Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yavuz Selim DEMİRAĞ
Yavuz Selim DEMİRAĞ

Yanlış anlaşılmak...

Yazı hayatına başladığım günden bu yana tek korkum yanlış anlaşılmaktır. Dilin kemiği yok ama yazının kuralları var. Ne kadar hassas olursanız olun alınganlıkla karşılaşabiliyorsunuz. Bu arada kötü niyetlilere malzeme de çıkabiliyor. Bizlerin yalın anlatımlarını alıp detaylandırarak aleyhte kullanmaya çalışanlar da oluyor. Geçtiğimiz hafta 15 Temmuz gecesi cereyan eden olaylarla ilgili yazılarımdan bazıları alınmış. "Generalleri yazıyorsunuz, genç subayları, astsubay ve uzman çavuşların durumunu görmüyorsunuz!" diye sitem edenler var. Ağır eleştiri yapanlar da var. Her şeyden önce genç subay ve uzman çavuşların yaşadıkları dramdan çoğunluğun haberi olmadığı acı gerçek. Lakin 15 Temmuz'dan bu yana bu mağduriyetleri en fazla yazan gazeteci olduğumu belirtmeliyim. Arşiv yanılmaz. İnternette hepsi kayıtlı. Hukuksuzluk, haksızlıkları dile getirdiğim için bazı kesimlerin hedefi oldum. "Bunun da başka bildiği yok. Dönüp dönüp aynı konuyu yazıyor" diyeninden tutun da "Darbecileri savunuyor... FETÖ'cüleri masum göstermeye kalkışıyor" iftirasını atanlar bile var.

FETÖ'nün kumpas davalarını yıllarca takip edip başta Silivri olmak üzere mahkeme ve cezaevlerinin sesini Türkiye'ye duyurmaya nasıl gayret ettiysem, bugün de yapılan haksızlıkları duyurmayı insani bir görev sayıyorum. Ve devam edeceğim.

Her gün cezaevlerinden mektuplar geliyor. Tutuklu aileleri ve avukatları yüzlerce sayfalık dava dosyaları gönderiyor. Öyle ki bin sayfalık dosyayı tek sayfada özetlemek zorundayız. Bu esnada atladığımız, detaylarına giremediğimiz konular da oluyor. Nitekim "Kor'ların İnfazı" başlıklı yazımda Diyarbakır Kolordu Karargah'ında o gece yaşananları kaleme alıp, Kolordu Komutanı İbrahim Yılmaz'a haksız ceza verilişini belirtmiştim. Kolordu Kurmay Başkanı ile Kolordu Komutanı arasındaki diyaloğu da özetlemiştim. Dönemin kurmay başkanı ile ortak dostlarımız aradılar. Kurmay Başkanı'nın yıllarca FETÖ'cüler tarafından terfisinin engellendiğini ve o gece İbrahim Yılmaz ile aralarındaki diyaloğun detayını yolladılar. Dosyayı yeniden açtım. Yılmaz'ın ifadesi şöyle: "Kurmay Başkanım ilk olarak Başkan, bu şerefsizlerle bir irtibatın var mı? diye sordum. Kendisi cevaben kesinlikle irtibatım yok Komutanım" dedi. "Başkan Yüce Türk Milletinin, Devletinin, Halkın ve demokrasinin karşısındaki bu kanunsuz hareketi engelleyeceğiz. 'Benim yanımda mısın, değil misin', diye sordum. "Ya şimdi benim kafama sıkarsınız, ya da benimle hareket edeceksiniz" dedim. "Senin bir yanlışını görürsem ben senin kafana sıkarım" dedim. Kurmay Başkanım da cevaben "Komutanım ölene kadar arkanızdayım" dedi... Kurmay Başkanının ifadesinde de "Siz de onlardan değilseniz ölene kadar arkanızdayım" diyor... Nitekim bir tek kişinin burnu kanamıyor, bir tek asker sokağa çıkmıyor. Bu elbette İbrahim Yılmaz'ın ilk anda verdiği emirle gerçekleşti. Kurmay Başkanı da bu emrin arkasında dirayet ile durmuş, ast ve bağlı birliklere verdiği emirler ile darbenin savuşturulmasında önemli görev yapmıştır.

Burada yanlış anlamaya mahal bir husus yok. Kurmay Başkanı'na karşı olumsuz düşüncem ve kanaatim de olamaz. Kaldı ki yıllarca dağlarda Tim Komutanlığı yapmış. Fetöcüler yüzünden terfi listesine girememiş, en zor tayinleri yaşadığını, halen devam eden operasyonları başarı ile yönettiğini de biliyorum. Böylesi bir subayın aleyhinde olamayacağımı en iyi kendisi bilir. Dostlarımız merak etmesin. Maksadım, İbrahim Yılmaz'a yapılan haksızlığı dile getirmekti. Kimseyi itham etmek değil. Nitekim Yılmaz'ın dosyası Yargıtay'a gitmiş durumda... Yargıtay'ın ilgili davalarda aldığı kararları da takip ediyoruz. İçtihatlar ortada. En kısa zamanda Diyarbakır Ağır Ceza'nın verdiği cezayı onaylayan İstinaf Mahkemesi'nin onayladığı kararı bozacağına inanıyorum. Sadece İbrahim Yılmaz'ın değil haksız-hukuksuz cezalandırılan rütbeli-rütbesiz askerlerin beraat ederek, özgürlüklerine kavuşacağını biliyoruz. Geç gelen adalet elbette adalet değil. Fakat "gerçeklerin günün birinde ortaya çıkma huyunu" seviyorum.

Sevgi ve dostlukla...

Yazarın Diğer Yazıları