Yandı gülüm keten helva…
İçişleri Bakanlığı Türkiye’nin nüfusu en fazla 3. ilçesi olan Ankara Çankaya'da adres doğrulama işlemleri yapıyordu.
Bekçiler çat kapı gidiyor hangi adreste kim yaşıyor diye ellerindeki listeden kontrol ediyorlardı.
Bakanlığın amacı sanırım;
-Sığınmacı sayılarını belirlemek,
-Ya da kayıtsız vatandaşları kayıt altına almaktı.
Resmî üniformalı bekçimiz elindeki liste ile Atakule karşısındaki güvenlikli villaya geldi.
Kapıdaki sivil koruma ile diyalog kuruldu;
-Bekçi: Selamünaleyküm kardeş olay gelsin.
Görevli koruma: Aleykümselam kardeş. Teşekkür ederim. Hayrola?
-Bekçi: Hayır, hayır sıkıntı yok. Bu adreste şu isimler yaşıyor mu?
Görevli koruma: Dur hele bakalım. Nereden çıktı bu isimler?
-Bekçi: Komiserim verdi, tahkikat yapıyorum. Saklarsanız suç işlersiniz.
Görevli koruma: Gel bakayım şurada bekle.
Telsizlerden anonslar peş peşe gelmeye başladı.
Bekçi panikte ne olduğunu anlamaya çalışırken görevli korumalar adresin sorumlusu olan polis merkezine bilgi verdiler.
Olay doğru çıkmaz mı?
Kıyamet koptu tabii.
Listedeki iki yabancının İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın, Ankara’nın Çankaya ilçesi Atakule bölgesinde bulunan konutunda geçici ikamet kaydı çıktı.
Yok artık;
-Merhum Aziz Nesin bile böyle bir hikâye yazamazdı.
-Temel bile bu olayı fıkra haline getiremezdi.
Olaylar bir anda krize dönüştü.
Bakan Yerlikaya 40 yıl düşünse aklına bile gelmeyecek bu skandal karşısında hemen devreye girdi.
Müfettiş görevlendirildi, yıldırım hızı ile inceleme başlatıldı.
Ankara Valiliği bünyesinde faaliyet gösteren İl Göç İdaresi Müdürlüğü'nün kayıtlarını deyim yerindeyse hallaç pamuğu gibi attı mülkiye müfettişi.
Ve resmî kayıtlarda ortaya çıktı.
Ankara İl Göç İdaresi Müdürlüğü'nce İçişleri Bakanı'nın konutuna ikamet izni verilen 2 yabancının Kırgız kökenli askerî okul öğrencisi olduğu ortaya çıktı.
2 Kırgız askerî okul öğrencisinin, askerî okulda eğitim görmelerine rağmen hafta sonu "evci" çıkabilmek amacıyla uzun süreli ikamet başvurusu yaptıkları anlaşıldı.
Koskoca İçişleri Bakanı’nın ikametgâhına nasıl olur da 2 yabancı öğrenci işlenebilir?
85 milyonun nüfus kayıtları bu kadar mı sahipsiz?
Müfettişlerin tespitleri ışığında Ankara İl Göç İdaresi Müdürlüğü bünyesinde görevden almaların yaşandığı belirtiliyor.
Kurumda görevli 10'dan fazla personel hakkında idari işlem yapıldığı bilgisi var.
Evet skandal kelimesi bile az gelir bu olayı tanımlamaya.
Yıllardır muhalefet “sahte kayıtlar var” diye bas bas bağırıyor.
Ne bakanlar ne de kabinenin başı Erdoğan umursuyor.
Seçimlerde ise seçmen sayıları konusunda şaibeler öne sürülüyordu ki bu skandal tüm iddiaların gerçek olduğuna da delil olur.
Gelin biz umursayıp çözüm üretelim.
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin üye sayısı net şöyle:
-11 milyon 41 bin 464 kişi.
İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı verilerine göre Türkiye'de kayıt altına alınmış geçici koruma statüsündeki Suriyeli sayısı 25 Temmuz 2024 itibarıyla şöyle:
-3 milyon 105 bin 539 kişi.
Gaziantep Kulübü Başkanı Necati Binci söyleşimizde şöyle dedi:
-“Bakanımız Ali Yerlikaya’nın kente gelişi öncesi polis, yollarda kimlik kontrolü yapınca onlarca sığınmacıyı yakaladı…”
Madem sahipsiz, kayıtsız sığınmacılar var.
O hâlde her AKP’li şunu yapsın:
Sahipsiz ve kayıtsız sığınmacıları birer ikişer ikametgâhlarına kaydettirsinler.
Gerçekte bu işin çözümü şudur.
-Acilen nüfus sayımı yapılmalı…
Not: Skandalı doğrulayan İçişleri Bakanlığı haberde ufak bir düzeltme ile şu açıklamayı yaptı:
“Azerbaycanlı ve N.N ile A.H adlı 2 askerî öğrenci ile 2 sivil gözaltına alındı.”
Gazeteci kardeşim Tolga Şardan’a, T24’te kaleme aldığı “Sonunda bu da oldu” yazısı nedeniyle şükranlarımı sunuyorum.