“Yandaş medyayı zor günler bekliyor!”

Sabah’tan Star’a kadar havuz medyasında pek çok kalemle yolların ayrılacağını Fuat Avni, Twitter’i ile duyurdu.
Her söylediği çıktığına göre Fuat Avni’nin bu söylediği de çıkacaktır.
Biz bugün bu meçhul istihbarat elemanının kendine niye “Fuat Avni” dediğinin üzerinde duracağız.
Aslında “Fuat” ve “Avni” iki ayrı şahıs.
İkisi de Sultan Abdülaziz’in veziri. Belli ki “Fuat-Avni” malum kişiyi Sultan Abdülaziz’e benzetmiş. Malum kişi nasıl Türkiye Cumhuriyeti’ni değiştirip dönüştürmek sevdasında ise Abdülaziz de Osmanlı’yı değiştirip dönüştürmek için yenilik hareketlerine girişmişti. O da “pehlivan” yapılıydı ve kostak kostak yürürdü, Fuat-Avni’nin bir gölge gibi takip ettiği kişi de kostak kostak yürüyor..
Sultan Abdülaziz’in Fuat ve Avni Paşalarla bir Avrupa seyahati vardır. Girit’te isyan vardır. III. Napolyon yönetimindeki İtalya olmak üzere bütün Avrupa, Girit’teki isyanı desteklemektedir. İşte böyle bir dönemde Abdülaziz’in Sultaniye yatı İtalya’ya doğru yol almaktadır. Derken müthiş bir fırtına çıkar ve Sultaniye yatı azgın sularda ceviz kabuğu gibi sarsılmaya başlar. Padişah, “İstanbul’a dönelim” diye irade buyurur. Fuat Paşa emri uygular gibi yapar amma geminin süvarisine yola devam etmesi talimatını verir. Nihayet Sultaniye yatı İtalya’nın Tolon limanına yaklaşır. Napolyon gösterişi seven biri olduğu ve biraz da devletinin gücünü göstermek için gemi limana girerken “Selam topları” yeri göğü inletir şekilde gümlemeye başlamış, Sultaniye gemisini fena sarsmıştı. Abdülaziz yine sinirlendi, “Dönelim” diye tutturdu. Padişahın dediği değil Fuat Paşa’nın dediği oldu, karaya çıkıldı. Çünkü Fuat Paşa Abdülaziz’e, “Efendim atalarınız Avrupa’yı fethetmek için bin bir güçlük çekmiş çok ağır bedeller ödememiş miydi? Oysa siz şimdi kolaylıkla ve hiçbir bedel ödemeden Avrupa’ya ayak basıyorsunuz. Avrupa açmış kollarını sizi bekliyor” demişti.
Sultan Abdülaziz Avrupa’yı fethetme edası ila karaya ayak bastı. Gerçekten müthiş bir karşılama oldu.
Bugün Fuat Avni’nin peşi sıra gezdiği devrin Abdülaziz’i de iktidarının ilk yıllarında Avrupa’da böyle heyecanla karşılanmamış mıydı? Haçlı Seferleri’nin düzenleyicisi Papa X. Innocenzio’nun heykeli önünde AB’ye teslim anlaşması imzalandıktan sonra “Avrupa Fatihi” olarak zamanın Abdülaziz’i de başkent Ankara’da gündüz gözü ile havai fişek gösterileri ile karşılanmamış mıydı?
Hikâye uzun.
Yalnız o Abdülaziz ile bu Abdülaziz arasında bir fark var. Napolyon bir sohbet sırasında, “Girit’i Yunanistan’a veriverseniz ne olur?” deyince Abdülaziz sinirden kıpkırmızı olur ve şu cevabı verir:
“-Efendi, biz Girit’i 27 yılda aldık. Değil sen, bütün Avrupa devletleri nota verseniz, hep birlikte bize savaş açsanız son askerim ölene, benim cesedim çiğnenene kadar Girit’i size vermem...”
Zamanın Abdülaziz’i döneminde Ege’deki pek çok adaya Yunan bayrağı çekildi de, nota bile verilmedi, verilemedi...
Bu gezide Fuat Paşa’nın marifetleri ve faydaları pek çok. Avni Paşa ise, Sultan Abdülaziz’in nimetleri ile o makama gelmesine rağmen 30 Mayıs 1876’da Abdülaziz’in hükümetten indirilmesi ile sonuçlanan darbenin liderlerindendi.
“Fuat Avni”nin “Fuat”ı hakkında biraz bilgi verdik. “Avni” tercihinde bu “Sultanı darbe ile indirme” herhalde önemli bir faktör olsa gerek. Muhtemelen, “Beslediğin kargalar gözünü oyacak” mesajı verildi Fuat Avni’nin “Avni” si ile...
Soner Yalçın, Sözcü’deki köşesinde Sultan Abdülaziz’in özel yat rüşveti karşılığında Mısır Valisi İsmail Paşa’ya ‘Hıdiv’ unvanı verdiğini yazmış. Fuat Avni’nin seçimlerinde Mısır’ın elden çıkması ile sonuçlanan bu tarihi hadisenin de rolü var mıdır, bilemeyiz.
Başa dönecek olursak...
Fenomen Fuat Avni, “Havuz medyasında pek çok kişi bırakınız yazacak köşe bulmayı, insan içine çıkacak yüz bulamayacak” dedi ise muhakkak bir bildiği vardır...

Yazarın Diğer Yazıları