ABD İdlib'de Türkiye'ye neden destek veriyor?
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Rejimin garantörleri Rusya ve İran'ın Suriye rejiminin saldırganlığını durdurması gerekiyor." derken Kremlin'den, İdlib'de Rus ve Suriye birliklerine yönelik tüm saldırıların durdurulması çağrısı yapıldı. Sputnik, bu haberi, "Kremlin'den Türkiye'ye 'saldırıları durdur' çağrısı" başlığıyla verdi ve "Suriye hükümet güçleri 2012 yılından bu yana ilk kez Halep-Şam otoyolunun tamamının kontrolünü ele geçirdi." diye bilgi verdi.
Bu arada Reuters'ın haberine göre İdlib'deki durumu görüşmek üzere Türkiye'de bulunan Rus heyet, mutabakat sağlanamadan Ankara'dan ayrıldı.
***
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İdlib'de beş Türk askerinin daha şehit edilmesiyle ilgili olarak "Gerekli karşı cevapları en üst düzeyde Suriye tarafına verdik. Ciddi manada orada, özellikle de İdlib'de misliyle belalarını buldular ama yetmez, daha devam edecek." dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise "Hem Suriye'yi hem de Türkiye'yi eşzamanlı idare etmeye çalışan Rusya iyi niyetli değildir. Hükümetin Rusya ile ilişkileri tekrardan gözden geçirmesi samimi dileğimizdir. Esad tahtından indirilmeden ne Suriye'ye ne de Türkiye huzur gelecektir. Türk milleti gerekirse, artık başka bir seçenek de görülmezse Şam'a girmeyi şimdiden planlamalı ve zalimleri yerle yeksan etmelidir." çağrısında bulundu..
Öte yandan Rus haber ajansı TASS Türk askerlerinin Rus güçleri ile birlikte yapılan ortak devriye görevine Pazartesi günü katılmadığını bildirdi.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, "İdlib'deki saldırıları kınıyor, Esed rejimi ve Rusya'ya acilen saldırıları durdurma çağrısında bulunuyorum." dedi.
ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey de konu ile ilgili görüşmeler yapmak üzere Türkiye'ye geliyor.
***
İdlib konusunda ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Türkiye'ye destek açıklamalarından sonra ABD'nin Ankara Büyükelçiliği de Twitter üzerinden "Saldırıda hayatını kaybeden beş Türk askerinin yakınlarına ve ailelerine başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz. NATO Müttefikimiz Türkiye'nin yanındayız, Esad rejiminin uluslararası toplum nezdinde normalleştirilmesine karşı çıkmayı sürdüreceğiz." diye mesaj yayınladı.
Elçiliğe cevap yazan Türkler ise genel olarak şu türde mesajlar verdi:
Azria: PKK'ya 50 bin TIR silah veren sizsiniz. FETÖ belasını başımıza siz musallat ettiniz, ülkenin ayarlarıyla oynadınız. O yüzden istemez, eksik kalsın desteğiniz... Herkes ne olduğunuzun farkında...
Alpine: Problemin sebebi sizsiniz. Tek amacınız da Türkiye ile Rusya'nın arasını açmak.
Çetin: Senaryoyu kurdunuz, oyuncular sette, film cekmeye dewam... Anlatın, anlatın nasıl olsa yiyoruz!
Görüldüğü gibi ABD, Fırat'ın doğusunda PKK devleti kurarken batısında ise Türkiye'nin Suriye ile savaşmasını teşvik ediyor. Çünkü İsrail'in çıkarları bunu gerektiriyor!
Darbeciler tekrar yargılansa ne olur?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin konuşmasında ilginç bir bölüm vardı:
"Sayın İlker Başbuğ yanlış bir yerde iz sürmektedir. Şayet bugün eski uygulamaya dönülse, yani askeri mahkemeler kurulup, mesela Sincan ve Silivri'deki FETÖ'cü darbecilere tekrar yargılanma imkânı tanınsa doğabilecek tehditler hakkında bir fikir sahibi olan var mıdır?
2009 yılının 25 Haziran'ındaki bir konuyu bugün yeniden kaşımanın kime ne faydası olacaktır.
Bunların yanında, 26. Genelkurmay Başkanı görevdeyken FETÖ'cülerle mücadeleyi layıkıyla yapmış mıdır?
Bizim için siyasi ayak Yurtta Sulh Konseyi'nin yürütme kadrosudur."
Sahi, darbeciler, askeri mahkemeler kurulup tekrar yargılansa ne olur? Şu ana kadar yapılan yargılamalar siyasi ayağı ortaya çıkarmadığına ve FETÖ yöneticilerinin yurt dışına kaçmasına göz yumulduğuna göre işin aslı nasıl anlaşılacak?