ABD'nin Asya operasyonunda görev yapanlar!
Balkar Türkleri’nden Öruzlan Bolat, “Geçenlerde dünyanın uzaydan çekilmiş bir fotoğrafını gördüm. Orada bile Türk dünyasının bir bütün olduğu dikkat çekiyordu. Ama yeni bir bin yıla girerken bile, gerçekte tek bir ulus olan Türk halkları, bağımlı olmaya devam ediyor. İnsanlığın doğal ölümsüzlüğünün, ebedi kalıcılığının devam etmesi için Türk dünyasının özgür olması temel şartlardan biridir. Gezegenimiz, özgür gelişen Türk dünyası olmadığı için tıkanıyor” diyordu.
İşte Urumçi, Kaşgar veya Kerkük, Telafer’de Türk Dünyası özgür gelişemiyor. Rusya’daki özerk Türk bölgelerinde, İran’da, Balkanlar’da da Türkler çok büyük sıkıntılar yaşamaktadır. Aslında bağımsız olduğu söylenen Türk ülkelerinde de Türkler özgür değildir!
* * *
Türkiye dışında dünyanın neresinde Türkler yaşıyorsa, 20’nci yüzyılı baskı, şiddet ve katliam tehdidi altında geçirdi. Ahıska Türkleri de halen tehdit altındadır. Balkanlar’da, Kafkaslar’da hep Türkler baskı görüyor. Şimdilerde, Türkiye’de bile birileri Türk kimliğinden rahatsızlık beyan ediyor. Türkiye’de bile Türk çocuğuna Türk kimliğini çok görenler var!
Demek ki dünyada insan hakları en çok ihlâl edilen millet Türk Milleti’dir. O halde, Türkiye’nin, insan hakları bayrağını eline alması, sadece insanlık değil, aynı zamanda bir kardeşlik görevidir.
* * *
Fakat görüyorum ki Türkler katledilirken Türkiye’de yine kafalar karışıktır. Kimisi Uygur Türkleri’nden “Uygur Kürtleri” kavramını çıkararak, sanki Türkiye’de Türkler Kürtlere zulmediyormuş gibi bir propaganda estiriyor. Doğu Türkistan adını kullanmamaya özen gösteren Amerika uzantısı medya ise Türkçülükte Türkçüleri bile geride bırakmış görünüyor!
Amerika’ya sığınmış, Türkiye’nin vize vermediği Rabia Kadir ile ilk röportajları da Taraf ve NTV yapıyor. CNN-Turk’te saatlerce Doğu Türkistan konuşuluyor. Bugüne kadar hiç yüzlerine bakılmamış dernek başkanları ile canlı programlar yapılıyor.
Sahi ne oldu bu medyaya? Doğu Türkistan Türkleri için insan hakları adına mı yoksa Türkçülük duygularıyla mı böyle yayın yapıyorlar?
Tabii ki ikisi de değil!
Bütün bu görüntülerden ve işin içinde NED ve Soros parmağı bulunmasından da çok net bir şekilde anlaşılıyor ki, olayların düğmesine basan Amerika’dır. İran’daki olaylar da benzer bir plânlama ile gelişmişti.
İran’da olayların nasıl tezgâhlandığına dair kendi çapımda bir soruşturma yaparken öğrendim ki, ABD beş yıl önce Türkiye’de yaşayan bazı insanları örgütleyerek, İran’da etkili oldu.
Doğu Türkistan’daki operasyonda Amerika’nın Türkiye üzerinden çalıştığına dair elimde kanaat oluşturacak bir veri yok ama genel olarak Amerika Türk Dünyası’nda bir operasyon yapacaksa, Türkiye üzerinden örgütlediği ve kendisine bağladığı insanları harekete geçiriyor. Amerikan çıkarları açısından gecikmesinde sakınca bulunan hallerde ise doğrudan Türkiye’nin devlet mekanizmasını veya kendi ellerinin altında bulundurdukları kozlarını kullanıyorlar! Durum bu kadar acıdır. Yani Türkiye’nin Türk Dünyası’nda, mesela Kerkük’te, Telafer’de, Tebriz’de veya Urumçi’de bir projesi yoktur. Buralarda uygulanan projeler, içinde Türklerin de kullanıldığı Amerika projeleridir.
* * *
Yalnız Türklere yönelik baskı, zulüm, katliam hatta soykırım gibi uygulamalara, sırf olayları kışkırtan Amerika’dır diye kayıtsız kalamayız veya ideolojik gözle bakamayız. Çünkü onlar bizim öz kardeşlerimizdir. Unutmayalım ki denize düşen yılana sarılır. Türkiye, bu insanların hakları için bugüne kadar hangi projeyi uyguladı ki, kendi vatanlarında devlet terörüne kurbanlar veriyorlarken onlara sitem etme hakkımız olsun?