"7 Haziran-1 Kasım terör iklimi" uyarısı!
CHP milletvekili Ali Şeker, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun "İstanbul seçimleri üzerinden iç çatışma tezgâhlanıyor!" sözlerini incelemem üzerine, bu konuşmadan daha önce TBMM'ye sunduğu soru önergesini hatırlattı.
Şeker, Soylu'nun daha önceki, "DEAŞ, Türkiye içerisinde son 2,5-3 yılda hiç olmadığı kadar hareketli" açıklamasına atıfla, "Bu açıklama akıllara AKP'nin tek başına iktidar olamadığı 7 Haziran seçimlerinin ardından 1 Kasım'a kadar geçen karanlık ve terörize edilmiş süreci getiriyor. Ancak herkes bilmeli ki 'İstanbul'u verin, bu iş huzur içinde çözülsün' tehditleri ile kimseyi korkutamazlar" dedi.
***
Bilindiği gibi, 7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra 20 Temmuz 2015 tarihinde Suruç'taki IŞİD saldırısında 33 kişi, 10 Ekim 2015 tarihinde gerçekleştirilen Gar katliamında 107 kişi hayatını kaybetmişti.
10 Ekim katliamının ardından hazırlanan müfettiş raporlarına göre IŞİD tarafından gerçekleştirilen saldırının istihbarat ve emniyet tarafından bilindiğini söyleyen CHP'li Şeker, "Katliam günü dahil olmak üzere Ankara Emniyeti'ne gönderilen 66 istihbarat raporunun içerisinde intihar bombacısı Yunus Emre Alagöz'ün ismi dahi yazıyordu. Katliamların ardından gerçekleşen mahkeme sürecinde incelenen dinleme kayıtlarına göre, Suruç katliamını gerçekleştiren Şeyh Abdurrahman Alagöz ile Yunus Emre Alagöz'ün kanlı eylem ve katliamlara hazırlandıklarının tespit edildiği ancak önlenmedikleri ortaya çıktı. Bu karanlık sürecin aydınlatılmasını hedefleyen araştırma komisyonu kurulması önerilerimiz de AKP tarafından reddedildi" dedi.
Katliamların ardından dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu tarafından söylenen "Şimdi Ankara'daki terör saldırısı sonrasında anket yaptık ve kamuoyunun nabzını tutuyoruz oylarımızda bir yükseliş trendi var" ifadesi ile 7 Haziran öncesi Tayyip Erdoğan tarafından ifade edilen "400 vekil verin, bu iş huzur içinde çözülsün" açıklamasını da hatırlatan CHP'li Şeker, "AKP yine benzer söylemler ile İstanbul seçimleri öncesi kamuoyunda endişe ve tedirginlik yaratmak istiyor" iddiasında bulundu...
***
Şeker'in bazı soruları şöyle:
- İçişleri Bakanı tarafından yapılan IŞİD hareketliliği açıklaması "İstanbul'u verin, bu iş huzur içinde çözülsün" anlamına mı gelmektedir?
- Suruç ve Ankara katliamları öncesinde yapılan dinlemelerde kanlı faaliyetlerin planlandığı tespit edilmiş ancak önlenmemişken, bugün itibariyle dinleme ya da başka istihbarat yöntemleri neticesinde öngörülen ya da tespit edilen başka kanlı faaliyet ya da katliam tehlikeleri bulunmakta mıdır?
- 7 Haziran sonrası IŞİD eliyle gerçekleştirilen saldırılar öncesinde IŞİD faaliyetlerine ilişkin çok sayıda rapor ve istihbaratın mevcut olduğu düşünülürse, bu istihbaratların gerektirdiği tedbirleri almayan sorumlular hakkında herhangi bir idari ve adli soruşturma başlatılmış mıdır? Başlatıldı ise nasıl sonuçlanmıştır?
***
Bu soru önergesi, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun "İstanbul seçimleri üzerinden iç çatışma tezgâhlanıyor" sözlerinden önce verilmişti.
Doğrusu, YSK kararından önce bana gelen ve tamamını paylaşmadığım duyumda, "YSK seçimleri iptal edecek" deniliyordu ama terör eylemlerinin artacağına dair iddialar da vardı. Soylu'nun, "DEAŞ, Türkiye içerisinde son 2,5-3 yılda hiç olmadığı kadar hareketli" sözleri de aynı duyumların devletin elinde mevcut olduğunu gösteriyordu.
Şimdi yine soruyorum. Peki ne tedbir alınmıştır?
***
Gerçi 31 Mart seçimlerinde İstanbul, Ankara ve Antalya'yı kaybeden AKP, tekrarlanacak İstanbul seçimleri öncesinde Tayyip Erdoğan'ı geri çekeceğine dair bir haber de var. Duvar gazetesindeki haberde seçim süresince sert üslubuyla ön plana çıkan Tayyip Erdoğan'ın 23 Haziran'da tekrarlanacak İstanbul seçimlerinde daha geri planda kalacağı seçim kampanyasının AKP'nin adayı Binali Yıldırım üzerine yoğunlaştırılacağı iddia edildi.
Karşı tarafa bodoslama saldırmanın, kendilerine pek bir hayır getirmediğini nihayet anladılar.