5 TL’lik kredi kart aidatı

Şu bankalarla baş etmek gerçekten mümkün değil. Hükümetin bile artık havlu attığı kart ve benzeri ürünlerden alınan ücretler konusunda Türkiye, bankaların vicdanına teslim olmuş durumda.
Türkiye son 10 yıldır bankaların kredi kartından aldığı aidatları tartışıyor. Önce Yerel Tüketici Hakem Heyeti, kart ücretinin iadesine karar verdi. Bu yetmedi Bölge Tüketici Mahkemesi, “iade” dedi. Bu iş Yargıtay’a taşındı o bile “iade” dedi.
Sonuç yine hüsran. Bankalar kart ücretinin adını değiştirip yine almaya devam ediyorlar.
Bir okuyucumdan gelen elektronik posta, olayın ne aşamada olduğunu çok iyi anlatıyor.
“Yıllardır hesabımın bulunduğu bankadan beni aradılar. Telefondaki genç kız bana kredi kartı vermek için adeta yalvardı durdu. Oysa o bankadan kredi kartım vardı. Hedef baskısı nedeniyle zor durumda olduğunu, yoksa işinden olacağını ayrıca kart ücretinin de olmayacağını söyledi. Acıdım aldım. Mevcut kredi kartımın bir nevi ek kartı gibi. 3 bin TL mevcut limit, iki kart tarafından ortak kullanılacaktı. İlk ay daha kartı kullanmadan 5 TL ücret geldi. Bunun üzerine bankanın numarasını aradım. Yaklaşık 33 dakikalık elektronik muhataplarla mücadeleden sonra insan müşteri temsilcisine ulaştım. Tabii bu arada rahat 5 TL’lik telefon ücreti ödedim. 5 TL’nin neden kesildiğini sordum ve söz konusu ücretin kredi kartı ilk kullanım ücreti olduğunu söylediler. İptal edin dediğimde ise “5 TL için mi?” yanıtını aldım. Siz aynı limite bir kart daha tanımlayın ve ondan 5+5 para alın böyle bir mantık olur mu bu soygun değil mi?”
Evet bu bir soygun. Bunu bankalar artık çok yapmaya başladılar.
Cebinde örnek olarak; C bankasının kredini taşıyan vatandaşa banka aynı limiti kullanmak şartı ile hem Visa hem de Master kart veriyor. Örneğin 3 bin lira limit var ise, Visa’dan 3 bin lirayı kullandığınız anda Master’i kullanamıyorsunuz. Aslında tek kart ama cebinizde iki ayrı plastik kart var.
Bankalar burada çifte vurgun vuruyorlar.
Birincisi, her kart için ayrı ayrı ücret alıyor.
Tabii ki yerseniz. Yemezseniz iade ediyor. Tabii ki size kart ücretini iade ederken şart koşuyor: 1 yıl boyunca iptal etmeyeceksen. Parayı kurtarma peşindeki vatandaş ise balıklama atlayarak 1 yıllık taahhüdü veriyor.
Bu sadece vatandaşın gördüğü vurgun. İtiraz eden, bankanın sadece küçücük bir kârını engelliyor ama bir yandan engellerken diğer yandan da katmerli kazancına destek oluyor. Çünkü bankalar cüzdanımıza sokmayı başardığı her plastik kart için Visa veya Master karttan bir ücret alıyor.
Bu ücret 35 ile 60 USD(Amerikan Doları) arasında değişiyor.
Üstüne üstlük bu paraya ilave olarak bir de vatandaştan kart ücreti alıyor. Dünyada böyle tatlı bir kârı inanın bana, kimse kazanamıyor. Türk bankalarının krize rağmen kârındaki artışın en büyük etkeni işte bu sistemdir.
Bir başka banka hikayesi.
TV reklamlarında kredi kart kullanıcılarına bedava kredi verildiği duyuruluyor. Vatandaş cebindeki bu kredi kartından 5 bin TL krediyi çekiyor. Bir de ne görsün 250 TL ücret.
İyi de bu kredi için bedava deniliyordu.
Doğru, bu kredinin faizi yok. Bedava, ama 250 TL faiz ücreti değil dosya masrafı!
Güler misin ağlar mısın?
Bankalar bu ülkeyi istedikleri gibi koşturdukları “at meydanı” na çevirdiler.
Akla mantığa gelmeyen ücretlerle bankaların bir eli sürekli vatandaşın cebinde.
Buna artık dur diyecek, bankaların masraf politikasını yeniden yazıp kural haline getirecek bir mekanizma yok mu?
Türkiye bu kadar sahipsiz bir ülke mi?

Yazarın Diğer Yazıları