ABD seçimlerinde iki Yahudi aday ve ekonomik kriz ne anlama geliyor?
ABD, 1929 buhranından sonra en büyük ekonomik krizini yaşarken, başkan adaylarının, başkan yardımcısı olarak açıkladığı iki kişi de Yahudi asıllı çıktı! Ekonomik krizle birlikte iki başkan yardımcısı adayının da Yahudi asıllı olması tesadüf olabilir mi?
Yarın Obama veya McCain seçildiğinde, ani bir suikast ABD Başkanı’nı değiştirebilir! Amerikan tarihi bu tür olaylarla doludur.
Bugün gazetesinin haberine göre Cumhuriyetçi John McCain’in başkan yardımcısı adayı Sarah Palin’in Litvanya kökenli bir Yahudi olduğu ortaya çıktı. İddia, Amerikan kaynakları tarafından da doğrulandı.
Obama’nın başkan yardımcısı adayı Joseph Biden’ın Yahudi asıllı olduğunu ise bu sütunda biz açıklamıştık. Biden, Türk-Amerikan ilişkilerinde bir numaralı söz sahibidir, ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanı’dır, Yahudi Lobisi’nin Henry Kissinger’den sonra Amerika’daki en güçlü isimlerinden biridir.
Kendisini, 20 yıl önce söylediği “Türkiye’nin etrafını ateş çemberine çeviririz” sözünden sonra basından sürekli takip ettim. Hiçbir zaman tutum değiştirmedi.
* * *
Diğer taraftan Türkiye’de “Amerikan Merkez Bankası” diye tanıtılan Federal Reserv, 1910 yılında Ceykıl adalarında bir araya gelen dönemin büyük zenginlerinin kurduğu özel bir bankadır. 1907, 1920 ve1929 buhranlarını da bu zenginler meydana getirdi. Borsa oyunlarıyla birinci krizde 5400 bankayı iflas ettirdiler. 1929 buhranında ise Federal Reserv yöneticilerinin sahip olduğu bankalar dışında, Amerikan işadamlarının oluşturduğu bütün bankalar ve bütün Amerikan ekonomisi çökertildi. Tarım arazileri de dahil ABD’deki bütün servet, Federal Reserv sahiplerinin eline geçti. Ondan sonra da Amerikan devletini, bu bankaya borçlandırmaya başladılar. Federal Reserv sahipleri, daha sonra bütün dünya ekonomisine ve kültürüne ağırlık koydu. 11 Eylül komplosuna, Afganistan ve Irak işgallerine karar veren güç, işte bu yapılanmadır!
Türkiye’de IMF, Dünya Bankası ve Avrupa Birliği işbirliğiyle ve içeriden işbirlikçilerin de desteklemesiyle uygulanan krizler, model olarak, 1929 buhranı gibiydi. Bilindiği gibi Türkiye’de de bankaların, büyük şirketlerin ve toprakların mülkiyeti bu krizlerden sonra değişti.
* * *
Turuncu devrim çetelerinin finansörü George Soros da 2008 Nisan ayında “Şu an hâlâ servet yıkımı zamanıdır” demişti! Amerika’da bugün tam bir servet yıkımı yaşanıyor.
Amerikan ekonomisini iyi bilen uzman gazetecilerimiz var! Şu bahsettiğim tablo hakkında en küçük bir bilgi kırıntısı bile vermeden köşelerini dolduruyorlar!
Sadece Serdar Turgut, Marksist teoriye dayanarak sistemin bu krizden daha da güçlenerek çıkabileceği ihtimalinden söz ediyor. 1929’da olanlara bakarsak, belki tam böyle bir planlama söz konusudur.
* * *
Daha önce de belirttiğimiz gibi bugün bütün insanlık, dolar basma yetkisini elinde bulunduran Federal Reserv’in sahibi olan petrol, ilaç ve silâh şirketlerinin kurduğu sistemden rahatsızdır. Ve devletler, dolar kullanmaktan tamamen vazgeçmese de rezervlerinin yarısını euro’ya çevirmiş durumdadır. Şu anda fiilen iki rezerv para vardır. Yarın ne olacağını, küresel ekonomide oyuncu durumunda olan Rusya, Çin, Hindistan, Japonya, İngiltere, Almanya, Fransa veya bu ülkelerin bir kısmı belirleyecekti. Tam da bu sebeple ABD ekonomisine hâkim olan Federal Reserv sahipleri, yeni bir oyun kurarak, kendi krizini kendisi yaratarak, rakip ülkelerin ekonomilerini çökertmeye mi çalışıyor?
Nasıl olsa, ABD’yi daha sonra kendi başkanları yönetecek! İşi şansa da bırakmadılar, iki partinin başkan yardımcısı adayı da kendi adamları!