100 yıllık Cumhuriyeti değiştireceksiniz öyle mi?
William Safire, 5 Kasım 2001 tarihinde The New York Times gazetesinde çıkan "ABD eski başkanlarından Richard Nikson ile Arasat''ta bir röportaj" gibi ustaca bir yöntem kullanmıştı.
Hayali röportajda, Nikson, hayali bir tehdide karşı o dönemdeki Başkan Bush ve ekibinin büyük bir strateji geliştirmesi gerektiğini söylüyordu:
"-Nedir bu strateji?
-Gerçek düşmanını bileceksin. Bu, sadece Bin Ladin ve onun terörist ağından ibaret değil, tüm İslâm âlemini ele geçirmekle tehdit eden bir hareket. Bu sakallılar ve onların daha da tehlikeli resmî sponsorları, Kuveyt ve Suudi petrolünü istiyor. Bu petroller, onlara, sağduyulu Müslümanları ve de tüm Hristiyan ve Yahudi kâfirleri yok etmek hedefine dönük olarak nükleer ve biyolojik silahları geliştirmek veya satın almak için gereken parayı sağlayacaktır.
-Onları nasıl durduracaksınız?
-Nasıl ki Sovyetlere karşı Çin kozunu kullanarak Komünist Bloğu böldük, onları da aynı şekilde böleceğiz. Sizin kuşağınızın kozu, güçlü ordusuyla laik Müslüman ülke olan Türkiye! Ankara ile Türk sınırını geçip Kuzey Irak''ı ele geçirmek üzere anlaşmak iyi fikir. Oradaki Kürtler zaten uçuşa yasak bölgenin kapsamı içinde bulunuyor ancak esas olarak Türkiye''nin parçası olacak bölge, Saddam Hüseyin''in petrolünün yarısını sağladığı Kerkük bölgesidir.
-Bunun Türklere getirisi ne olacak?
-Öncelikle büyük para var, Kuzey Irak rahatlıkla günde yaklaşık iki milyon varil petrol üretebilir. İkinci olarak, Türkiye, kendi Kürt problemini, kendi payına düşen dilimde Kürdistan diye adlandırılan bir özerk bölge oluşturarak çözecektir."
***
Bu bilgileri niçin hatırlattım... Yukarıdaki görüşler, Amerikan devletini çok iyi tanıyan hatta Nikson''ın konuşmalarını da yazan Yahudi asıllı William Safire''e aittir ama ABD''nin nasıl yöntemlerle yönetildiğini de sergilemektedir...
Komünist bloğu bölmek için komünist bir ülke kullanmak... İslam Dünyası''nı çökertmek için de Türkiye''yi kullanmak...
Aynı yöntemin, ABD''nin nüfuz alanı içinde bulunan ülkelerin iç siyasetinde de kullanıldığına dair tespitler var... Mesela, Türkiye''de bütün siyasi değerlerin, o değerleri temsil eden partiler tarafından çökertildiği söylenir ki gerçektir...
Bunun bir derin devlet politikası olduğu da söylenir ama Türkiye''de derin devlet diye bir güç yoktur... Devletin kurumları vardır. O kurumları çökertirseniz devlet de çöker... "Derin devlet" denilen yapı ise ABD''nin Gladio örgütlenmesiydi...
Bu yapı deşifre olduğu ve artık ABD tarafından kullanılamaz hâle geldiğinde ne yaptılar? Siyasi iktidar eliyle, Türk ordusuna operasyon düzenlediler... Öyle ki bu işler için ABD''den savcı ve polis bile gönderdiler... "Bir savcı bulun" diyen de Abdullah Gül idi. Zira hiçbir savcının uydurma delillerle dava açamayacağını biliyorlardı. Denemişler ama yapamamışlardı. Bu sırada Amerikalı savcı, Türk savcılarına eğitim veriyordu.
Sonunda Türk ordusuna operasyonu, Türk savcılarını kullanarak yaptılar. Operasyonu yapanlar görünürde Türk vatandaşıydı... Gerçekte ABD, 1 Mart Tezkeresi''nin reddine sebep olan Türk ordusundan intikam alıyordu.
***
Siyasi partilerin kadroları, bize Türkiye için nasıl bir düzen hazırlandığını gösterir... Yani elde yeteri kadar delil vardır. Baksanıza adam "Biz 100 yıllık cumhuriyeti değiştireceğiz" diyor... Bu, ABD''nin de hedefi değil midir? Graham Fuller''in yazdığı "Yeni Türkiye Cumhuriyeti" adlı kitaptaki hedefleri, AB''ye üyelik süreci ve çözüm süreci sırasında tek tek yerine getiren AKP iktidarı değil midir?
100 yıllık cumhuriyeti değiştirecekmiş... Ne yapacaksınız Türk Cumhuriyeti''ni? Ermeni Cumhuriyeti mi?