Tartışmalarda katılımcı sayısı azaltıldı. Bunu NTV ve CNNTÜRK'te çok net görüyoruz. HaberTürk ise Taksim-Sarıyer dolmuşu. Dilerim, onlar da "doldur, boşalt, bağ yap" uygulamasından bir an önce vaz geçer. Böylece "Elin, elim üstünde kavgası" son bulur.
"Ne Oluyor(?)"da konuk sayısı ikiye indi. Şirin Payzın'ın konuşmacıları teker teker stüdyoya alması sürüyor. Biri Ak Parti'den diğeri CHP'den. Önerim bu uygulamayı ara sıra İYİ Parti ve MHP arasında gerçekleştirmesi. Payzın'ın ilk konuğu Mustafa Elitaş'tı. Kendi adıma Ak Parti Grup Başkan vekili için "düzgün politikacı" diyebilirim. Bu nedenle sıkıntılarını dışa vurduğunu gözlemliyoruz. Payzın'ın kimi sorularında nasıl savunma yapacağını şaşırdı. Söylediklerinden anladığıma göre adı rüşvet iddialarına karışan eski bakanlarla hiç konuşmuyor. Daha önce tadilat tasarısı verdiği yalılara yıkım kararı çıkaran İstanbul Belediyesinin uygulamasını açıkça kınadı.
En önemli sözleri yüzde 10'luk seçim barajının kalkmayacağı idi. Bilindiği gibi Erdoğan bazı uygulama ve cevaplarını ilk önce Elitaş'a söyletir. Bunda da MHP'yi incitmemeye özen gösterdiğini ispatladı. Balgat'a ise büyük geçmiş olsun. Geriye Bahçeli ve şürekâsının Ak Parti'ye katılımından başka alternatif kalmadı.
Mustafa Elitaş sıra Kemal Kılıçdaroğlu'na gelince tarz değiştiriyor. O itidalli tavrı gidiyor. Hırçınlaşıyor. Sorumluluk sahibi siyasiye yakışmayan ağır cümleler saf ediyor. Eğer hükümet partisinin grup başkan vekilliğini üstlenmiş iseniz, işiniz daha da zor. Bir yandan parlamenterlerinizi korumak zorundasınız. Bu normal. Ancak iş politikacı yakınlarına gelince, zorlanıyorsunuz. Bunu açıkça gözlemledik.
Elitaş'ın yeni imajına da değinmek istiyorum. Yukarıdan aşağıya tüm saç ve sakalları bembeyaz. Sıra kaşlara gelince durum değişiyor. Bir mucize gerçekleşiyor; "iki simsiyah hilal". Önerim kaşlarında kullandığı boyayı iki ton daha hafifletmesi. Diğer taraflar için aradığı formülü ise Acun Ilıcalı'dan temin edebilir!
Kendi kendine
Ne Oluyor'da ikinci isim olarak Özgür Özel vardı. Neyse ki onun henüz kuaförlük sorunu yok. CHP-Ak Parti gerilimi üzerinde durdu. Türkiye'nin KHK'larla yönetilen nüfus oranının yüzde 43'e çıktığını tekrarladı. Man Adası Devleti'ne ait siteye girip 15 Sterlin taahhüdünden sonra herkesin "sahte denilen belgeleri" okuyabileceğini belirtti. CHP Grup Başkan vekilindeki bariz farkı da yazmak istiyorum. Onun böylesi hırçınlaşmasına ilk kez tanık oluyoruz. Biraz frene basmasında yarar var. Yoksa rakip oluşumun "havayı sertleştirerek, puan artırmayı başarmasını sağlar."
***
Afrin kesinleşiyor
NTV'nin Siyasi İşler'inde Kudüs ve Suriye işlendi. Türkiye'de dün başlayan İslam İşbirliği Teşkilatı çalışmalarını destekleyenlerden fazla "içten pazarlıklılar" üzerinde duruldu. Suudi Arabistan, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin tutumu kınandı. Nuh Albayrak, Suudi Arabistan'ın Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas'ı tehdit ettiğini anlattı. Anadolu Ajansı'nın servise koyduğu Pentagon'un PYD-YPG'ye verdiği ve PKK'da ele geçirilen silahlarla ilgili haber üzerinde duruşunu beğendik.
Prof. Dr. Mithat Baydur'u her zaman beğenerek takip ediyorum. bilgisinin yanı sıra değişik konuşma tarzıyla ilgi topluyor. Diğer Prof. Dr. Nurşin Ateşoğlu Güney de iddialı sözleriyle dikkat çekti; "Afrin'e girmemiz kesinleşti. Uygun zaman bekleniyor". Herhalde "uygun tarih" dediği Rusların o bölgeden çekilmesi olsa gerek. Bu konuda dikkatli olunması gerektiğini belirten Mithat Baydur'du. "Rusya'nın asker çekmesi, oyun içinde oyun olabilir" uyarısını yaptı. Hemen peşinden ABD Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasını dillendirdi; "Biz, artık Esad'a katil diyebiliriz". Yorum size kalıyor. Adı büyüğe çıkmış üçkağıtçıların kuşatmasında olduğumuz kesin.
***
Ara sıcaklar
TRT Müzik'te beğendiğim yapımlardan biri Günaydın. Pek çok şehirde sokağa çıkılıp, vatandaşların istekleri soruluyor. Gruplandırma yapılmaksızın bunlar yayınlanıyor. Değişik bir uygulama. "Bizim nikah şarkılarımız da böyle". Sunucu-şarkıcı Enis Toprak için, başarılı notu düşüyorum.
TRT'nin şeflerinden Ömer Hayri Uzun aradı. Umur Hazangil adlı okurumuzun eleştirisinin haklılığını kabul etti. Pazartesi akşamı 22.30'da TRT Müzik'te yayınlanacak Harmanyeri'ne Fatih Kısaparmak'ın katılacağını bildirdi. Arada müjdeyi verdi, "Kerkük'ten esintiler" de dinleyeceğiz.
***
Lüzumsuz hırçınlık
Türkiye Kupası maçlarında gereksiz sertliklere tanık oluyoruz. Tuhaf olan kırmızı kartı hak edenlerin iyice çığırından çıkması. Bu konuda iki örnek vereceğim. İlki Sivas Belediye'den Samet. Daha ilk yarıda çift sarıdan atılmalıydı. İkinci devre, Ahmet Çalık'ın kaval kemiğine öyle bir girdi ki, kırılmaması mucizeydi. Samet'in "hem suçlu, hem güçlü" tavrı daha sonra da artarak devam etti. Gelelim Caner Erkin'e. Bu çocuk Beşiktaş'ın başına dert olmaya devam edecek. Manisa maçında attığı tekme bunun son örneği.
