ABD, Suriye'den neden çekiliyor?

ABD'nin Suriye'den çekilmesi ile ilgili haberler, 19 Aralık akşamı ortaya çıktığında, anında bir analiz yapabilmek için haberin netleşmesini beklemek gerekiyordu. Gece yarısı yatmadan önce Twitter'da bir mesaj okudum.

Mesajda, konuyla ilgili olarak "Banu Avar, Arslan Bulut, Cahit Armağan Dilek ve Yavuz Selim Demirağ gibi gazetecilerin haberlerinde gözümüz…" deniliyordu.

***

Trump, Suriye'den çekilme fikrini daha önce de açıklamış, Pentagon ve Dışişleri Bakanlığı buna itiraz etmişti.

Şimdi Amerikan kaynakları, Trump'ın çekilme kararını Tayyip Erdoğan'a da son telefon görüşmesinde bildirdiğini söylüyor. Erdoğan, "Fırat'ın doğusuna müdahale edeceğiz" diye her gün açıklama yaparken, Trump'ın 60-100 gün içinde bu bölgeden çekilmenin tamamlanacağını söylemesi manidar! Zira 100 gün sonra Türkiye'de yeni rejim için bir anlamda güven oylaması yapılacak. Türkiye herhalde çekilmenin tamamlanmasını beklemeyecek, adım adım müdahale edecek ve seçime gidecek!

***

"ABD gücünü Afganistan üzerinden Çin'i çevrelemek için Orta Asya'ya kaydırıyor. Suriye'de görevini tamamlamış terör örgütleri, artık burada ABD'ye hizmet etmeye devam edecek" deniliyor. "ABD, Türkiye'yi kaybederse küresel liderliği kaybedeceğini anladı" tespitini yapanlar, Trump'ın Suriye'deki masrafları Körfez ülkelerine ödetmek istediğini öne çıkaranlar var.

Bunlara bir itirazım yok ama bence Trump'ın zamanlamasının, MİT Başkanı Hakan Fidan'ın ABD ziyareti sırasında Kaşıkçı cinayeti üzerinden yaptığı görüşmelerle doğrudan bir ilgisi var!

***

ABD'de Suriye projesinin nasıl şekillendiğini, "ABD'nin Suriye projesi Öcalan'dan!" başlıklı ve 7 Eylül 2018 tarihli yazımdan alıntı yaparak hatırlatmak istiyorum:

"ABD derin devletinin unsurlarından biri olan 'Uluslararası Kriz grubu', 5 Eylül 2018 tarihinde, 'Suriye'nin Kuzey Doğusunu Stabilize Etme Anlaşması' başlıklı bir rapor yayınladı.

Raporda özetle şöyle deniliyordu:

"Başkan Donald Trump, 2018'in Mart ayında, ABD'nin Kuzeydoğu Suriye'den çekilmesi kararı aldığını açıkladı. Kuzeydoğu Suriye, iç savaş sırasında güvende ama ABD'nin askerini çekmesi durumunda, rakip güçlere yol açılmış olur. Bunlar arasında Türkiye ve Beşar Esad rejimi de var. Bunun yerine, Washington ve Moskova, Suriye ve bölgedeki müttefiklerini, Suriye'nin ademi merkeziyet içinde yönetilmesine dair bir anlaşmaya varmasına yardım etmeli. YPG'ye bu müzakereler için gereken zaman ve imkânlar sağlanmalı... Üstelik YPG ve Şam bir anlaşmaya varmış olsalar bile Türkiye, hızlı bir ABD çekilmesinden sonra Kuzeydoğu Suriye'yi kapmak için hızlı bir askeri müdahaleye başvurabilir.

YPG/PYD'nin siyasi hedefleri, Abdullah Öcalan'ın Türkiye'de hapsedilmesi sırasında geliştirdiği bir kavram olan 'demokratik konfederalizm' kavramı etrafında şekilleniyor. Demokratik konfederalizm, Türkiye, Irak, İran ve Suriye'nin devlet sınırları içinde Kürtlerin ve diğer dini ve etnik toplulukların haklarını güvence altına alabilecekleri araçları sağladıkları, savunma haklarını ve kapasitesini de içeren yüksek derecede yerel özyönetimin sağlandığı derin bir ademi merkeziyetçilik biçimi olarak anlaşılmaktadır.

YPG/PYD de bunu savunuyor. Şam liderliği, federalizm önerilerini tekrar tekrar reddetti ama özerk yönetimler olabileceğini kabul etti.

Şam ile bir YPG/PYD anlaşması, ABD ve Rusya'nın garantörlüğünde ademi merkeziyete odaklanmalıdır. PYD ise PKK'yı ikna ederek Türkiye'ye yönelik saldırıları durdurmasını isteyebilir. Böylece, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeydoğusuna saldırması riskini azaltabilir.' "

***

Türkiye'de iktidara da muhalefete de Türk-Arap-Kürt konfederasyonu dayatıldı! Kabul edenler oldu! Yeni açılım süreci de budur! ABD ve AB'nin Türkiye'den istediği taviz de budur!

Şimdi bu proje biraz değiştirildi. Önce Türk kamuoyunu kazanmayı esas aldılar! Bunun için de Türkiye'ye yol verdiler!

Türk Milleti, "Osmanlı olacağız" diye pazarlanacak bu zokayı yutarsa, elindeki devleti kaybeder, çünkü asıl proje, Türk devletini bu şekilde yıkmaktır!

Yazarın Diğer Yazıları