2019 seçimleri hangi ittifakla kazanılır?

Referandum sonuçlarına ilişkin haklı tartışmayı bir an için kenara bırakıp soralım: Bu seçimi kim kazandırdı?

Siyasî iktidara yakın ağızlar, seçim akşamından itibaren MHP'ye saldırıya geçtiler ve seçimin 'imanlı Kürtler'den gelen takviyeyle kazanıldığını öne sürdüler... Bölgeden yüzde 20'den fazla ilâve oy geldiğini ve bunun da 'evet'i zafere götüren faktör olduğunu savunmaya başladılar...

'İman' ve 'evet' aynı karede yer aldığına göre, tasarı Meclis'ten geçerken milliyetçi partinin çoğunluk milletvekili 'imanlı' tarafta saf tutmuştu ve övgülere mazhar olmuşlardı!.. Halk oylamasında buna paralel oy çıkmayınca bu defa okların hedefi oldular... Çünkü imdada 'imanlı Kürtler' yetişmişti...

***

Adamlar "Milliyetçilerden beklenen oy gelmedi" tespitini yaparken elbette haklılar... İllerin skor tabelalarına tek tek baktığınızda, eğer gözünüzde ağır bir hasar yoksa gerçek çok net görünüyor... Burada tartışılacak tek konu, milliyetçilerin hangi oranda oy vermediği... Yani yüzde 85 mi? Yüzde 90 mı? Geri kalan yorumlar mizahın konusu olmaya devam eder...

Şimdi yine gelelim 'imanlı Kürtler' meselesine ve bundan sonrasının nasıl inşa edileceğine... Ahmet Taşgetiren'e göre 'Kürt dindarlığı' belirleyici oldu... 'Üstelik MHP'ye rağmen' notunu da düşmeyi ihmal etmedi...

Yeni Şafak'tan Kemal Öztürk bu referandumun tek galibi olarak Kürtleri ilân etti... Ve kendince noktayı koydu: "Bunun yüz yıllık Kürt sorunu ve 40 yıllık terör sorununun çözümü için çok hayati bir konu olduğunu unutmayalım. Cumhurbaşkanı Erdoğan da konuşmasında bu hususa çok vurgu yaptı..."

Eh, 'dindar' HDP'lilerden Altan Tan da benzer konuya dikkat çekiyor: "Tayyip Erdoğan'ın MHP'yle kurduğu ittifak çöktü. Sayın Tayyip Erdoğan'ı Kürtler kurtardı. Tayyip Bey'in yeniden bir değerlendirme yapması, Kürtlere olan bu vefa borcunu da ödemesi lazım..."

AKP Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu'na göre bu referandumun belirleyicisi Kürt seçmenler oldu ve AKP-MHP iş birliğinin sahada karşılığının olmadığı görüldü... Devam ediyor Miroğlu: "Türkiye için yeni bir dönem başlıyor. Bu dönem kurucu bir dönemdir ve Kürtler bu kurucu dönemde evet biz de varız demiş oldular bu seçimde. AK Parti artı Kürt ittifakı Türkiye'ye kazandırır. Herkese kazanır. Türk halkı kazanır, Kürt halkı kazanır, Türkiye kazanır..."

Havuz yazarlarından Rasim Ozan Kütahyalı ise çok daha net konuşuyor: "Kemalizm'in sağ ve sol kanadından bu ihtilale asla destek çıkmaz. Bunlarla sözde yerli-millî koalisyon isteyen AKP yandaşları ya salak ya da alçaktır. Bu koalisyon çökmüştür. Sağcı ve solcu Kemalistler 2019'da da ihtilal karşıtı birinin Başkan olması için çalışacaktır. Fakat ihtilalin gerçek müttefikleri olan Kürtler, Erdoğan'ın yanındadır. Bu yeni dönem bu esaslara dayalı olarak şekillenecektir..."

***

Türk milliyetçiliğini temsil ettiği var sayılanlara biçilen görev bu tasarıyı Meclis'ten geçirmekti... İlâve olarak da referanduma küçük katkıları olursa kâr sayılacaktı... Nitekim böyle oldu...

Esas mesele şimdi başlıyor... Yeni dönem kimlerle inşa edilecek? "Artık devleti biz yönetiyoruz... Bunlar geçmişteki hatalarından ders aldılar, biz ne dersek onu yapıyorlar" diye tabanını ikna etmeye çalışıp edemeyenlerle mi, yoksa yine başkalarıyla mı?

Bu referandum sonuçları hiç kimse için garanti niteliği taşımadığına göre, esas kritik seçimler, önümüzdeki seçimler olacak... Yeni iş birlikleri gündeme gelmek mecburiyetinde... Siyasî iktidar, tabanını 'evet'e destek konusunda ikna edemeyenlerle mi yürüyecek, yoksa yeni arayışlara mı yönelecek?

Hangisi daha cazip gelecek: Rüştünü ispat eden 'dindar Kürtler' üzerinden proje geliştirerek, 'buzdolabı'ndaki çözüm sürecini yeni bir kılıfla piyasaya sürmek mi? Alt düzey ve tamamen popülist millî görünümle sonuç almaya çalışmak mı?

Şahsî tahminim, -açıktan ilân edilmeyecek ve sanki sürüyormuş gibi gösterilecek olsa da- milliyetçilerin kısa süreli 'mevsimlik işçilik' dönemi sona ermiştir... O kritik aşamada bile milliyetçilerin tepkisini hiç umursamadan Barzani'yi sözde bayraklarla karşılayanlar, eyalet tartışmasına yol açan danışmanlara asla dokunmayanlar, çözüm sürecinin bittiğini bir kere bile söyleyemeyenler yine 'kendi doğruları'nı yapmayı sürdürmek isterler...

Bu durumda 2019'u kiminle kazanmayı hedefleyecekler? En büyük açmazları hem eski politikaya dönüp hem de zorlukla elde edilmiş çoğunluğu koruyabilmek... Onların bu açmazları milliyetçi siyasete devasa bir alan açıyor aslında...

Yazarın Diğer Yazıları