Yüz karası; eskiye dönüş
Emine T. 1948 doğumlu 76 yaşında bir ev hanımı.
“Bakımlı Pabuçlar Lostra” adlı kundura onarımı yapan dükkânda ayakkabısını onarıma getirdiğinde gördüm.
Dükkân sahibi Esra Tepe ayakkabıyı inceledi ve “Teyze altı açılmış bunu kolayca yapıştırırım. Ancak üstünde dikiş bölümünde yırtıklar var. Burası yapışmaz” dedi.
Emine hanım, “Altı yapışsın, idare ederim. Kaç para tutar” diye sordu.
Tepe, “140 lira” dedi.
Emine hanım bir an durdu, “evladım yenisinin en ucuzu 585 lira. Alamam. Sen ikram et” dedi.
Ayağına baktım terlikle gelmiş.
Öylece kalakaldım.
Haber yapmak için izin istedim, “Elbette ama gerçek adımı verme. Komşularıma da mahcup olurum” dedi.
Eşin emekli mi diye sorunca gözleri doldu ve “Vefat etti. Ondan bana aylık 7 bin 850 lira maaş bağlandı. Hiç çocuğumuz olmadı ama 91 yaşındaki ablama da ben bakıyorum” derken kelimeler boğazında düğümlendi.
Esra Tepe’ye günde kaç ayakkabı geliyor onarıma diye sorunca, “Kadın, erkek ve çocuk günde ortalama 30-40 ayakkabı onarıma geliyor” dedi.
Bu ayıp tablosunu 22 yıllık AKP iktidarına yüz karası olsun diye yazdım.
Büroya gelirken önce Öğretmenler Halı dükkânına asılan “Elden taksit” yazılı şu afişi gördüm.
Sonra da Vestel’in başlattığı, “Kefilsiz kartsız 12 ay senetli taksit imkânı” yazılı olan bu dükkâna rastladım.
Araştırınca şu korkunç tablo önüme çıktı:
-2023 yılında icra ve iflas dairelerindeki dosya sayısı önceki yıllardan devredenlerle birlikte toplam 38 milyon 969 bin 260’a ulaştı
Büyük ihtimalle Ekim 2024 itibarıyla 40 milyon olmuş, yani nüfusun yarısını aşmıştır.
AKP iktidarının 2. yüzkarasıdır.
Bitmedi:
Vatandaşların bankalara olan tüketici kredisi ve kredi kartı borcu toplamı şöyle:
-3 trilyon 453 milyar 550 milyon lira.
AKP iktidarının 3. yüzkarası da budur.
Bu kara lekeler bitmedi bitmeyecek:
-Çiftçilerin 3,4 trilyon lira tutarındaki ödenemeyen borçları için bankalar 1.717 gayrimenkul ve 331 arsa, tarla, bağ, bahçe ve çiftliği satışa çıkardı.
Eski Türkiye’yi yeniden Türk halkına yaşatan Recep Tayyip Erdoğan anayasayı değiştirip yine yeniden adaylık kazanmak peşinde.
Özgür Özel, “Geçim mi seçim mi” dedi ya…
İşte geçim bu hâlde.
O hâlde derhal seçim.
Belki yarın belki yarından da yakın.
Düşün artık milletin yakasından.