Vestel susuyor

Gazeteciliğe başladığımda büyüklerimden ilk olarak, habere son noktayı koyana kadar ısrarcı ve takipçi olmayı öğrendim.
Bu nedenle köşemde okurlardan gelen şikayetler üzerine eleştiri okları yönelttiğim şirketler ve firmalar onları takip etmekten bıkacağımı akıllarına bile getirmesinler.
Sakın ola bu şirket ve firmaların halkla ilişkileri, “Bir iki yazar, sonra bıkar” diye düşünmesinler.
İbret olsun diye, okurlarımın şikayetlerine çözüm getirilmediği sürece bıkmadan yazacağım.
İlk sözüm tüketicileri koruduklarını düşünen dernek ve birliklerine.
Sahi siz laf üretmekten başka ne yaparsınız?
Bakanlık, marketlerin raflarını süsleyen gıdaların çoğunun sağlık için çok zararlı olduğunu açıklıyor.
Açıklıyor da, gıdaların ve üretici firmaların isimlerini açıklamıyor.
Belki de böyle bir açıklama yaptıkları için pişman oluyorlar.
Ya da bir yerlere, içeriğini bilmediğimiz mesajlar gönderiliyor.
Sağlık puzzelını çözmek tüketicilere düşüyor.
Etiketi, tüketicileri korumak olan dernekler ne yapıyor?
Konu; halk sağlığı olmasına rağmen, halktan aldığı gücünü kullanamıyor.
Para kazanmak uğruna halkın sağlığını hiçe sayan firmaların isim isim deşifre edilmesini isteyemiyor.
Tüketicileri koruyamayan dernekler, ölen ölür, kalan sağlar bizimdir, felsefesi uygulayarak Bakanlığın isim açıklamaktan neden kaçındığını sorgulayamıyor.
Kara listenin ak firmaları da (!) fırsatı ganimet bilerek, market raflarını sağlıksız ürünlerle doldurmaya devam ediyorlar.
Geçen hafta Bodrum/Ortakent’teki Ege Pen bayisinin yaptığı kapılar nedeniyle Amerika’da yaşayan bir ailenin hayatını nasıl kararttığını yazmıştık.
Bodrum’dan pek çok Pen üreticisi arayıp, konunun kendileriyle ilgili olmadığını anlattı.
Bir karışıklığa meydan vermemek, dürüst Pen üreticilerini rahatlatmak için Ortakent’teki Ege Pen bayisinin adını vermek farz oldu. Oysa bu isteğin, Bodrum’daki Pen üreticilerinden değil, Ege Pen yöneticilerinden gelmesi gerekirdi. Kurumsal bir firma böyle yapardı.
Ege Pen yöneticileri yapmadı:
“Kim bu bayi” diye sormadı. Ege Pen adına güvenerek, kapı pencere yaptıran tüketicinin hakkını korumadı.
Yöneticiler gazeteyi aramış olsalardı, Bodrum/Ortakent’teki Ege Pen Bayisinin Mesut Yapı olduğunu söylerdik.
Yağmur geçiren kapılar nedeniyle büyük zarara uğrayan okurumuz, hakkını aramak için Mesut Yapı’yı mahkemeye vereceğini açıkladı.
Amerika’da tüketicilerin firmaların yanlış üretim nedeniyle uğradıkları zararı, tüketicilere ödediklerini ifade eden okurumuz, aynı uygulamanın Türkiye’de olması gerektiğini belirtip, bu uğurda Mesut Yapı ile sonuna kadar mücadele edeceklerini söyledi.
Dileriz okurumuzun bu açıklaması, tüketicileri koruma derneklerinin ve de Ege Pen yöneticilerinin kulaklarını çınlatır.
Haklı mücadelesinde sonuç alabilmesi için okurumuza her türlü desteği vereceğiz.
Peugeot yetkilileri okur şikayeti konusunda çok hassas davrandılar.
Kendilerine, onayını alarak okurumuzun ismini, telefonunu, araba plakasını ve probleme neden olan bayinin adını verdik.
Bu arada, okurumuz arayarak Peugeot 307 model arabasını, daha fazla strese girmemek için sattığını, bir daha da Peugeot marka araba almayacağını söyledi.
Elçiye zeval olmaz.
Bundan sonrası Peugeot yetkilileri ve okurumuzun bileceği bir konu.
Gelelim yılan hikayesine dönen Vestel şikayetlerine.
Köşenin müdavimleri, Vestel ile ilgili müşteri şikayetlerini hatırlayacaklardır.
Ülkemizde beyaz ve kahverengi eşyada en fazla satış gerçekleştiren, Ar-Ge’ye ciddi yatırımlar yapan Vestel’le ilgili okurlarımızdan gelen şikayetlerin ortak noktasını klima satışları oluşturdu.
Sıcaklardan bunalıp Vestel klima alan okurlarımız, klimaları evlerine taktırdıklarında şok olmuşlar.
Klimaların gücü, sıcaklara yetmeyince hemen bayileri arayıp sorunlarını anlatmışlar. Bayilerin klimalar 18 değil, 15 BTÜ
Cevabı ise onlar için soğuk duş olmuş.
Bayii camları/duvarları ile katalogların kapakları ve internetteki yanıltıcı klima reklamları sadece 18 BTÜ için değil, diğer klimalar için de geçerli.
İşin özü; bayii klimayı 18 BTÜ diye satıyor.
Klima ise 15 BTÜ.
Aynı model, diğer klima çeşitlerinde de durum aynı.
Kataloğun iç sayfalarını karıştıranlar, kapak ile iç sayfalardaki açıklamaların farklı olduğunu görüyorlar.
Karıştırmayanlar, firmanın büyüklüğü ve de reklamların çekiciliğine kapılarak evlerine gücü düşük klima götürüyorlar.
Şikayet ettiklerinde de; “Broşürde yazılı, okusaydınız” cevabını alıyorlar.
Sormak lazım;
Daha fazla klima satmak için, büyük bir firmaya yanıltıcı reklam yapmak, bu konuda çıkan yazılara duyarsız kalmak, eleştirileri görmezden gelmek, tüketici şikayetlerini dikkate almamak yakışır mı?
Ülke ekonomisine yaptığı ihracatlar ile büyük katkı sağlayan Vestel’in yanıltıcı klima reklamlarına kısa sürede son vererek, tüketici şikayetlerini dikkate alacağını düşünüyoruz.

Yazarın Diğer Yazıları