Açılım sürecinde photoshop teknikleri!
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Tayyip Erdoğan ve icraatını eleştirirken, “BOP havuzunda toplanmışlardır”, “BOP’çuluk”, “BOP’a uydu olmak”, “BOP kulvarında İmralı canisi ve örgütü ile birlikte fitne ekmek”, “Vicdanını BOP’a ipotek etmek” ve “Senin veya senin gibilerin yeri Kandil, İmralı ve BOP’un kanlı sayfalarıdır” ifadelerini kullandı.
Tayyip Erdoğan ise cevap verirken, “Ortada artık zaten BOP diye bir şey kalmadı. Başlamasıyla bitişi bir olmuştur. Bunun dönem içinde görevlendirilmiş üç ülkesi vardı; İtalya, Türkiye, Yemen. Üçünün de çalışma alanları farklıydı. Bir Orta Doğu barışı, kadın hakları ve ekonomi gibi bu alanlarda çalışmaların yapılacağı bir süreç. Ama artık zaten böyle bir şey kalmadı, bitti” dedi.
***
BOP’un bittiğini iddia eden Tayyip Erdoğan, Arap Baharı’nı 2005 yılında İstanbul’da Topkapı Eresin Otel’de düzenledikleri İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları toplantısı ile başlattıklarını, Müslüman Biraderler denilen örgüte Amerikan parasının verildiğini, şu anda Suriye’de rejimi değiştirmeye çalıştıklarını, muhaliflere silah verdiklerini ve eğitim yaptırdıklarını nasıl izah edecek?
Büyük Orta Doğu Projesi’nde açılım süreci ile dördüncü vitese geçilmiştir. Ahmet Davutoğlu’nun “Yeni Osmanlı”, Tayyip Erdoğan’ın “eyalet sistemi” dediği, Türk-Kürt federasyonu değil midir? Bu projenin gereği olarak, Suriye’nin kuzeyi, AKP iktidarı sayesinde, PYD üzerinden PKK’ya bırakılmış değil midir?
Pazarlık yalanmış, “al-ver” kuyruklu yalanmış.. Keşke öyle olsa.. Oslo ve İmralı zabıtları, pazarlığı belgelemiştir. Kaldı ki pazarlığın konusunun ne olduğunu, terör örgütünün başında bulunan Murat Karayılan bir defa daha açıkladı ve “İmralı’da sürdürülen müzakereler sonucunda, üç aşamayı belirledik. Birincisi ateşkes ilan edip geri çekilmek. Geri çekilme tamamlanırsa 2. aşama başlayacak. Bu aşamanın özellikleri Türk Devleti’nin çözüm karşısındaki görevlerini yerine getirmesidir. Yani anayasada bir reform yapması, koruculuk sistemi ve özel kuvvetleri vb. güçleri bir kenara çekmesi ya da bunları sivilleştirmesi” dedi.
Karayılan, Yeni Anayasa’nın Kürtlere özerklik temelinde yapılmasını, Abdullah Öcalan ile birlikte tutuklu veya hükümlü bütün PKK’lıların serbest bırakılmasını da istiyor.
Silah bırakacak olan adamın, özel kuvvetlerle veya korucuyla ne derdi olabilir. Bu kuvvetlerin görevi, silahlı adamları etkisiz hale getirmektir. Bu ifadelerden de anlaşılıyor ki PKK’nin silah bırakacağı yok.
***
Bu arada Tayyip Erdoğan, “Tüm milletvekili teşkilat mensubu arkadaşlarımın; kadın kolları ve gençlik kollarının, akil insanların yaptıkları çalışmaya desteğini özellikle rica ediyorum” diye bir fotoğraf daha göstermiş oldu! AKP teşkilatları, “soykırım yaptık” diye Ermenistan’dan özür dileyen 12 akil adama, Tayyip Erdoğan istese de destek vermiyor..
Başka bir tartışma da İşçi Partisi konusunda... Tayyip Erdoğan, “Dikkat edin MHP Genel Başkanı, ‘bizim İşçi Partisi ile ittifakımız yok’ demiyor. Dün açıklama yapıyor; ‘İP Genel Başkanı’nı Silivri’den çıkarın’ diyor. İP Genel Başkanı çıkınca ne yapacaksın, fotoğraf mı çektireceksin? Artık ‘photoshop’ teknikleri çok ilerledi. Bunu da yapmak mümkün. Çok arzu ediyorsan, İP Genel Başkanı’nın Bekaa Vadisi’ndeki fotoğrafına kendi fotoğrafını monte ettir. Olay bu kadar basit” diye konuştu.
Tabii Erdoğan’ın bu sözleri haksız ama aynı çirkinliği Bahçeli’nin basın danışmanı da bana karşı sergilemişti! Biz de bu tür şemacılığı, “mesleki bir alışkanlık” olarak yorumlamıştık. Allah’ın işine bak; aynı yöntemi şimdi Tayyip Erdoğan, Devlet Bahçeli’ye karşı kullanıyor.