ABD'den Türkiye'ye yönelik tehditler
ABD tarihinin en dengesiz, fütursuz ve ölçüsüz başkanı olan Trump'un, Kuzey Kore ve İran gibi ülkelerden sonra stratejik müttefiki (!) olan Türkiye'yi de hedefe koyduğu anlaşılıyor.
Türkiye'de demokrasiyi tehdit eden her gelişmenin ya önünde ya da arkasında bulunan ABD ev hapsine alınan ABD'li rahip Andrew Brunson'un serbest bırakılmaması durumunda Türkiye'yi yaptırımla tehdit etti.
Yatırım yapmayın talimatı!
Trump, ajan, provokatör, ajitatör olan vatandaşı rahip Andrew Brunson için şunları söylüyor: "Amerika Birleşik Devletleri, büyük bir Hristiyan, aile adamı ve harika bir insan olan Pastor Andrew Brunson'ı uzun süredir tutuklu yargılayan Türkiye'ye büyük yaptırımlar uygulayacak. Brunson büyük acı çekiyor. Bu masum inanç adamı hemen serbest bırakılmalı!" diyor.
Trump'ın yardımcısı Mike Pence de, "Eğer Türkiye, papaz Andrew Brunson'ı acil olarak serbest bırakmazsa ve onu evi olan Amerika'ya göndermezse, Amerika Birleşik Devletleri bu masum inanç adamı özgür olana kadar Türkiye'ye önemli yaptırımlar uygulayacaktır" diye tehdit ediyor. Dahası ABD'deki altı senatör, 'Türk hükümeti ABD vatandaşlarını haksız yere tutuklamaya son verene dek' Türkiye'nin uluslararası mali kuruluşlardan borç almasını kısıtlayan bir yasa tasarısı sundu. Bu tasarı ABD başkanına, insani amaçlar dışında Türkiye'ye gelecekte verilecek kredilere karşı çıkması yetkisi veriyor.
Dahası parasını ödediği ve üretimi başladığı halde F-35 jetlerinin teslimi de dahil Türkiye'ye silah satışlarını durdurulması amaçlı bir yasanın Kongre'ye sunulmasıyla papaz Brunson olgusu arasında yakın bir ilişki var.
İşin ilginç yanı Trump ve yardımcısı Pence'in Washington'dan aylardır gelen "Papazı serbest bırakın!" taleplerine karşı tam bir iyi niyet gösterisi teşkil eden mahkemenin ev hapsi kararının ardından gelmesidir. ABD, Türkiye'ye jest yapacak yerde tehdit ediyor.
Sorun Papaz Brunson'dan ibaret değildir!
ABD Ankara Büyükelçisi Maslahatgüzarı Philip Kosnett, ABD'li Papaz Andrew Brunson'un ev hapsine alınmasının ardından yaptığı açıklamada "Beyaz Saray bunu memnuniyetle karşılıyor; ancak bu geçici bir adımdır. Andrew serbest kalana kadar çalışmalarımıza devam edeceğiz. Amerikan diplomatik misyonunda çalışan haksız yere tutulan Türk vatandaşlarının da serbest bırakılana kadar çalışmalarımıza devam edeceğiz". Konunun papazdan ibaret olmadığı, ABD'nin CIA ile iş birliği yapan Türk asıllı çalışanlarının da serbest bırakılmasını istediği anlaşılıyor.
Başkan Trump ve yardımcısı Pence, İzmir'de tutuklu olan vatandaşları olan Pastor Brunson'un ve CIA'ya müzahir çalışanları için Türkiye'yi tehdit ederken, 15 Temmuz darbe girişimini Pensilvanya'dan planlayan FETÖ'nün Türkiye'ye iadesi konusunda ayak sürmeye devam ediyor. FETÖ'nün iadesi için Türk hükümetinin her girişimini "yargının işine karışılmaz" diyerek püskürten ABD, söz konusu kendisinin adamları olunca yaptırımdan, tehditten bahsediyor.
Kuşkusuz bu arada Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ağzından "Verin sizdeki papazı, alın bizdekini" şeklindeki ifadeleri de konunun hukuki olmaktan çok siyasi bir rehine boyutunda ele alınmasına neden olmuştur.
Diğer yandan bu müttefik ABD, Türkiye'nin iadesini istediği ne kadar darbeci varsa hepsine kol kanat germiş, Halkbank'ın eski Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla'yı uyduruk suçlamalarla mahkûm etmiştir.
Brunson olayı gerçekte Türkiye-ABD arasındaki kötü ilişkilerin yalnızca derinleştiğini gösteren bir kanıttır.
Türkiye'nin Suriye'de Rusya ve İran'la, ABD'nin PYD/PKK ile iş birliği yapması, ABD'nin Türkiye'ye Patriot sistemini vermemesi buna karşın Türkiye'nin Rusya'dan S-400 savunma sistemi alma kararı, ABD'nin PYD/PKK'ya verdiği binlerce TIR dolusu silah, ABD'nin Kudüs konusundaki tutumu Türkiye/ABD ilişkilerdeki sorunlardan bir kaçıdır.
Türkiye/ABD ilişkilerinin sanılandan da fazla kötüleşmesi an meselesidir. Buna hazırlıklı olmak ve gerekli tedbirleri almak şarttır.