Vural’ın İstifası ve Bahçeli
Devlet Bahçeli’nin en güvendiği isimlerden biri olarak bilinen, 1999’da birlikte Meclis’e girip, ardından Ulaştırma Bakanlığı ve grup başkanvekillikleri görevine getirilen Oktay Vural istifa etti.
Bahçeli’nin parti yöneticileri arasında ekranlara çıkmasından, konuşma yapmasından rahatsız olmadığı tek isim hiç şüphesiz Oktay Vural’dı… Engellemeyle karşılaşmaz, “Neden burada böyle bir kelime söyledin” diye sürekli sorgulanmaz, “Acaba çok fazla öne çıkar da genel başkanlığımı tartışmaya açar mı” diye düşünülmezdi. Parti içinde özgür hareket edebilen, üzerinde sürekli baskı hissetmeyen tek kişiydi.
Vural aynı zamanda MHP’nin son 15 yılda en çok televizyona çıkan, açıklama yapan ismiydi. Hatta süre bazına vurulduğunda, ekranlarda Bahçeli’den daha çok yer aldığı bilinen bir gerçek. Milyonlarca milliyetçi, gündemdeki gelişmelere MHP'nin tepkisini, Vural’ın verdiği mesajlar üzerinden öğrendi, dinledi. Bu durum parti dışındaki Vural tanınırlığına da pozitif bir katkı sağladı.
Ancak son dönemde bir rahatsızlığı söz konusuydu. Hatta konuyla ilgili gazetemiz ve sitemizde de önemli haberler çıkmıştı.
Nisan ayının son günlerinde Genel Merkez’de değişim isteyenlere karşı deklarasyon hazırlanmış, vekillerin ve parti yöneticilerinin buna imza atması istenmişti. Böylece MHP tek yürek değişimcileri kınayacak, parti tabanına mesaj verecekti. Ancak istenildiği gibi olmadı. En başta Oktay Vural “Ben yazmadığım, fikir beyan etmediğim bir deklarasyona imza atmam” dedi. Kriz büyüyünce başka vekillerin ve yöneticilerin de imza atmak istemedikleri anlaşıldı. Böylece iptal edildi. Kriz ilk defa bu denli somut olarak ortaya çıkıyordu.
Sonrasında herkesin gözü Vural’ın istifa edip etmeyeceğine çevrildi. Ancak beklenen istifa bir türlü gelmedi. Grup toplantılarında, Bahçeli’nin açıklamalarını sayfa sayfa takip edip, katıldıkları bir cenaze töreninde de genel başkana şemsiye tutarak “sadakat” mesajı vermişti.
19 Haziran Kurultayı
Büyük bir demokrasi mücadelesinin sonunda Pazar günü gerçekleştirilen ve delegenin iradesiyle değiştirilen tüzük sonrasında muhtemelen Vural’ın tavrı da netleşti. 10 Temmuz’da yapılacak seçimli kongreye katılacak ve tavrını değişimden yana koyacaktı.
Bahçeli'nin salı günü yaptığı grup toplantısında kurultaya katılanlara, değişim isteyenlere etmediği hakaret kalmayınca, Vural da istifasıyla ilgili kuracağı cümleleri hazırlamaya başladı.
Vural’ın istifa ile ilgili verdiği ilk demecinde “Mevcut yönetim anlayışına olan inancım kalmadığından dolayı…” açıklaması hiç şüphesiz genel merkez yönetiminin artık kendi içinde bile darmadağın olduğunu gösteriyor.
Vural’ın istifası özellikle Bahçeli açısından psikolojik bir yıkım etkisi oluşturacaktır. Teşkilat içi tartışmalarının dışında kalan, parti içindeki gruplaşmaların uzağında duran, özgür bir çalışma ortamı olarak birçok kişiye göre ayrıcalıklı olan, değişimcilerin istediği “özgür ortamı” büyük ölçüde yaşayan Oktay Vural bile istifa ediyorsa artık Bahçeli yönetimi için yolun sonuna gelinmiş demektir.
Vural aday olur mu?
19 Haziran günü, MHP’nin tarihi kurultayı gerçekleşirken Genel Merkez’de sadece 2 genel başkan yardımcısının olması ve onların da öğlene doğru partiye gelmeleri, yönetim bazında durumun ne denli vahim olduğunun işaretlerini vermişti.
Pazar günkü tablodan da görülebileceği gibi delege için imza toplayan ve aylardır uğraş veren genel başkan adayları var. Bu saatten sonra Vural’ın aday olması son derece mantıksız olur ki kendisinin de böyle bir düşüncesinin olduğu görülmüyor. Özellikle Meral Akşener’e yönelik ilginin ve alakanın son kongrede ne denli fazla olduğu teyit edildi. Bu delege sayısına da yansıdı. Salonun ezici bir çoğunluğu Akşener’e destek veren delegelerden oluşuyordu.
Bu tablodan dolayı Oktay Vural’ın 10 Temmuz’daki seçimli kurultaya katılıp, yanında olduğu adaya desteğini verip, yaşadıklarını anlatması en doğru yöntem olacaktır.
Çok geç kalınmış bir istifa olsa da, son derece önemlidir.