Yolsuzluk halkın cebinden çıkıyor
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Mezun ve Mensupları Vakfı olarak, İktisat Fakültesi Öğretim Üyelerine 2007 yılında “Yolsuzluğa Bakış- İstanbul Örneği” isimli bir araştırma yaptırmıştık. Araştırmada “Türkiye’nin çözülmesi gereken sorunları nedir” sorusuna İstanbul halkının verdiği cevaplar içinde yolsuzluk sorunu, beşinci sırada yer alıyordu. Aşağıdaki tablodan anlaşılacağı gibi, deneklerin yalnızca yüzde 8.9’u yolsuzluğu çözülmesi gereken önemli bir sorun olarak görmüştü.
2004 yılında TESEV’in benzer araştırmasında da “rüşvet ve yolsuzluk” u en önemli sorun olarak görenlerin oranı yüzde 10 olmuştu.
Araştırma sonuçlarında, deneklerin cinsiyet değişikliğine göre de yolsuzluğa farklı baktıkları anlaşılmıştır. Yolsuzluğu en önemli sorun olarak gören bu yüzde 8.9 oranındaki denekler içinde, erkeklerin oranı yüzde 66 iken kadınların oranı yüzde 34 olmuştur.
Yine bu araştırmada, yolsuzluğu en önemli sorun olarak görenlerin çoğunluğunu, hane halkı geliri geçim düzeyinin altında ve geçim düzeyi sınırında olanlar oluşturmuştur. Gelir düzeyi yüksek olanlar, tasarruf yapabilenler ise yolsuzluğu sorun olarak en son sıraya koymuşlardır.
Bilinen bir iş adamına, komşusu “Bu sefa senden oy istiyorum” demiş. İş adamı da, “Yolsuzluk iddiaları ayyuka çıkmışken, ihalelerde komisyonlar tartışılırken, yine de aynı partiye oy mu vereceksin” diye sormuş. Komşusu da, “İhalelerde alınan komisyonlardan bana ne, sana ne? Bizim cebimizden mi çıkıyor? Şöyle veya böyle iş yapılacak” diye cevap vermiş.
Halkın yolsuzluğa bakış açısı, yolsuzluğun gelenek haline gelerek toplum tarafından içselleştirildiğini göstermektedir. Bugüne kadar Hükümetler ve siyasi partiler de bu soruna çözüm amaçlı yaklaşmadı.
Siyasi malzeme yapmak için yaklaştı. Söz gelimi iktidar partileri kendi belediyeleri ile ilgili olan bu tür sorunlara daha duyarsız kaldılar.
Yetmedi, her siyasi partide bırakın şaibeli olmalarını, yolsuzluktan yargıda olanlar veya hüküm giymiş olanlar, özellikle son yıllarda daha üst düzeyde yer alıyorlar ve daha çok sesleri çıkıyor.
Medya da yolsuzluğu bir gelir kaynağı olarak görüyor. Yolsuzluk yaparak medyaya pay verenlerin adı daha çok geçiyor.
Vatandaş cebinden çıkmadığını düşünerek yolsuzluğa önem vermiyor. Gerçekte ise yolsuzluklar vatandaşın cebinden çalıyor. Söz gelimi ihalede komisyon vererek, ihaleyi yüksek fiyata alanlar bütçeden daha çok pay alıyorlar. Bütçede hizmet yapmak için daha az kaynak kalıyor. Vatandaşın yararlanacağı kamu hizmetleri azalıyor. Ya da daha çok vergi alınması gerekli oluyor... Doğrudan doğruya vergi vermeyenler de akaryakıt için, banka kredisi için, çöp için vb.. daha çok vergi ödüyorlar. Sonuçta yolsuzluk ceplerinden çıkmış oluyor.