Tayyip Erdoğan, hâlâ milletin ne demek olduğunu anlayamadı veya uyguladığı proje gereği, “Biz Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla Çerkeziyle, Gürcüsüyle, Abhazasıyla, Romanıyla, aklınıza ne gelirse benim ülkemde yaşayan 72 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı çatısında toplanmış tüm vatandaşlarımızı, ‘yaradılanı severiz Yaradandan ötürü’anlayışıyla seviyoruz, kucaklıyoruz” laflarını ediyor.
Oysa bir gün önce, TBMM’de Deniz Baykal ve Devlet Bahçeli, milletin ne demek olduğunu, milli bütünlüğün nasıl sağlandığını anlatmışlardı.
Peki Tayyip Bey, bu etnik mezbele anlayışını nereden aldı?
Ülkesindeki bütün etnik kökenleri saydıktan sonra “Biz hepsini severiz, hepsini vatandaşlık çatısı altında topladık” diyen başka bir başbakan duydunuz mu?
İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, İspanya, Rusya, Hindistan, Çin, İran başbakanları, ülkelerindeki bütün etnik kökenleri her gün tek tek sayıyorlar mı?
***
Erdoğan madem ki başbakandır, madem ki açılım sürecinden gerçekten iyi bir sonuç almayı istemektedir, neden hem Meclis’te hem de Malatya konuşmasında muhalefete çirkin suçlamalar yaptı?
Oysa üzüm yemek isteyen bir başbakana yakışan, “Bizim eksiğimizi siz tamamlayın, gelin bu sorunları hep beraber çözelim” demektir.
“25 yılda terörün lobisi ve piyasası oluştu. Bu kanlı piyasada şu anda ekmek yiyenler var. Bu kanlı pazardan rant devşirenler var. Bu kanlı sektörden kendilerine siyasi çıkar sağlayanlar var” diye muhalefeti suçlayan Erdoğan, kendi bindiği dalı kesiyor farkında bile değil!
Erdoğan, “Bir takım medya kuruluşları, bu kardeşlik sürecinin altını oymanın gayreti içerisindeler, gösterdikleri görüntülerle yaptıkları yalan haberlerle çizdikleri olumsuz tablolarla süreci baltalamanın çabası içindeler” diyor!
Habur-Diyarbakır görüntülerini kastediyor herhalde...
Teröristlerin nasıl karşılandığını televizyonlar saklayacak mıydı?
***
Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş ise Meclis’teki açılım görüşmelerini kastederek, “Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kuruluşundan bu yana karşı karşıya kaldığı en önemli sorunda maalesef, üslup, siyaset tarzı ve muhteva bakımından parlamentoda grubu bulunan partilerin tamamı sınıfta kalmıştır” dedi.
Bence o da haksızlık ediyor.
Meclisi geren konuşmaları AKP’li Ömer Çelik ve Tayyip Erdoğan yaptı. Muhalefeti şehit cenazelerinin artmasını istemekle suçlayan bir başbakan, muhalefetten ne bekleyebilir?
Fakat Kurtulmuş, bir gerçeğin altını çizdi:
“Erdoğan’ın 2003 yılında yaptığı iki konuşma var. ‘Evet Orta Doğu yeniden yapılanmaktadır. Orta Doğunun yeniden yapılanmasında Büyük Orta Doğu Projesi büyük bir işlev görecektir. Bizim de Türkiye olarak yeni bir görevimiz vardır. Biz de Büyük Orta Doğu Projesinin eş başkanlığını yapıyoruz’ diyor. Bu konuşma meclis grubunda yapılmıştır. Dolayısıyla eş başkanlık sözü iftira değildir. Irak’ta 1,5 milyon insan öldü. 1,5 milyon insan, 5 milyon yetim, 3 milyon dul delil değilse siz neyi delil sayacaksınız? Adana İncirlik üssünden kalkan uçaklar delil değilse sizin Amerikan yanlısı politikalarınızın delili ne olacak bilemiyorum.”
***
Yaa, işte böyle! Komşularla sıfır sorun böyle sağlanıyormuş demek ki? Komşunun 1,5 milyon insanını öldürecekler, sen de yardım edeceksin, Amerikan askerlerinin hayatı için dua edeceksin, sonra da yaradılanı Yaradandan ötürü sevdiğini iddia edeceksin!
