Acaba neden?
Bölücü parti: PKK’lıları ‘kardeş’ saymakta, onlara terörist dersek ‘sizleşiriz’ demekte, yurt sathında ve Mecliste, kanun nizam tanımadan demokratik rejimimize ve egemenliğimize saldırmaktadır. Milli iradenin merkezinde verilen bu yıkıcı ve bölücü mesajlar, Mehmetçiğin maneviyatını bozmakta, teröristlere ümit ve cesaret vermektedir. Buna rağmen, bölücü parti için yasal işlem yapılmamakta, dokunulmazlıkların kaldırılması için düzenlenen fezlekeler, TBMM’de bekletilmektedir.
Acaba neden?
Bölücü parti milletvekilleri ve örgütü; operasyonları engellemeye çalışmakta, canlı kalkan olmakta, bölge insanını devlete karşı kışkırtarak güvenlik güçleriyle çatıştırmaktadır. Buna rağmen hakkında idari ve yasal işlem yapılmamaktadır.
Acaba neden?
Bölücü parti örgütlerinde; silah, molotof kokteyli, çeşitli suç aletleri ve belgeler, teröristbaşının posterleri ve PKK bayrakları ele geçmekte, kanun kaçakları yakalanmakta, KCK yapılanmasında yer alan bazıları tutuklanmaktadır. Demokratik rejime, kamu düzenine ve ülke bütünlüğüne karşı şiddete dönük odak konumuna gelen partinin kapatılması için hiçbir işlem yapılmamaktadır.
Acaba neden?
Bölücü parti açıkça, Kandil ve İmralı ekseninde eylemler yapmakta, terörün çözümü için adres olarak “Başkan Öcalan” dediği teröristbaşını göstermektedir. Buna rağmen hakkında hiçbir işlem yapılmamaktadır.
Acaba neden?
Barzani Yönetimi: PKK’yı 2003’den beri topraklarında besliyor, barındırıyor. Çukurca ve Şemdinli ilçelerimize 20 kilometreden başlayan; Hakurk, Avaşin, Basyan, Zap ve Kandil kamplarından gelen teröristler karakollarımızı basıyor, binlerce insanlarımızı katlediyor. Ama, ABD himayesinde bu terör yuvalarına girmemize izin vermiyor. “Eski günler geçti, artık birbirimize kurşun sıkmayız. Şiddetle terör önlenemez. Sorunu, Demokratik yoldan çözün” diyor. Teröristlere Erbil ve bölgenin her yerinde siyaset, ticaret ve kaçakçılık yapma hakkı tanıyor, “Hedefinin büyük Kürdistan” olduğunu ilan ediyor.
Genel Kurmay Başkanlarımız; Irak’ın kuzeyindeki oluşumun konfederatif yapıya dönüşmekte olduğu, günü gelince bağımsız bir devlet ile karşı karşıya kalacağımız, böyle bir durumun ‘..birinci derecede risk’ oluşturacağı uyarısını yapıyor. Buna itibar edilmiyor, Barzani dost ve stratejik ortak ilan edilerek, Erbil Bağdat’a tercih edilip Irak’ın bölünmesine ve bağımsız devletin kurulmasına fırsat veriliyor.
Acaba neden?
Bizim siyasetimiz: Güvenlik güçlerimiz cephede (dağlarda) terörist ararken, cephe gerisi, (bütün vatan sathında) bölücü teröristlere terk edilmiştir. TBMM’deki bölücü parti, bütün il ve ilçelerde örgütlenmiş; yandaş dernek, vakıf, sendika, radyo, tv. gazete, kitap ve çeşitli meslek kuruluşlarıyla, her türlü eylem yapıyor. 24 saat kesintisiz beyin yıkıyor. Buna rağmen hiçbir tedbir alınmıyor.
Acaba neden?
Genel Kurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt, ‘On binlerce Mehmetçiğimiz dağlarda terörle mücadele ederken, ülkenin başkentinde, Meclisinde PKK’yı öven, bölücü mesajlar veriliyor. Bu kışkırtmalara hukuk yolundan çözüm bulunmalı’deyince; anında ilk cevabı Başbakan Erdoğan’dan alıyor. Erdoğan diyor ki; “DTP’liler parlamentoya yasalar içerisinde geldiler. Eğer yasadışı bir şey varsa gereğini yapmak yargıya düşer.” Sonra iki tescilli partiden; DTP Eş Başkanı Ahmet Türk ve Alman Yeşiller Partisi Eş Başkanı Claudia Roth’tan.
Demokrasi düşmanı bölücü terörün uzantısı bir parti, dünyanın hiçbir demokrasisinde, meclise giremez, girmişse orada kalamaz. Ama bizde himaye bile görebiliyor.
Acaba neden?
Oslo’da temel şartları kabul edilen PKK’nın, Türk Milletinin bin yıllık egemenliğine ortaklığın yolunu açtığı görülüyor. İktidarın da buna razı olduğu anlaşılıyor. Bölücü PKK terörü ile çok yönlü mücadele için, hala ortada bir planının olmadığı görülüyor.
Acaba neden?
Değerli yazar Yılmaz Özdil, “Şehit” başlıklı yazısında; Kuzey Irak’ı ekonomisiyle her şeyiyle bu hale biz getirdik diyor.
Acaba neden?
***
Bütün bunlar ve dahası, üniter-milli devletten “Konfederalizme” geçiş için olmasın? Hani büyüyeceğiz ya... Türksüz yeni anayasa yapacağız ya...
Düşünmek ibadettir. Buyurun.
Not: AİHM içtihadı: Terörist eylemleri kınamama, övme, ilişki kurma siyasal partilerin kapatılmasında dikkate alınacak bir kriterdir. Demokrasi ile bağdaşmama sadece şiddetle sınırlı tutulamaz.