ABD, Trabzon ve Samsun'u neden istemişti?
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Uğur Dündar’ın, terör örgütünün taşeronluğu konusunda ne düşündüğünü sorması üzerine “93 yılında Nisan ayında Bingöl’de 33 erimizin şehit edilmesi olayı var. O yıllarda coğrafya olarak, Erzurum, Erzincan, Bingöl olarak konuşuyorum. Şimdi Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattının geçtiği güzergahın emniyetsiz olduğunu gösterirseniz, bir noktada boru hattını realize edilmesini... Dolayısıyla örneğin 93’te bu olayla terörü tekrar... Burada bir taşeronluk söz konusu olabilir mi? Olabilir. İncelenmeye değer bir konu olarak görüyorum” dedi.
* * *
Konu kamuoyunda yeterince gündeme getirilip incelenmedi.
Dönemin Botaş Genel Müdürü Mete Göknel, Bingöl katliamının yaşandığı gün, boru hattının ortakları olan BP başta olmak üzere dünyanın sayılı enerji şirketlerinin yöneticileri ile İstanbul Hilton Otel’de toplantı yaptıklarını açıkladı. Göknel, “Katliam günü BTC ortaklarıyla bölgeye gidecektik. BP yetkilisi acil kodlu bir faksla geldi ve ‘Bingöl’de çatışma olmuş, biz gitmiyoruz’ dedi. Ankara’ya sordum haberleri yoktu” diye konuştu. Göknel, Bingöl katliamının ardından boru hattının güzergahın değiştirildiğini belirtti. Göknel, bu bilgiyi, iki yıl önce bana da anlatmıştı.
* * *
Mustafa Karaca imzalı mektupta ise şu bilgiler veriliyor:
“1- Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı,
2- Ceyhan-Aşkelon Petrol Boru Hattı,
3- Samsun-Ceyhan Petrol Boru Hattı,
4- Kerkük-Yumurtalık Petrol Boru Hattı,
5- Trans İsrail Petrol Boru Hattı,
6- Aşkelon-Hayfa Petrol Boru Hattı,
7- Kerkük-Hayfa Petrol Boru Hattı,
8- Musul-Hayfa Petrol Boru Hattı,
9- Trans-Arabistan Petrol Boru Hattı,
10- Rumeyla-Hayfa Petrol Boru Hattı.
Bu 10 proje, enerji kaynaklarını İsrail’in elinde toplama ve Hayfa limanını ‘Yeni Rotterdam’ yapma projesidir.
Bu 10 proje, enerjiyi Yunanistan ve Güney Kıbrıs deniz filolarının taşıması projesidir.
Boru hatlarının Türkiye’den İsrail’e bağlanması istenmektedir.
Türk limanlarının Güney Kıbrıs deniz filolarına açılması istenmektedir.
Ceyhan Limanı yapılmasın istenmektedir.
PKK, ayrılıkçı Kürt örgütü değildir.
PKK İsrail’in taşeronudur.
PKK, petrol boru hatlarının İsrail’e uzatılmasının ve Türk limanlarının Güney Kıbrıs deniz filosuna açılmak istenmesinin taşeronudur.”
* * *
Cenk imzalı başka bir mektupta da şöyle deniliyor:
“Kuzey Irak Kürt Yönetimi, 2005 yılında Birleşmiş Milletlerin alt birimi olan Uluslararası Denizcilik Örgütü’ne (IMO) üyelik başvurusu yaptı.
Kuzey Irak’ta petrol faaliyetleri, 2004 yılında başlandı. BTC petrol boru hattı 2006 yılında devreye girdi. Samsun-Ceyhan petrol boru hattı 2007 yılında başladı.
PKK; Ordu, Giresun, Tokat, Samsun Trabzon, Hatay, Mersin, Antalya’da eylem yapmaya başladı. PKK, Doğu Karadeniz ve Doğu Akdeniz’de varlık göstermeye başladı.
Bakü-Tiflis-Ceyhan ve Samsun-Ceyhan petrol boru hatlarının ‘Kürdistan’ içerisinde kalması gerekir, ‘Kürdistan’a Trabzon, Samsun, Mersin limanları gerekir...
İsrail, Bakü-Tiflis-Ceyhan ve Samsun-Ceyhan petrol boru hatlarının Hayfa’ya ulaşmasını ister. Kuzey Irak Kürt yönetimine liman gerekir. PKK, ‘Kürdistan’ devleti kurulmasını isteyen İsrail’in taşeronudur.”
* * *
Irak’ın işgalinden önce ABD, savaş gemileriyle Mersin ve İskenderun limanlarını neredeyse işgal ederken, Samsun ve Trabzon limanlarını da işte bu proje için istiyordu.