“Yasak” landık!

Konuşmak yasak!
Yazmak yasak!
Peki, serbest olan ne?
Bir iki örnek verelim!
Rize’de yaşayan F.Ö. bir televizyon kanalından 179 liraya kapıda ödeme koşuluyla akıllı telefon alıyor. Kutu geliyor, para ödeniyor, kutunun içinden salatalık çıkıyor.
Alın bir örnek daha:
Adamın biri aylardır, hatta yıllardır kilosu 1.TL’ye, yazı ile “bir liraya” bal satıyor. Üstüne üstlük, lüks otomobil kazanma fırsatı için çekiliş kuponu veriyor!
Demek ki milletin gözünün içine baka baka televizyonlardan canlı yayınlarla milleti aldatmak serbest!
Almanya’nın, “Bu işte tepeden tırnağa yolsuzluk var” dediği Deniz Feneri Davası’na “yayın yasağı” İstanbul’dan Hakkari’ye kadar Molotofkokteylleri ile yol kesmek, polis aracı ve toplu taşıma otobüslerinde insanları diri diri yakmak serbest!
Öcalan’a “Sayın” ve şehit Mehmetçiğe “kelle” demek “serbest” , “Teröristle niye görüşüyorsun, ne görüşüyorsun” diye sormak, “Kandan beslenmek” yani “yasak!”
“Türkiye’nin finansman açığının yüzde 15’ini ben kapattım” diyen altın kaçakçısı Sarraf’a, “Hani bunun vergisi” demek yasak, aynı kaçakçıya, “Hayırsever biri, çok iyi insan” demek “serbest!”
“Teröriste terörist” demek yasak, teröriste, “Namaz kılar, oruç tutar, cennetliktir” demek “serbest” .
Yakını ocakta ölen madenciye tekme tokat girişmek “serbest” , Başbakan konvoyu ile birlikte yoldan geçerken balkondaki vatandaşın elinden çakmağı düşürmesi “yasak!”
Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki, demokrasisi yerleşmiş ülkelerde “serbest olan” ne varsa bu ülkede “yasak”, modern ülkelerde “yasak olan ne varsa” bu ülkede o “serbest!”
Bu konuda örnekler o kadar çok ki!
SSK ve Bağkur Emeklisi’ne insanca yaşayabilecekleri ücretin yarısını dahi vermek “yasak” , aç-açık kalan SSK ve Bağkur Emeklisi’nin ikinci bir iş bulup çalışması vergiye tabi, yani “yasak” .
Milliyetçilik “ayaklar altında” yani “yasak” bölücü Kürtçülük “serbest” !
Kamu kuruluşları ve devlet madalyalarındaki “T.C.” remzî yasak, PKK’nın çaputu Diyarbakır Meydanı’nda Öcalan’ın sesi ile birlikte dalgalandırıldı, yani “serbest” .
Başkalarının kaçak elektrik faturasını namuslu vatandaşa zorla ödetmek “serbest” , devletin topladığı vergileri nereye harcadın diye Sayıştay raporlarını talep etmek, yani hak hukuk peşinde koşmak “yasak!”
Yeşili katletmeyi protesto etmek “yasak” , SİT alanlarını özel imara açıp sahilleri yana yöreye peşkeş çekmek “serbest”.
Teröristin elinde silah yollarda denetim yapması, kırsal alanda cirit atması, “serbest” , “Barış sürecine zarar vermesin, dokunmayın” talimatı ile güvenlik güçlerinin “Bu silahlar ne böyle” demesi “yasak!”
“Camide içki içtiler” diye iftira atmak serbest, imamın, “Yok, içki içen falan olmadı” demesi, yani gerçeği söylemesi soruşturma ve görev yeri değiştirme sebebi, yani “yasak”.
Dedik ya!..
Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki demokrasisi yerleşmiş ülkelerde “serbest olan” ne varsa bu ülkede “yasak” , modern ülkelerde “yasak olan ne varsa” bu ülkede “serbest” !
Bazı ülkelerin vatandaşlarına Türkiye’ye “seyahat yasağı” koyma sebebi bu olsa gerek..

Yazarın Diğer Yazıları