Yok sayınca yok olmuyor!
Türkiye''de medyanın düştüğü rezil durumu herhalde en iyi bu örnek anlatır... Medyanın neredeyse yüzde 70''i son gelen ağır zamları ''fiyat ayarlaması'' şeklinde bile olsa haber yapamadı...
Bir şeyi yok sayınca gerçekten yok olduğunu zannediyorlar herhalde... Tıpkı Sedat Peker''in söylediklerini yok saydıklarında gerçekten yok olduğunu zannettikleri gibi...
Halbuki dipten büyük bir tepki dalgası geliyor... Sefalete doğru sürüklenen insanların önüne başka hangi gerekçeler koyarsanız koyun, ''dünyayı kıskandıracak'' hangi büyük projeleri pazarlarsanız pazarlayın akıbeti durduramazsınız... Dünyada örneği yok çünkü...
***
Area Araştırma''nın Haziran sonuçları var elimizde... "Hükümetin ekonomi politikasını başarılı buluyor musunuz?" sorusuna deneklerin yüzde 31.2''si ''evet'', yüzde 64.5''i ''hayır'' cevabını vermiş...
İktidar partisi seçmeninin yüzde 69.8''i hükümetin ekonomi politikasını ''başarılı'' bulurken, yüzde 25.8''i kendi partisinin ''başarısız'' olduğuna hükmetmiş...
Cumhur İttifakı''nın diğer ortağı MHP''de durum daha vahim... Hükümetin ekonomi politikasını ''başarısız'' bulanların oranı yüzde 47.3...
Bu sonuçları değerlendirirken pandeminin etkisini de hesaplamak gerekiyor... Var olan sıkıntılarını pandemiyle ilişkilendiren ve salgının ortadan kalkmasıyla düzelme sağlanacağına inanan seçmenlerin hâlâ sadakat gösteriyor olma ihtimali var... Küresel salgının ortadan kalkmasından sonra eski günlerine dönemeyecek kitlelerin hayal kırıklığı şimdi ölçülebilmiş değil...
Kimi seçmen kitlesinde, salgın dolayısıyla sıkıntılar ''dondurucu''ya konmuş ve iktidara kredi verilmiş olabilir... Tam normalleşmede, kendilerini nispeten daha iyi zannettikleri eski pozisyonlarına dönemeyecek olanların durumu, söz konusu rakamları daha da aşağıya çekebilir...
***
Toplam seçmen içinde hükümetin ekonomi politikasını ''başarısız'' bulanların yaş dağılımına baktığımızda şu sonuçlar çıkıyor: 18-34 yaş arası seçmenin yüzde 69.8''i, 35-54 yaş arası seçmenin yüzde 59''u, 55 yaş üstü seçmenin yüzde 65''i ekonomi yönetimini ''başarısız'' buluyor...
Eğitim düzeyine göre baktığımızda sonuçlar yine şaşırtıcı değil... Eğitim düzeyi yükseldikçe tepki artıyor, hükümeti ''başarısız'' bulma oranı yükseliyor... İlkokul ve altı düzeyindekilerin yüzde 50.4''ü, ortaokul-lise düzeyinin yüzde 63.7''si iktidarın ekonomi politikasına karşı dururken, bu oran üniversite ve üzeri düzeyinde yüzde 81.4''e fırlıyor...
İktidar açısından bu durum sürdürülebilir bir hâl midir? "Sizce Türkiye''nin en önemli sorunu nedir?" şeklinde sorulan açık uçlu soruya verilen cevaplar, iktidarı çok zor bir süreci beklediğini belgeliyor...
Seçmen, ''en önemli sorun'' olarak yüzde 42.2''lik oranla ''Ekonomi/hayat pahalılığı/yoksulluk'' cevabını veriyor... Bu gerçeği yüzde 20.4''lük oranıyla ''işsizlik'' takip ediyor...
Eğitim, salgın, terör, Suriye vs. gibi seçenekler, yukarıdaki iki seçeneğin yanından bile geçemiyor...
***
İktidar partisinin girdiği bütün seçimleri, o seçim yılının işsizlik oranlarıyla birlikten değerlendirin... Daima ters orantı oluşmuş... İşsizlik yüzdeleri ne zaman yükselmişse, aldığı oy oranı da o zaman azalmış...
Şimdi rekordan rekora koşuluyor ve bunun siyasete yansımaları kaçınılmaz... Zaten kamuoyu araştırma sonuçları ortada... Buna bir de ülke normalleştiğinde eski işine kavuşacağını zannedip de kavuşamayacak olanlar eklendiğinde durum çok daha ağır bir ciddiyet kazanıyor...
Kaldı ki, yaşanan ekonomik sıkıntılara rağmen, yönetim cephesinde görülen, abartılı maaşlar, israf, tartışmalı yatırımlar ve satışlar, tepkiyi her geçen gün daha da büyütüyor, adalet arayışını arttırıyor...
2021 yılındayız artık... Gazeteler veya televizyonlar yok sayınca hiçbir sıkıntı yok olmuyor, gizli kalmıyor...