Sabahın erken saatlerinde başlayan telefon trafiği gece yarılarına kadar durmuyor. E-postama günlük 350 ile 500 arası mesaj düşüyor. Üzerine bir de whatsapp eklendi. Türkiye'nin her yerinden "Adayımız bu, destek bekliyoruz" diyenler var. Bir de son derece kibar ve mahcup tarzda "Nasipse milletvekili adayı oldum. Yazılarınızda ve televizyon programlarınızda desteğinizi bekliyorum" diyen dostlar var. Peşinen "Gönlüm sizlerle..." Ancak hangi birini yazayım. İYİ Parti'den 2800, CHP'den ve hatta MHP'den aday olanlardan birkaçını yazsam diğerlerine haksızlık etmiş olacağım. Sonuçta baskın seçim ve önümüzde çok az bir süre var. Günde 5 ayrı yazı kaleme alsam yetişmek mümkün değil. Anlayışınıza sığınıyorum ve başarılar diliyorum. Elbette desteğimiz olacak. Bireysel değil belki ama "Millet İttifakı"nın tutacağına canıgönülden inanıyorum.
***
İttifak konusunda tecrübeliyim. 1991 seçimlerinde yapılan ittifakta MÇP İstanbul İl Başkan Yardımcılığı görevini yürütüyordum. İlgililer hatırlar, o sıralar Recep Tayyip Erdoğan da RP'nin İstanbul İl Başkanı'ydı ve milletvekili adayı idi. O seçimde güzel bir uygulama olan "Tercih" vardı ve Recep Tayyip'in yerine tercih ile Mustafa Baş seçilmiş ve Erdoğan köpürmüştü. Merhum Erbakan'a baş kaldırıp, Mustafa Baş'ın istifa etmesini istemişti. Erbakan'ın kendine has üslubu ile Erdoğan'ı azarlayarak "İşine bak!" dediğine onlarca tanık var.
1991 ittifakı baraj adaletsizliği yüzünden mecburiyetten kuruldu. Refah Partisi geniş imkanlara rağmen yüzde 6-6.5 civarındaydı. Yasaklar sona erip MÇP'nin başına geçen merhum Alparslan Türkeş, 1989 yerel seçimlerinde ciddi mesafe alıp partisini yüzde 4-4.5 seviyesine yükseltmişti. Aykut Edibali'nin Islahatçı Demokrasi Partisi ise 0.5 civarındaydı.
Sistem, partilerinden istifa edip RP listesinden aday olmayı zorluyordu. Nitekim Türkeş ve Edibali bazı arkadaşları ile RP listesinden aday oldular. Toplamı 11.5-12 civarındaki oy potansiyeli barajın aşılacağı heyecanı ile yüzde 18 oy aldı ve büyük sürpriz olarak karşılandı. O ittifakın perde arkası, dönen dolaplar, son anda listelerin değişimi, bazı illerde bir tek MÇP'linin bile gösterilmeyişi gibi yaşanan ayak oyunları başlı başına kitap konusu. Sonuçta ittifaklar arkasına rüzgârı alınca beklenenin üzerinde oy çıkarabiliyor.
***
Gelelim AKP'yi ters köşeye yatıran "Millet İttifakına"... CHP'nin oy oranı yüzde 23-26 arası. İYİ Parti'nin oy oranı da 21-24 arası. Üzerine Saadet Partisi'nin 3-5'ini eklediğimizde yüzde 50'yi rahatlıkla geçtiğini görebiliyoruz. HDP'nin yüzde 9-11arasındaki gerçeğini unutmayalım. Bu durumda AKP'nin yüzde 40'ın altında kalma durumu söz konusu. Parlamentoda 300'ün altına düşeceği kesinleşen AKP'nin iktidar olma şansı yok.
Millî İrade "TAMAM" dediği için Cumhurbaşkanlığı koltuğunda büyük ihtimal Meral Akşener olacağı için 16 yıllık tahribatı Millet İttifakı'nın tamir edeceğinden kimsenin şüphesi olmasın.
Son nota gelince... Değerli okuyucularımızla beraber milletvekili adayı olan dostlarımız ve özellikle İYİ Partili yönetici arkadaşlarımız seçimler öncesinde çeşitli illere davet ediyorlar. Seçim çalışmalarını yazıp, seçmenlere hitap etmemizi arzu ediyorlar. Haklılar... Her yere ulaşmamız zor. Fakat başta Sayın Akşener'in mitingleri olmak üzere bazı illere bir günlüğüne gelmeye söz verdim. Karıncanın yangına su taşıması misali, bir faydamız olacaksa ne mutlu...
