Sahi Kanal İstanbul'a ne oldu

SEDAT KAYA / Yeniçağ

Unuttuk sanılmasın.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kısa bir süre önce "Kanal İstanbul"u dilinden düşürmüyordu.

Çığ gibi büyüyen tepkilere rağmen "İsteseniz de istemeseniz de yapacağız" diyordu.

Göstermelik temeller atıldı, tanıtım filimleri çekildi, kanalın geçeceği arsalar özellikle Arap ülkelerinde pazarlanmaya başlandı.

Sonra ekonomi dibe vurunca, proje bir anda gündemden düştü.

Ne cumhurun başı, ne de AKP iktidarı aylardır "Kanal İstanbul" ile ilgili tek kelime etmiyor, edemiyor.

Çünkü halk aç ve seçimler yaklaştı.

Eğer seçimi kazanırlarsa, inanın ertesi gün bu projeyi yine önümüze getirecekler.

Çünkü Kanal İstanbul''da rant var.

Bilim insanların ne dediği, doğanın ne olacağı umurlarında değil.

Oysa 2000 yıl önce yine Marmara''da böyle bir kanal projesi gündeme gelmişti.

Bakın o dönemin yöneticileri bu konuda nasıl tavır aldılar.

* * *

Gaius Plinius Caecilius Secundus, kısa adıyla Plinius, MS 61 ve 113 yılları arasında yaşayan Romalı bir devlet adamıydı.

Hukuk, maliye ve bayındırlık eğitimi almıştı.

Entelektüel bir kişilikti ve Roma senatosunda saygındı. Ayrıca iyi bir edebiyatçıydı.

MS .111 yılında Roma İmparatoru Traianus tarafından Küçük Asya’da Bithynia Eyaleti’ne(İznik, Bursa, İzmit, İstanbul ) vali(proconsul) olarak atanmıştı.

Plinius, bölgedeki mali usulsüzlükleri, yargı düzensizliklerini, ekonomik gelişmeleri, toplumsal isyanları denetliyor, Imparator Traianus''a mektup yazarak bilgi veriyordu.

O yıllarda bölgedeki tüccarlar, iş adamları sattıkları ürünlerin nakliye giderlerinin azaltılması için Sapanca Gölü ile Marmara Denizi arasında bir kanal açılmasını gündeme getirdi. Bu konuda vali Plinius''a büyük baskı yaptılar.

Plinius tüccarları uzun uzun dinledikten sonra eline kalem ile perşumen kağıdı alarak Imparator Traianus''a şu mektubu yazdı.

"Saygıdeğer İmparatorum,

Nicomedia(İzmit) topraklarının sınırında, çok büyük bir göl bulunuyor. Bunun üzerinde, mermerler, tarım ürünleri, kerestelik odunlar ve ticari mallar gemilerle, az bir masraf ve çabayla yola kadar taşınıp buradan yük arabalarıyla büyük bir zahmet ve daha büyük bir çabayla denize naklediliyor. Bu bölge ticaretini olumsuz etkiliyor. Bu yüzden bu gölü denizle birleştirmek istiyorlar. Bu iş için bir sürü insana ihtiyaç var; ancak bunlar sırasıyla halledilebilir. Çünkü hem kırsal bölgelerde, hem de özellikle kentte büyük bir nüfus yoğunluğu var ve herkesin herkese yararlı olacak bir işle seve seve ilgileneceğine de hiç şüphe yok."

İmparator Traianus’un cevabı gecikmedi.

“Değerli vali Secundus,

Sözünü ettiğin göl, onu denizle birleştirmeyi istemem konusunda beni heyecanlandırdı. Ancak gölün, denize boşaldığı takdirde tamamen tükenmemesi için, ne kadar ve nereden su aldığını tam anlamıyla dikkatlice araştırmak gerekir. Calpurnius Macer’den (Roma''da doğa bilimcisi bir senatör) bir kontrol memuru isteyebilirsin, ben de buradan sana bu tür işlerde usta olan birini göndereceğim”.

* * *

Düşünebiliyor musunuz?

Bundan 2000 yıl önce ülkeyi yöneten bir imparator doğayı düşünüp, bilimi rehber alıyor.

Dönemin zenginlerinin ısrarlarına, vali Plinius''un çabalarına, imparator Traianus''un heyecanına rağmen Sapanca kanalının neden yapılmadığını bilmiyoruz.

Bu konuda tarihi bir kaynak yok. Ancak dönemin bilim insanların olumsuz görüş vermiş olma ihtimali yüksek.

Bilimi hiçe sayan, bilim insanlarına değer vermeyen, rant için doğayı parselleyen günümüz yöneticilerine belki örnek olur diyeceğim ama hiç sanmam.

Ne de olsa proje bahane, rant şahane.

Kaynaklar:

1- Genç Plinius''un Mektupları (Doğu Batı Yayınları)

2-Traianus dönetimde Bithynia Eyaleti Yönetimi(Sosyal Beşeri Bilimler Araştırma Dergisi)

Yazarın Diğer Yazıları