2023, neyin miladı olacak?
Tayyip Erdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla yayınladığı mesajda, "30 Ağustos, esaret ve hürriyet arasında bir tercihe zorlandığında Türk milletinin neleri başarabileceğinin, nelerden vazgeçebileceğinin en açık ispatı olmuştur. Milletimiz, düşman boyunduruğu altında bir gün bile kalmaktansa, ölümü öldüren bir cesaretle şehadete yürümüş, istiklal ve istikbaline sahip çıkmıştır" dedi
Erdoğan''ın "İsmail abi" dediği, TBMM Başkanı seçtirdiği İsmail Kahraman ise "Şehirlerin kurtuluş yıldönümleri kutlanıyor. Kesinlikle karşıyım. 2 Mart''ta Rize kurtulmuş, kim diyor? Yok Erzurum şu Mart''ta. Şehirlerin düşman işgalinden kurtuluşu dolayısıyla kutlama yapılmaz. ''Ben esirdim, esaretim bitti, ben köleydim'' diye ikrarda bulunulmaz. Bu küçüklük kompleksi verir, bu yanlıştır, böyle şey olmaz. Fetihler kutlanır. Tarihi zengin ve engin bir milletiz biz. Biz köklü bir devletiz. Zaferlerle dolu bizim tarihimiz. İstanbul''un kurtuluşu 6 Ekim, kim demiş? İzmir''in kurtuluşu 9 Eylül, kim demiş? Ne münasebet. Cihan harbi bitti, müstevliler alacaklarının birkaç kat mislini aldı ve öyle gittiler, çekildiler. Kurşun sıkmadık ki. 2 Mart''ta da aynı şey var. Ruslar çekildi gitti. Çarpışmadık, dövüşmedik, vuruşmadık. Tarihi doğru dürüst niye bilmiyoruz? Övünecek büyük bir tarihimiz varken kölelikten kurtulduğumuz tarihe niye bayram diyeceğiz. Fethettiğimiz tarihe diyeceğiz" dedi.
İsmail Kahraman''ın bu bakış açısına göre Büyük Taarruz''un da bir kıymeti harbiyesi yok... "Kurşun sıkmadık" diyor...
***
Erdoğan, 30 Ağustos mesajında müjde gibi sunulan bir ifade de kullandı ve "Cumhuriyetimizin 100''üncü yaşını kutlayacağımız 2023, inşallah büyük ve güçlü Türkiye''nin inşasını müjdelediğimiz yeni bir milat olacaktır." dedi...
Peki bu nasıl olacak?
Nasıl olacağını geçen yıl Ekim ayında İsmail Kahraman açıklamış ve "Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Başkanı" sıfatıyla "Anayasalarda değişmez hükümler olamaz." diye çıkış yapmıştı. İsmail Kahraman, büyük tepki alınca, "Sözlerim çarpıtıldı. İlk dört maddeye dokunmak mümkün değildir" demişti.
Daha önceki TBMM Başkanı Cemil Çiçek de üniter yapı ve özerkliğin gündem maddesi olarak tartışıldığı FETÖ''nün Abant Platformu''na dönem başkanı olarak katıldığı sırada, başlangıç metninin yeniden yazılacağını, ilk maddelerin değişmesinin önünde engel olmadığını söylemişti!
AKP Grup Başkan Vekili Ayşe Nur Bahçekapılı, "Açılımın başarısı, anayasadaki Türklük tanımının kaldırılmasına bağlı... Vatandaşlık tanımı değişecek. Herkes etnik kökenini ifade edebilecek ve ''Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım'' diyecek" demişti. İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu ise "AKP ile hepimiz Türk olmaktan kurtulduk" diye bir ifade kullanmıştı! Erdoğan''ın hukuk başdanışmanı Mehmet Uçum da defalarca Türk kimliğinden Türkiye kimliğine geçileceğini söylemişti. Böyle yüzlerce örnek verilebilir.
Yine 2007 yılında Prof. Dr. Ergun Özbudun ve ekibi tarafından AKP için hazırlanan Anayasa taslağında da başlangıç ilkeleri ortadan kaldırılmıştı.
İsmail Kahraman, 2012 yılında Çorlu''da katıldığı Millî Türk Talebe Birliği ile ilgili bir programda, "Bizim dönemimizden iki dönem sonra Tayyip Erdoğan, Millî Türk Talebe Birliği kültür müdürüydü. MTTB İcra Konseyi Genel Sekreteri Abdullah Gül idi. Aynı icra kurulunun muhasibi Sami Güçlü Tarım Bakanı''dır. Beşir Atalay, Bülent Arınç, Mehmet Ali Şahin. Bugün gördüğünüz şu kadro Millî Türk Talebe Birliği Akademisi''nden mezun olmuştur" demişti.
***
Şimdi 13 milyon yabancı ile ülkenin istila edildiğini de görerek, artık Türklerin olmayan bir Türkiye tasarlandığını anlamak gerekir! Bu itibarla, bütün Türklerin, parti kimliklerini bir tarafa bırakarak, kendi vatanına ve devletine sahip çıkması gerekir...