Tayyip Erdoğan, ABD'ye gitmeden önce "Bu ziyareti Türk-ABD ilişkilerinin içinden geçtiği sancılı süreçte icra ediyoruz. Ziyarette terörle mücadele, güvenlik konuları, askeri ve savunma sanayii işbirliğini ve ticari ilişkileri ele alacağız. İlişkilerimizdeki sisli havaya rağmen Trump'la sorunların çözüme kavuşturulması ve ilişkilerimizin geliştirilmesi noktasında hemfikiriz. Her iki ülkenin güvenliğini ilgilendiren konularda yeni bir dönemi başlatmak istiyoruz" mesajını verdi.
"Sisli ve sancılı hava" ifadesi, sadece Türk-Amerikan ilişkilerini değil, Trump'ın ABD içindeki durumunu da yansıtıyor.
ABD, şu anda Trump için bile güvenli bir ülke değil! Erdoğan, ABD'ye böyle bir ortamda gitti.
***
Bilindiği gibi Trump hakkında Temsilciler Meclisi'nde bir azil soruşturması sürdürülüyor. Trump, 400 milyon dolar değerindeki askeri yardımı baskı aracı olarak kullanarak, 2020 Başkanlık seçimlerinde muhtemel rakibi Demokrat Joe Biden hakkında Ukrayna'nın soruşturma başlatmasını sağlamaya çalışmakla suçlanıyor.
Eldeki tek somut delil, 25 Temmuz'da Trump'ın Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelensky ile yaptığı telefon konuşması... Beyaz Saray tarafından açıklanan görüşme tutanaklarına göre, Trump, bu görüşmede Zelensky'den, rakibi Biden ve oğluna "bir göz atmasını" istedi. 2020 Başkanlık seçimlerine aday olan Biden'ın oğlu Hunter, Ukraynalı bir enerji şirketinin yönetim kurulunda yer alıyordu. Bu bilgileri Amerika'nın Sesi veriyor…
***
Bir de ABD Temsilciler Meclisi'nin Demokrat ve Cumhuriyetçi üyelerinin, Trump'a mektup yazarak Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Washington ziyaretine karşı çıkmaları var!
İkisi Cumhuriyetçi, 15'i Demokrat 17 Temsilciler Meclisi üyesinin imzaladığı mektupta Trump'a "Mevcut koşullar göz önünde bulundurulduğunda, Erdoğan'ın ABD'yi ziyaret etmesi son derece uygunsuz bir gelişmedir. Bu davet geri çekilmeli" çağrısı yapıldı.
Amerika'nın Sesi'ne göre mektupta Türkiye'nin Suriye'nin kuzeydoğusuna yönelik olarak düzenlediği askeri harekâtın ABD ulusal güvenliği açısından "felaket niteliğinde sonuçlar" doğurduğu ve NATO içerisinde derin çatlakların oluşmasına sebep olduğu ifade edildi.
Mektupta Türkiye'nin Rusya'ya yakınlaştığı vurgusu da yapılıyor.
***
Trump hakkında soruşturma açan ABD Temsilciler Meclisi, kısa bir süre önce Türkiye'ye yaptırım kararı alırken, Tayyip Erdoğan'ın, eşinin, çocuklarının, kardeşlerinin, anne ve babasının mal varlığının araştırılması için CIA'den rapor istemedi mi?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'in ABD'deki malvarlıklarına yaptırım uygulanması karara bağlanmadı mı?
Gazeteci Cüneyt Özdemir, CNN Türk'te "Halkbank davasının ikinci bölümü başlıyor. Halkbank yargılanacak Rıza Sarraf tanık olacak. Bu davanın sanık koltuğuna bence Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı oturtacaklar. Çünkü bir önceki davada pek çok ilişkiyi getirmişler oraya kadar tutmuşlardı. Bazı iddialar vardı Sarraf'a sormamışlardı üzerine gitmemişlerdi. Davanın ikinci bölümünde bunu göreceğiz." diye haber yapmadı mı?
***
Trump için bile güvenli olmayan ABD, Tayyip Erdoğan için güvenli midir? Bakınız, adı geçen bakanlar, bu karardan dolayı ABD'ye gitmiyor, gidemiyor!
Hayır, bir şey olacağından değil, fakat ABD sadece Türkiye'yi değil, Zarraf'ın iddialarını demoklesin kılıcı gibi kullanarak Tayyip Erdoğan ve ailesini de baskı altında tutuyor. Erdoğan, bu şartlarda Türkiye'yi temsil edebilir mi? Erdoğan, Trump'ın o rezalet mektubunu "Trump'a takdim" etmekten de söz etti! Nezaketi aşan bir ifade değil mi bu?
Üstelik ABD, Trump'tan ibaret değil! Türkiye'nin cezalandırılmasını isteyen farklı güçler var!
