Büyük Millet Meclisi 23 Nisan 1920’de açılmış ve Türk halkı bu tarihte egemenliğini ilan etmiştir. Atatürk, 23 Nisan 1924’te ‘23 Nisan’ gününün bayram olarak kutlanmasına karar vermiş, bu tarihten 5 yıl sonra ise 23 Nisan 1929’da bu bayramı çocuklara armağan etmiştir. 23 Nisan ilk defa 1929 yılında Çocuk Bayramı olarak da kutlanmaya başlanmıştır.
Yaklaşık 1 hafta önce yine bir 23 Nisan kutlaması yapıldı. Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği, çocukların mutlu olması için yaşatılmasını istediği bayram maalesef büyüklerin sorumsuzluklarından çocuklara işkence haline dönüştü.
Tören alanlarını dolduran zavallı çocuklar abuk subuk kıyafetlerden dolayı üşüdüler ve o bayram saatleri onlar için işkenceye dönüştü.
İncecik kıyafetlerle tören alanındaki çocuklar yine de şanslılardı. Onların sadece küçücük bedenleri üşüdü.
Bir de açlıktan bedenleri üşüyen on binlerce çocuk var.
Çocukların %24’ü yoksul
Ölümü polis kayıtlarına “Açlıktan” diye yazılan çocuklar. Yapılan otopside midesinde hiçbir şey bulunmadığı için midesi çürüyüp ölen çocuklar.
Tüm bunları gazetelerde okuduk.
Bu devirde açlıktan ölünür mü diye itiraz edenlere OECD’nin bir araştırması yanıt veriyor.
Evet ölen var, hem de çok!
İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD), ilk kez aile değerleri üzerine hazırladığı raporunu yayınladı. “Aileler değişiyor” başlıklı raporda OECD’ye üye 34 ülkedeki kadın işgücü, aile ferdi sayısı ve yoksulluk ele alındı.
Raporda, açlık sınırında yaşayan çocuk sayısı ile ilgili iç burkan bir tablo ortaya çıktı.
Yoksulluk sınırında yaşayan çocuk sayısının Türkiye’de yüzde 24.6 olduğu belirtildi. Bu oranla Türkiye 39 ülke arasında İsrail ve Meksika’nın ardından üçüncü sırada. İstatistiklere göre Türkiye’de her 4 çocuktan biri açlık sınırında yaşıyor.
Türkiye’deki açlık rapora girdi
OECD ortalaması yüzde 12.7.
Dönemin başbakanı rahmetli (?) Turgut Özal’ın bir sözü vardı: Çağ atladık!
Bugün de çağ atladık ama ileri doğru değil geriye doğru!
Türkiye’deki açlığın hem de 21.yüzyılda uluslar arası raporlara geçmesi ülkemiz için gerçekten utanılacak bir durum.
OECD raporunun 23 Nisan haftasına denk gelmesi nedeniyle büyük anlam taşıyor.
Çocuk bayramında Türkiye’nin uluslar arası arenada kara karnesi bu!
OECD’ye göre Türkiye’de çocukların açlık sınırında yaşamasının nedeni kadınların çalışma hayatında yer bulamaması. Ülkenin yarısına yakını asgari ücretle çalışıyor.
Onu bulamayanlar da var.
Sonra Türkiye 15 ile 20 milyar dolar arasında kanal projesini tartışıyor.
Ve buna çılgın proje diyorlar.
2.5 aylık küçük Kübra’nın açlıktan ölmesinden daha büyük çılgınlık ne
ola ki!
