Darbenin televolesini yapanların uydurduğu hikayeler ile bir sürü sözde kahraman türetildi. Uçaklara tokat atan, tanklara tekme savuran sanal sahtekarlar ile ilgili söylenecek çok şey olmasına rağmen bir hakkı teslim ederek yazıya başlayalım. 15 Temmuz darbe girişiminin kaderini değiştiren gerçek kahraman Korgeneral Yıldırım Güvenç'tir... Kara Kuvvetleri Lojistik Komutanı Güvenç, kulağının kenarından mermi geçmeyen salon subaylarına benzemez. Özel Kuvvetler Komutanlığı dahil, terörle mücadelenin her safhasında arazide çatışmaların ortasında vuruşan, kriz anında inisiyatif alarak duruma hakim olan lider kişidir. Bazıları düğünlerde arz-ı endam ederken 15 Temmuz akşamı darbe girişimini ilk farkına varan komutandır. Kimileri televizyon seyrederek gelişmelere göre tarafını belirlemeyi beklerken Güvenç anında komuta ettiği karargâhına dönerek sadece kendine bağlı personeli değil tüm Türkiye'deki silah arkadaşlarını uyarıp darbenin savuşturulmasında başrolü üstlenen komutan olmuştur.
***
Yıldırım Güvenç'in her safhası başarı dolu. Özgeçmişini yazmaya niyetim yok. 15 Temmuz gecesinin gizemli saatlerinin detaylarına da girmeyeceğim. Yıldırım Paşa, darbecilerin ana üssü olan Akıncılar'a gidip, Genelkurmay Başkanı, Kuvvet Komutanları, Cumhurbaşkanı Genel Sekreteri Fahri Kasırga dahil tüm personeli kurtaran komutandır.
Güvenç'in tutuklanma sebebinin darbecilerin görevlendirme listesinde "TRT Genel Müdürlüğü'ne atanması" olarak gösterildiğini daha önce yazdım. Sıradan bir albay ya da tuğgeneralin getirileceği TRT Genel Müdürlüğü için zaten o gece TRT'yi basan bir yarbay "Genel Müdür artık benim" demişti. Kaldı ki adı geçen görevlendirme listesinde isimleri bulunanların tamamı tutuklanmadığı gibi bir bölümü halen görevdedir. Üşenmedim, araştırdım. İsmini bugün yazmayacağım bazı görevlilerin acele ile plan-program yapmadan, Akıncılar Üssü'ne çatışarak girip, kan dökerek ele geçirmelerini engellediği için tutuklanmıştır. Evet, o gece Polis Özel Harekat Merkezi uçaklarla vurulmuş, 44 polis şehit olmuştur. Emniyet mensupları acılıdır. Arkadaşlarının intikamını almaya yemin etmişlerdir. Ancak devlet intikam almaz. Devletin polisi, askeri, hukuk çerçevesini aşamaz. Hırs ile hareket ederek riske girip kan dökülmesine sebep olamaz. En zor anda bile akılcı çözümler arar ve hedefe ulaşmak için her türlü yöntemi uygulamaya koyar. Yıldırım Güvenç de bunu yapmıştır. O gece her an Ankara Emniyet Müdürü ile görüşür. Polis ile asker arasında gerilim çıkmasının, çatışma ortamına girilmesinin önüne geçer. Akıncılar Üssü içinde bulunan personel ile iletişim kurar. Üssün etrafını zırhlı birlikler, Özel Kuvvetler ve Polis Özel Harekat ile çevirip teslim olmalarını tebliğ eder. Yine Özel Kuvvetlerden Albay rütbeliyi görevlendirip içeri yollar. Darbenin başarılı olamayacağını, bir an önce kan dökülmeden teslim olmalarını ister. Nitekim bu girişimden hemen sonra darbeciler derdest ettikleri Cumhurbaşkanı Genel Sekreteri Fahri Kasırga'yı serbest bırakırlar.
Fahri Kasırga'nın, cezaevinden 7 sayfalık mektup yazarak durumu özetleyen Yıldırım Paşa'ya cevap verip, vermediğini bilemiyoruz. Kasırga'nın kendisini kurtaran Güvenç'in derhal serbest bırakılması için Recep Tayyip Erdoğan'a gerçekleri anlatıp anlatmadığından da haberimiz yok. Sadece Kasırga mı? Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar dahil, Kuvvet Komutanları'nın Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, bakanlar kurulu üyelerine, Adalet Bakanı'na Yıldırım Güvenç gerçeği ile ilgili talepleri olup olmadığını da duymadık. Ancak bazı emniyet mensuplarının "Biz daha önce Akıncılar'a girip hepsini öldürüp, etkisiz hale getirecektik. Yıldırım Güvenç engelledi..." sözleri ile başarılı operasyona gölge düşürdüklerini öğrendik. Kan dökülmesini engelleme aynı zamanda şüpheli olduğu kanaatinin doğmasına mı sebep oldu? Bu akıl tutulması değil de nedir? Telefonunda, FETÖ'nün kurduğu ByLock programının çıktığı Konyaspor Kulüp Başkanı siyasi sebeplerden tutuklanmıyor ama darbeyi savuşturanlar kanaat ile tutuklu öyle mi? Yıldırım Güvenç'in halen tutuklu olmasına göz yumanları Güvenç affetse de tarih yargılayacaktır.
...
Yarın bir başka Kor'u; duruşmalarını izlediğim dava dosyasını didiklediğim Korgeneral Metin İyidil'e kurulan kumpası yazacağım.
