YSK şaka yaparsa!
Yüksek Seçim Kurulu, 24 Haziran'da yapılacak seçimlere ilişkin basın ve yayın kuruluşlarının uymaları gereken yayın ilke ve usullerini belirledi.
Basın etiğine atıf yapan çokça madde var.
Hani geçmiş seçimleri hatırlamasak, 2002'den bu yana uygulananları bilmesek "Bak ne güzel hazırlamışlar, tam bir demokrasi örneği..." diyeceğiz.
YSK diyor ki:
"Tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerine uygun davranmakla yükümlü radyo ve televizyon kuruluşları ile yazılı, sözlü ve görsel basın, tek yönlü, taraf tutan yayınlar yapamayacak.
Bu kuruluşlar yayınlarında demokratik kurallar çerçevesinde cumhurbaşkanı adayları, siyasi partiler ve bağımsız adaylar arasında fırsat eşitliği sağlayacak.
Cumhurbaşkanı adayları, siyasi partiler ve bağımsız adayların görüşlerinin seçim döneminde eşitlik, serbestlik, dürüstlük ilkelerine uygun şekilde yansıtılması için gerekli katılım sağlanacak,
Medya kuruluşları bu konudaki girişimlerini ve sonuçlarını yayınlarında açıkça ilan ederek kamuoyuna duyuracak.
Seçim dönemi içinde, "Ulusa Sesleniş", "Millete Hizmet Yolunda" gibi özel tanıtıcı programlar banttan veya canlı olarak yayınlanamayacak.
Vatandaşların, elektronik posta adreslerine, taşınabilir veya sabit telefonlarına sesli, görüntülü veya yazılı mesaj gönderilemeyecek"
"Milletin aklıyla nasıl alay edilir" diye sorsalar "Açın YSK'nın yayın ilke ve usullerini okuyun, sonrasında da seçim sürecinde yaşananlarla kıyaslayın" derim.
Tek yönlü, taraf tutan yayınlar yapılamayacakmış!
***
Türkiye'de hakkıyla yayın yapan, tüm siyasi örgütlenmelere, kitlede karşılığı olan siyasilere yer veren kaç basın kuruluşu kaldı!
Hükümete yakın yayın organlarının başlıklarına bakın.
Geçtiğimiz yıllarda FETÖ'ye toz kondurmayıp, sayfalarında "Hocaefendi, cemaat" diyerek tam sayfa ilanlar veriyorlardı.
Şimdi ise kim Cumhurbaşkanlığı'na aday oluyor, AK Parti'yi eleştiriyorsa "Bunlar FETÖ ittifakı" başlıklarını atıyorlar.
Televizyon ekranlarında iktidar şakşakçıları... Akıl almaz bir siyasi propaganda... Vatandaşın derdini, tasasını dile getiren yok!
Hayat ateş pahası olmuş, insanların yaşam kalitesi düşmüş kimin umurunda.
Varsa yoksa "Padişahım çok yaşa!"
YSK'ya göre şu anda Türk basının yüzde 90'ının yayın yapmaması gerekiyor!
***
YSK'nın ilginçlikleri bunlarla sınırlı değil tabii ki...
YSK Başkanı Sadi Güven son yaptığı açıklamada "Türkiye'de seçim başlamadan seçim sonuçları üzerinden algı oluşturmanın anlamı yok. Seçimler güvenli. Mükerrer seçmen yok, sahte seçmen yok, sahte oy pusulası kullanıldı diye bir iddia yok. Bütün bunlar yokken daha seçim başlamadan seçim güvenliği üzerinde tartışma yaratmak çok doğru değil, biz her türlü tedbirleri alıyoruz..." ifadelerini kullandı.
Bu mantığa göre seçim başlamadan tartışma oluşmamalı!
O zaman tartışmaları seçim gününe erteleyelim!
Böylece 16 Nisan'da yaptığınız gibi mühürsüz oylar bir anda kabul edilirken, ağzımızı açar bakarız.
Anadolu Ajansı YSK'dan önce sonuçları açıklarken, YSK Başkanı'nın resmi açıklamasını bekleriz!
Oldubittiyle sonuçlar açıklanırken, seçim güvenliğini tartışırız!
Vay arkadaş...
Özetle şunu deseler daha rahat edecekler aslında: "Anadolu Ajansı sonuçları açıklar, biz de öylesine değerlendirme yaparız, seçim güvenliğini de sonrasında konuşuruz"
Türkiye, tarihinin en kritik seçimlerine giderken, oy sisteminin başındaki kişilerin yaptığı açıklamalara bakın!
Bakalım 24 Haziran günü neler yapacaklar!