Yüce Divan’da Halk Ekmek gibi kuyruk oluşacaktı
AKP 4. Olağanüstü Büyük Kongresi'nde geçerli 1399 oyun tamamını alarak yeniden Genel Başkan seçilen Recep Tayyip Erdoğan’ın Merkez Karar ve Yönetim Kurulundan tasfiye ettiği isimler oldu.
Gelecek Partisi Genel Başkanı olan eski Başbakan ve eski AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu üç AKP’li hakkında şok edici açıklamalar yaptı.
Eski partisi AKP içindeki gelişmeleri takip ettiğini vurgulayan Ahmet Davutoğlu dedi ki;
“Nurettin Canikli’nin FETÖ borsası ilişkileri,
Süleyman Soylu’nun uyuşturucu baronları ile fotoğrafları,
Binali Yıldırım’ın Londra’da Varlık Fonu yolsuzluğuna bulaşması bu tasfiyeleri getirdi.
Berat Albayrak kayıp 128 milyar dolar için kendini tasfiye edip bakanlığı bırakıp kaçtı.
Mustafa Şentop neden tamamen dışlandı?
Beni AKP’den tasfiye eden ekipten hiç kimse yönetimde kalmadı. Ancak yetmez AKP’nin kendini bu iddialardan temizlemesi için hukuki süreç başlatılması şarttır.
AKP’de kan değişimi yoktur. Dikkat edin bir çok yeni ismi partiye çağırdılar ama hiç yeni katılım olmadı.”
Gelelim birlikte gazetecilik yaptığımız ve tasfiye edilen kardeşim Şamil Tayyar’ın sosyal medyada yer alan özetlediğim şu paylaşımına:
“Kongrenin ardından bir küçük tespit ve uyarı olarak kenarda dursun.
Bu gerçeklikten kopuk, iç iktidar hesabına dayalı keyfilik, karar alma sürecinde etkisi olmayan üç beş isimle sınırlı değişiklik, sadece değersiz istatistiki veridir, değişim değildir.
Ne var ki Cumhurbaşkanımızın azametini kendi gölgesi sananlar, Erdoğan sonrası hesaplarını ‘değişim’ ambalajıyla sunuyor.
Yozlaşmayı tetikleyen bu hizip, AK Parti’yi için, için çürütüyor.
Oy oranının yüzde 50’den 35’e inmesinin siyasi/sosyal sebeplerini üreten bu yoz akıl, belediye başkan adaylarının belirlenmesinde de etkili olursa, telafisi güç siyasi hasar oluşabilir.
Üzgünüm, bir ekip, cehenneme giden yolu iyi niyet taşlarıyla döşüyor.”
Tayyar AKP iktidarını sadece bugün eleştiren bir siyasetçi değil.
19 Mart 2018’de Beyaz TV canlı yayınında Tayyar özetle dedi ki;
“Çok ciddi FETÖ borsası var. Milyon dolarlar dönüyor.
İtirafçı adı altında işadamlarını serbest bırakıyorlar.
Türkiye'nin birçok yerinde var bu.
Ben milletvekiliyim her konuşmam suç duyurusudur.
Bununla ilgili daha bugün suç duyurusunda bulundum, HSK teftiş kuruluna. HSK ne yapmış? Bir yerde problem var.
Cumhurbaşkanımızın etrafı kuşatma altında.
Bir ilçe başkanı var, ‘Benim kimseye minnet borcum yok, beni reis getirdi' diyor. İl başkanı, ilçe başkanı, il müdürü böyle konuşuyor.
Milletvekili olarak Cumhurbaşkanı'na çok özel bir kayıt götürdüm,
Cumhurbaşkanı izledi, çıldırdı, ‘Böyle bir şey nasıl olur’ dedi.
Oysa benim o kaydı bir yıl içerisinde göndermediğim danışmanı yoktu!
İzletmemişler Cumhurbaşkanımıza.
Onlar hâlâ ordalar. Bir yerde problem var. Sıkıntı büyük.
FETÖ'cü rektörün karısının mailini yayınladım.
Sonra ne oldu, o kadın Cumhurbaşkanımızın Afrika gezisine alındı.
Cumhurbaşkanımızın o mailden haberi yok.
Yanındakiler? Hepsinin haberi var. Kimi kastettiğimizi herkes biliyor.”
Değerli okurlarım,
AKP ve Erdoğan eğer 14-28 Mayıs seçimlerini kaybetseydi tüm kirli çamaşırlar ortaya saçılacaktı.
Yüce Divan’da Halk Ekmek gibi kuyruk oluşacaktı…