ABD ve Avrupa'da Türklere karşı yeni bir hareket mi başlıyor?

ABD Dışişleri Bakanlığı'nın, Pompeo'nun Türkiye ziyaretine ilişkin yapığı açıklamada "Bakan Pompeo, Fener Rum Patriği Bartholomeos ile Türkiye ve bölgedeki inanç konusunu ve inanç özgürlüğü konusundaki dünya genelindeki güçlü duruşumuzu ve desteğimizi görüşecek" denildi.

Bu açıklamaya Türk Dışişleri tarafından tepki gösterildi ve kullanılan ifadeler "son derece yersiz" olarak nitelendirildi.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy'un açıklamasında, "ABD'nin önce aynaya bakması ve kendi ülkesindeki ırkçılık, İslam düşmanlığı ve nefret suçları gibi insan hakları ihlallerine gereken hassasiyeti göstermesi daha doğru olacaktır." ifadesi kullanıldı.

***

ABD'den önce Türkiye'ye veya Türklere yönelik bir uygulamayı Fransa başlattı!

Fransa'da "Bozkurtların" tüm faaliyetlerini yasakladığını açıkladı. Fransa'da "Bozkurtlar" adlı bir kuruluş yok ama ülkücü dernekler hedef alınmış oluyor.

Fransa İçişleri Bakanı Gérarld Darmanin Bakanlar Kurulu kararı ile "aşırı milliyetçi" ve "paramiliter" bir hareket olduğu gerekçesiyle Türkiye kökenli "Bozkurtların" Fransa'daki faaliyetlerinin yasaklandığını duyurmuştu. Fransa, son zamanlarda, Ermeni saldırıları aleyhinde protesto eylemi yapan ülkücülerden rahatsızlık duyuyor.

Türk Dışişleri Bakanlığı Fransa'da alınan bu kararı da kınamıştı.

***

Fransa'daki bu yasaklamadan sonra, Almanya'da Türk Federasyon çatısı altında toplanan ülkücüler aleyhinde bir rüzgâr estiriliyor. Federasyonun eski başkanının Türkiye'de milletvekili olması ve bir resmi ziyaret sırasında Merkel ile el sıkışması eleştiriliyor! Yani, bazı Almanlar ülkücüleri terörist gibi görüyor!

Konuyla ilgili Almanya'nın Sesi haberinde aynen şöyle deniliyor:

"Merkezi Frankfurt'ta olan Avrupa Türk Konfederasyonu'nun genel başkanlığını, Cemal Çetin yürütüyor. Cemal Çetin, MHP'nin İstanbul'dan adayı oldu ve seçilerek TBMM'ye girdi. Özellikle güçlü Avrupa yapılanmalarıyla Türkiye arasındaki kilit isimlerden sayılan Çetin'in milletvekilliğine rağmen Konfederasyon Genel Başkanlığı'nı da yürütmesi eleştiriliyor. Nitekim AKP hükümetinin Çetin'i vekil sıfatıyla getirdiği kimi zirvelerde, ülkücülerin, yıllardır istihbarat tarafından izlendiği devletlerin liderleri ile yanyana gelmesi ve tokalaşması, 'bilinçli provokasyon' olarak niteleniyor. Bir NATO zirvesinde Çetin'in, yıllardır izlendiği Almanya'nın lideri Angela Merkel ile tokalaştırılması tepkilere neden olmuştu."

Bu bakış açısına sahip insanlarla anlaşmak mümkün mü?

***

Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz ise "radikal İslamcılara" karşı mücadelenin sertleştirileceğini duyurdu. Hükümetinin bundan sonra bu tarz oluşumlara ve görüşlere müsamaha göstermeyeceğini belirten Kurz, "siyasal İslam" kavramının suç unsuru olarak tanımlanarak, terörle mücadele kapsamında anti-terör ceza yasasına ekleneceğini açıkladı.

Kurz, yeni uygulamanın amacının, terör eylemlerine katılmasalar bile "radikal İslamcı" görüşleri savunan kişi ya da gruplara yönelik yaptırımlar uygulanması ve siyasal İslamcı görüşleri savunan cami ve derneklerin kapatılmasının hedeflendiğini aktardı.

***

Teröre kim başvurursa, cezalandırılmalıdır. Buna kimse itiraz etmez. Fakat ABD, Fransa, Almanya ve Avusturya'daki bu bahsedilen hazırlıklar, ortada hiçbir yasa dışı faaliyeti olmayan Türk gruplarını hedef aldığına göre niyetleri, Avrupa'da güçlenen Türk varlığını zayıflatmak olmalı. Zaten konuyu bir Avrupa Birliği meselesi olarak görüyorlar!

Türkiye öyle günlerden geçti ki… 12 Eylül'de resmen Türk Milliyetçiliği yargılandı. AKP/FETÖ ortaklığı sırasında Türk ordusuna, Türk istihbaratına, Türk aydınlarına, Türk gazeteciler kumpas kurulabildi. Büyük tasfiyeler yaşandı.

Yapılan suçlama öncelikle "Ergenekon Terör Örgütü" üyesi olmaktı. Fransızlar da şimdi "Paramiliter Bozkurtlar" diyor. Bu tür suçlamaların aynı zihniyetin ürünü olduğu bir defa daha ortaya çıkmış oluyor!

Yazarın Diğer Yazıları