"Yarın korkusu" için bile Önce bir "yarın" lazım!
Sakin ol şampiyon!
(Ben klişe bozulmasın diye böyle yazdım ama siz "Sakin olun şampiyonlar" diye okuyun çünkü "kişiye" değil "duruma" özel bütün yazdıklarım.)
***
Kimse "Mansur Yavaş'tan başka hiçkimse, hiçbir şey yapmıyor" yahut "Bir tek Mansur Yavaş çalışıyor; geri kalan bütün etkili, yetkili, ilgililer yatıyor" demiyor.
Oyuncu Erdal Beşikçioğlu'nun önceki gün paylaştığı mesajdaki gibi "sağı solu olmaksızın" ve -sınırları Ankara'yı çoktan taşmış halde- toplumun sair ekseriyetinin dediği şu:
-Allah senden razı olsun! (Veya bunun ideolojik jargona göre farklılaşan versiyonları…)
Zira…
Mansur Yavaş öncü oluyor. Sistemi zorluyor. Birçok kamu kurum ve kuruluşunu, sair şartlarda belki türlü bahaneyle yerine getirmekten kaçınacakları sorumluluklarını yerine getirmeye mecbur bırakıyor. Elini taşın altına sokmayan kim varsa, taşı alıyor ve bizatihi ellerinin üzerine bırakıyor, kaldırmasınlar da görelim o saatten sonra.
***
"Bizi neden görmüyorsunuz?", "Bizi neden övmüyorsunuz?" diye feveran halindeki emsallerinin "Sokakları çitiledik", "Sabun dağıttık"tan fazlasını söyleyemedikleri bir ortamda;
- Şehri dezenfekte etme çalışmalarına başlamak için Covid-19'un Türkiye'ye teşrif ettiğinin resmen ilan edilmesini beklememiş, dünyadaki hal ve gidişe bakıp belediye ve halk otobüsleri, metrolar, taksiler, dolmuşlar, otobüs durakları, kent mobilyaları, alt ve üst geçitlerden başlayarak müzeler, spor kulüpleri, STK'lar… Neredeyse bütün şehri dezenfekte etmiş/tekraren etmekte olan,
- Bazı işyerlerinde çalışanlar hâlâ birbirlerine "akraba olacak" yakınlıkta ve özensizlikte yemeğe zorlanırken belediyeye ait yemekhanelerde kumanya dağıtım ve ayrı oturma sistemlerine geçen,
- 12 yaşından küçük çocuğu bulunan personelini izinli sayan,
- Belediye personelini vardiyalı çalıştırma kararı alan,
- Belediyenin kira alacaklarını, yolcu sayısı düşen ÖHO ve ÖTA ruhsat ve hat ihale bedellerini erteleyen,
- Toplu taşıma kullanıcılarının abonman kartlarında hak kaybı oluşmasın diye evde kaldıkları süre boyunca kullanılmayan bakiye kadarının geri yükleneceğini açıklayan,
- Sağlık çalışanlarının toplu taşımadan ücretsiz yararlanmasını sağlayan, yine sağlık çalışanları için Ankara Şehir Hastanesi'ne saat başı ücretsiz servis kaldıran,
- Sosyal mesafeyi koruma şansı bulunmadığı için teleferik seferlerini iptal edip, yerine aynı hat için otobüs seferleri başlatan,
- Toplu taşımada klima sistemlerinin çalıştırılmasını yasaklayan,
- AŞTİ'ye termal kamera koyup, kullanılmasını zorunlu kılan,
- Şehirlerarası otobüslerdeki yolcu sayısının yarı oranında düşürülmesi genelgesinden sonra AŞTİ'nin otobüs çıkış ücretlerini de aynı oranda düşüren,
- Kağıt toplayıcılığı yasaklayan; Barınma Evi'nde konaklama imkanı sağlayan ve gıda ihtiyaçlarını karşılayan,
- Anlaştıkları zincir marketler aracılığıyla -kurye hizmetini karşılayarak- 65 yaş üstü Ankaralıların ihtiyaçlarını evlerine servis ettiren, 65 yaş üstü konut abonelerinin su yükleme işlemlerini evlerinde yaptıran,
- Eski su borcu dolayısıyla suyu kapalı olan, bu nedenle belediyeyle mahkemelik haldeki bütün konut abonelerinin suyunu açtıran, mevcut su faturası borçlarını iki ay erteleyen, Nisan ayında tüm konut aboneliklerinde Şubat ayının yüzde 80'i oranında geçici faturalandırmaya giden, öğrenc, evleri, işyerleri ve ticarethanelerde faturalandırma yapmayacağını bildiren,
- ASKİ'ye düşük maliyetli dezenfektan ürettiren,
- Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi çalışanları için 100 yataklı bir öğrenci yurdu kiralayan, Bilkent Şehir Hastanesi personeli için konteyner otel inşa etmeye başlayarak bir hayırseverin işlettiği öğrenci yurdunu tahsis etmesine vesile olan,
- Ankara'da salgın dolayısıyla işi duran/işinden olan esnaf, sanatkar, işçiler için "6MilyonTekYürek" deyip, yardım kampanyası başlatan,
- Salgınla mücadelede gerekli olanlar dışındaki bütün ihaleleri "hayat normale dönünceye kadar" iptal eden,
- İnsansız kalan sokaklardaki hayvanların -saldırganlaşmalarını beklemeden- beslenmelerini sağlayan,
(Ben yazıyı yazarken dün açıklayacağını ilan ettiği paketin içeriği belli değildi, siz yazıyı okurken muhtemelen başka birçok şey için kolları sıvamış halde olacak olan)
Velhasıl, durumdan çıkarabileceği bütün kişisel ve kurumsal vazifeleri çıkaran ve gereklerini de kendisini ortalara atmadan, mütevazı üslupla yapan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı için "Ne var canım, işi bu, yapacak tabii" sıradanlaştırmasına başvurmak, hele bir de bunu yarına çıkıp çıkamayacağımızın bile -kadercilik değil fiili durum gereği- belli olmadığı bir günde yapmak, ayıplanmaya bile değmeyecek derecede zavallılık içermiyor mu?
Önce bir "yarınımız"ın olsun da…
Kim öle, kim kala…