşin ödeyecek.
* İsteyen yeni borç tutarını bir yıldan üç yıla kadar, 2 ayda bir taksitlendirme ile ödeyebilecek.
* Taksitlendirme için ayrıca, bir yıl (6 taksit ) ise yüzde 5, bir buçuk yıl (9 taksit ) ise yüzde 7, iki yıl (12 taksit ) ise yüzde 10 ve üç yıl (18 taksit) ise yüzde 15 oranında bir ilave fark alınacak. Söz gelimi yeni borç tutarı 100 lira olan birisi, bu borcunu 6 taksitte ödemek isterse borcu 105 liraya çıkacak. Bu 105 lira altı taksite bölünecek.
Torba yasadaki yeniden yapılandırma çeşitli kesimlerde tepki çekti ve vergi ve prim borçlarını düzgün ödeyenlerle, ödemeyenler arasında haksız rekabet yaratacağı öne sürüldü. Bu şikayetler de doğrudur.
Öte yandan bugüne kadar, Cumhuriyet tarihinde her 3 yılda bir vergi affı çıkmış. Bu aflar vergisini doğru ve zamanında ödeyenlerin moralini bozuyor ve bu defa bu gibiler de vergiye ciddi bakmıyorlar. Vergi bilinci gelişmiyor.
Ancak madalyona bir de tersinden bakmak gerekir.
1) Devlet yeniden yapılanma sonunda bu alacaklarının önemli bir kısmını tahsil etmiş olacaktır. Eğer yapılandırma olmasaydı, haciz gibi yollarla daha azını alabilirdi. Tahsilatın artması bütçe açığını ve sosyal güvenlik finansman açığını azaltacak. Bu sonuç da tüm toplum için yararlı olacaktır.
2) Türkiye’de sosyal güvenlik yükü ağır olduğu için bir çok mükellef ya kaçak yollara sapıyor, yani vergi kaçağı artıyor, veya bu yolu bulamayanların bir kısmı vergiyi ödemede zorluk çekiyor.
Aşağıdaki tabloda, OECD 2014 raporundan alınarak bazı ülkelerde İstihdam üzerindeki vergi ve prim yükü verilmiştir. OECD ortalaması olarak istihdam yükü yüzde 26.4 olduğu halde bizde 37.4’tür.

esfender-047.jpg

Fransa’da sosyal güvenlik yükü daha yüksektir... Ancak Fransa’nın verdiği sağlık ve sosyal güvenlik hizmeti daha yüksektir. O kadar ki okullarda öğrencilere eğitim yardımı altında para veriliyor. Türkiye’de sağlık işi giderek çığırından çıkıyor. Sağlık hizmeti için ya hastanelerde 6 ay sonra verilen ameliyat kuyrukları var, veya özel hastanelerde cepten yüksek farklar ödeniyor.
Maliyede öteden beri söylenen bir söz var “Kazı bağırtmadan yolacaksın” Türkiye’de sosyal güvenlik yükü yüksek olduğu sürece devlet kaybedecek, kayıt dışılık devam edecek, kayıp ve kaçak artacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları