AKP’nin domuz etini serbest bıraktığını söylediğimizde, öküz altında buzağı aramakla suçlanıyorduk.
Oysa bu gerçekti.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nca hazırlanan “Türk Gıda Kodeksi Et ve Et Ürünleri Tebliği” nin 15’inci maddesinin “a” bendinde aynen şöyle yazıyordu:
“Bu Tebliğ kapsamında yer alan et ürünlerinde, ürün bir veya birden fazla büyükbaş ve küçükbaş tür hayvana ait kırmızı etten üretiliyorsa ürün isminde tür ismi belirtilmez!”
Yani?
Ürettiğiniz üründe farklı kırmızı etler kullanmış, bunların arasına domuz eti de katmışsanız tebliğe gör “bu üründe domuz vardır” demeniz gerekmiyordu.
Para için mültecilerin diri diri sulara gömüldüğü, rüşvetin ve yolsuzluğun tavan yaptığı bir ülkede muhterisler böyle bir “domuzca fırsatı” kaçırırlar mıydı?
Tabii ki kaçırmazlardı. Çünkü eti çok ucuza mal olan bir etti. Bir kere domuz türüne göre sanki kedi gibi köpek gibi her batında 5 ila 20 arası yavru yapabiliyordu. Üstelik bunu yılda 2-3 defa yapabiliyordu. Otlak aramadığı, çöpünden pisliğine kadar her şeyi yiyebildiği için iki üç ayda 100 kilograma kadar ulaşabiliyordu.
Birileri AKP’nin kendilerine sunduğu bu fırsatı değerlendirmeyecek miydi? Elbette değerlendirecekti, nitekim değerlendirmişler de’85
Şimdi size 30 Ekim 2014 tarihli Yeni Akit Gazetesi’nin manşetinde yer alan Muhammed Uzun’un haberinden bir bölüm aktaralım:
“ Büyük alışveriş merkezlerinde ve sosyetenin demir attığı Nişantaşı’nda şubeleri bulunan restoranda, pizzanın içerisine domuz eti konulduğu ortaya çıktı. Mönülerinde domuz eti ibaresine yer vermeden satış yapan firmanın oyununu bir müşterinin dikkati bozdu.”
Gazetemize konuşan M.E isimli müşteri:
“Mönüden bir pizza seçip sipariş verdim. Gelen pizza içerisindeki etin rengi ve şekli dikkatimi çekti. Domuz eti olabileceği için yanımdakileri yememeleri hususunda uyarıp, personeli çağırdım. Garsona içindeki etin cinsini sorunca şok oldum. Büyük bir pişkinlikle pizzanın domuz etinden yapıldığını söylediler. Nüfusunun yüzde 99’u Müslüman olan bir ülkede, domuz satıp, müşteriye sattıkları ürünle ilgili bilgi verilmemesi büyük bir ahlaksızlıktır. Bununla ilgili hukuki girişimde bulunacağım” dedi.
Kim bilir daha hangi lüks lokantalarda, kim bilir daha hangi ayaküstü beslenme zincirlerinde çoluk çocuğumuz domuz etini lezzetle midesine indiriyor...
Yahut ülkesini gezmek için bir otelde kalmak mecburiyetinde olan veya bir akşam ailesi yahut misafiri olan işadamlarına otelde yemek vermek durumda kalan kaç iş adamı bilmeden domuz etine çatal batırıyor, domuz etine çatal batırmasa bile, domuz eti kesilmiş bıçaklarla kesilip önüne konmuş bifteğe çatal sallıyor!
Türkiye’nin acilen “Müessesemizde domuz eti ve ürünleri bulunmaz” ibareli lokanta ve otellere ihtiyaç var; çünkü AKP geldi, böyle oldu.
