Yatırım araçları ne getirdi ?

Makro anlamda yatırım, bir ülkede milli gelirin arttırılması ve iktisadi büyüme amacıyla, mevcut olan insan sermayesine ve maddi sermayeye yapılan ilave olarak tarif edilir.
Günlük dilde ise, yatırım belli bir getiri sağlamak amacıyla birikimlerin yatırım araçlarına bağlanmasıdır. Bu araçlar fiziki yatırım araçları veya finansal yatırım araçları olabilir. Küreselleşmenin sürecinde finansal yatırım araçları ön plana çıktı.
TÜİK her ay, mevduat, borsa, altın, dolar ve euro’nun hem nominal, hem de reel getiri oranlarını açıklıyor. Nominal getiri oranları enflasyonu da barındırdığı için, gerçek gelir veya kayıpları göstermiyor. Tasarruf sahibinin satın alma gücünü gösterdiği için, TÜFE’ye göre düzeltilmiş reel gelir, yatırım yapanı daha çok ilgilendiriyor.
2011 ve 2102’de, TL tasarrufu olanların bu tasarrufları eksi reel faiz nedeniyle eridi. TL’yi yastık altında tutanların parasını enflasyon eritti. Bankaya mevduat hesabı açanların aldıkları faiz enflasyonun altında kaldı. Bunların parasını da eksi reel faiz eritti.
Bu sene Ağustos ayında mevduat faizi, brüt olarak ve aylık bazda yüzde -0.06 reel kayıp getirdi. Ağustostan Ağustosa, son bir yılda ise yüzde 1.56 oranında reel kayıp getirdi. Mevduat faizi üzerinden ayrıca yüzde 15 oranında stopaj yoluyla gelir vergisi alınıyor. Bu demektir ki mevduat sahibinin eline geçen reel faiz, vergiden sonra daha da az oldu. Yani mevduat sahibinin yıllık olarak reel kaybı yüzde -1.56’dan daha fazla oldu. (Yüzde -1.83 )
Söz gelimi, geçen sene Ağustos ayında bankaya 100 lira yatıranın, bu yüz lirasının bu sene Ağustosta satın alma gücü, 98.17 liraya geriledi.
Reel faizlerin eksi olması, klasik anlayışta, tüketimin artmasını ve talebin yüksek olmasını sağlar. Çünkü eflasyon faiz oranından yüksek olunca , elde para tutmak veya mevduata para yatırmak cep yakıyor.
Buna rağmen Türkiye’de tersi oldu. Faiz dışı faktörler daha etkili oldu ve eksi faize rağmen tüketim daraldı. Merkez Bankası, Ağustos ayı tüketici güven endeksine göre de bu daralma devam edecektir. Bu ankete katılanlar, 6 ay öncesine göre satın alma gücünün düşeceğini, mevcut dönemin dayanıklı tüketim malı almak için uygun olmadığını açıklamışlardır.

Yatırım araçları içinde, aylık ve yıllık bazda tek reel getiri sağlayan borsa oldu. Eylül ayında bu getiri daha da arttı.

Dolar ve euro, her ikisi de reel kayıp getirdi. Madalyonun tersi TL değerli olmaya devam ediyor. Merkez Bankası reel kur endeksine göre TL Ağustos ayında yüzde 18 oranında daha değerlidir. Yani bir doların Ağustos ayında 2 lira 10 kuruş olması gerekirdi. TL değerli olduğu sürece ne yaparsak yapalım, cari açık devam eder. Mamafih, durgunluğa rağmen bu seneki cari açığın milli gelire oranı yüzde 8’dir. Diğer ülkelere göre bu oran yüksek ve riskli bir orandır.
Ağustosta külçe altının yıllık kaybı oldu. Ancak Eylülde bu kaybı telafi etti.

Yazarın Diğer Yazıları