Vidalı demokrasi!..
Millet, 12 Eylül (2010) referandumunda “evet” derse, “darbenin” tüm izleri silinecek, Türkiye’ye “tam demokrasi” gelecekti!
Hatta, hemen referandumun ertesinde “ileri demokrasi” (!) diye bir şeye kavuştuğumuzun propagandası da yapıldı.
Yandaş aydınlar, kendilerini AKP’li gibi göstermek istemedikleri için onlardan farklı, çağdaş(!) bir slogan bulmuştu:
“Yetmez ama evet!”
Yani, “Biz AKP’li değiliz, evet diyerek AKP’li olmayacağız, AKP bizim çok gerimizdedir, ama şimdilik bir evet diyelim, sonra AKP bizim düzeyimize gelir” gibi bir avuntuları vardı.
Yaşam en büyük tecrübedir
Biz gariban (!) gazeteciler ise, yırtınıyor, “Yalaaan!” diye bağırıyorduk.
Efsanedeki canlı gibi, gerçeği görüyor, söylüyor ama kimseyi inandıramıyorduk!
Yaşam en büyük tecrübedir.
Şimdi yaşayanlar görüyor.
Çok çok ileri demokrasiye geçtik.. Kitaplar artık yayınlanmadan toplatılıyor, yakılıyor(internet çağında delete ediliyor).. Elinde kopyası olanlar “terörist” ilan edilmekten korkuyor.. Medya, kitap kağıdının kaç derecede (Fahrenhayt 451!) yakılacağını tartışıyor!..
“Yetmez ama evet” çiler, gördüklerine inanamıyorlar, neyi savunacaklarını şaşırmış durumdalar.
Başbakan biz yapmadık, yargı yaptı, diyor.
Başbakan Yardımcısı, tam tersine kitap baskınlarını ayıplıyor.
AKP Meclis yöneticileri “idamı” savunur hâle geldiler.
Eski AKP’li Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, kitap yasağını yarım ağız kınıyor.
12 Eylül referandumunda Kenan Evren’e hesap soracağız diyen Hükümet, Evren’in maaşına zam yapıyor, hesap pusulasını kendisine bir türlü göndermiyor.
Referandumda evet diyen partilerden Has Parti’nin Genel Başkanı Kurtulmuş, “Referandumdaki evetlerin karşılığını verin, elinizi tutan nedir?” diye ağlaşıyor, cami önünde günah çıkarıyor.
Olan Türkiye’ye oluyor, halk kandırıldığıyla kalıyor.
Millet, kitaptan korktuğu için kitap fuarlarına gidip kitap almaktan çekiniyor. Elinde Atatürk adı taşıyan kitap görünmesin istiyor.
“İleri demokrasi”, giderek “vidalı demokrasi” durumuna geliyor ve burgu döne döne insanlık onurunun derisini parçalayıp kemiğini oyuyor.
Ve böyle bir ortamda, genel seçimlere giderken..
Millet, hakkını savunacak, korkusuz milletvekillerinden oluşacak listeleri bekliyor.
HAYAT DEĞİRMENİ
Cumhurbaşkanı Gül, Ahmet Şık’ın kitabının basımına onay vermiş! Diyor ki: “10 bin satacak kitabı yüz binlerce sattıracaklar!”