30 Ağustos çelişkileri!

30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla başta Cumhurbaşkanı olmak üzere liderler mesajlar yayınladı. 30 Ağustos kutlamalarını askerlerin elinden alan değişikliği onaylayan Abdullah Gül, iki yıldır kutlamaları da yapmıyor, yaptırmıyor! MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bu konuda, “Unutulmamalıdır ki 30 Ağustos Zaferi, Türk ordusunun milletiyle tam olarak birleşmesinin ve bütünleşmesinin eseri olarak hepimizin haklı gururudur. Bu sebeple aziz milletimiz ahde vefasını göstererek 30 Ağustos Zaferi’nin manevi itibarını, temsilciliğini ve onurunu Türk ordusuna vermiştir. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, TBMM’nin hükmü şahsıyla veya 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Cumhurbaşkanlığı makamıyla nasıl iç içe geçmişse, 30 Ağustos Zafer kutlaması da düne kadar Genel Kurmay Başkanlığıyla özdeşleşmiştir. Ne var ki bu durum geçtiğimiz yıl değiştirilmiş ve sözde yeni düzenlemeyle tahrip edilmiştir” diye durumu özetledikten sonra “Unutulmamalıdır ki Zafer Bayramı’ndaki tebrikat, kabul makamının farklılaşması demokrasiye, sivilleşmeye, ve özgürleşmeye hiçbir katkı sağlamayacak ve üstelik bunların gelişmesine de hizmet etmeyecektir.” dedi.

***

Abdullah Gül ise, askerlere yaptırmadığı kutlama için yayınladığı mesajında “Birlik ve beraberliğimize asırlardır kimse zarar veremediği gibi bundan sonra da buna yeltenenler hüsrana uğrayacaktır” diyor. İyi de Türk Milleti’nin birlik ve beraberliğine son yıllarda en büyük zararı, milleti millet yapan Türk kimliğini Anayasa’dan çıkarmak girişiminde bulunan AKP vermedi mi? AKP’nin çıkardığı her yasayı onaylayan ve zaten cumhuriyetin kuruluş felsefesi olan “Ne mutlu Türk’üm diyene” anlayışını reddeden Abdullah Gül milli birliğe darbe vurmadı mı?
Yine Abdullah Gül, “Görev ve sorumluluklarını yüksek vazife bilinciyle yerine getiren Türk Silahlı Kuvvetleri’ne terörle mücadeledeki üstün fedakarlıklarından dolayı şükranlarımı sunuyorum. Aziz vatanımız, vatandaşlarımızın huzuru, güvenliği ve esenliği için gözünü kırpmadan şehit ve gazi olan kahramanlarımızın emanetlerine kararlılıkla sahip çıkacağız” diyor.. Terörle mücadelede görev ve sorumluluklarını yerine getiren komutanların çoğu dijital ortamda üretilmiş sanal belgeler delil gösterilerek tutuklanmıştır. Operasyonun düğmesine ise daha Dışişleri Bakanı iken konu kendisine bildirildiğinde “İddiaları delillendirin” diyerek, Gül’ün bastığı bilinmektedir.
Üstelik, CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner’in belirttiği gibi
“Balyoz Planı” davasındaki suçlamalara dayanak teşkil eden dijital belgelerden 11 ve 17 No’lu CD’lerin, 2003’te tek bir oturumda oluşturulduğu iddia ediliyor ama CD içerikleri, Microsoft Office 2007 programıyla hazırlanmış.. Bu CD’lerin sahte olduğuna ilişkin inceleme yapılması talepleri de mahkeme tarafından ısrarla reddedildi. Ayrıca soruşturmaların tamamı bizzat cumhuriyet savcısınca yapılması gerekirken polise havale edilmiş.
Yine Cihaner, “İddianame daha kabul edilmeden esas hakkında mütalaa yazılmaya başlanmış. Yani dava açılmadan esas hakkında mütalaa hazır. Bundan şu sonucu da çıkarabiliriz, davanın sonucu da hazır” diyor. Bu mu Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına gösterilen şükran?

***

Yine Gül, “Tarih boyunca farklılıklarımız birliğimizi tamamlayan zenginliklerimiz olmuştur” gibi sözler kullanıyor. Oysa Bilge Kağan, “Türk Milleti’nin beyleri, sözlerimi işitin! Birliğini korursan yurduna sahip olacağını, yanılırsan öleceğini buraya yazdım” diyordu. Bugün, Türk Milleti’nde birlik, dirlik mi bıraktılar?

***

Devlet Bahçeli, “30 Ağustos’ta Türk milletinin varlığına kast eden emperyalist mihraklara ve taşeronlarına Dumlupınar’da acı ve kati bir ders verilmiştir. Milletimizin rızası, bilgisi ve iradesi dışında dayatılan sömürgeci plan, proje ve senaryolar önce Dumlupınar’da yırtılmış ve ufalanmış, sonra da kalan artıklar İzmir’den denize süpürülmüştür” diyor. Çok güzel de bugün emperyalist mihraklara taşeronluk edenler ne olacak? Üstelik AKP de Türk kimliğini yok etmeye çalışıyor ve Bahçeli de onlara “taşeron” diyor. Ardından, terörle mücadelede bütün ülkücülerin Tayyip Erdoğan’ın arkasında olduğunu söylüyor! Bu durum bir çelişki değil mi? MHP’ye gönül verenler bu çelişkiyi ne zaman görecek ve gereğini yapacak?

Yazarın Diğer Yazıları