Ve düğmeye bastırdılar...
Erken seçim ve genel af sözü ağızdan çıktı mı süreç başlar.. Kimin ağzından, iktidarın ağzından..
Peki dün bu söz kimin ağzından çıktı? İktidarın müttefikinden..
Beklenen de oydu zaten.. Birkaç aydır konuşulan oldu ve 'Erken Seçim' çağrısını, bu işin uzmanı olan Devlet Bahçeli yaptı..
Devlet beyin siyasette etkili ve yetkili olduğu alan bu; Erken seçim çağrısı..
Konuşmasının ilgili bölümüne öyle bir girdi ki, uzun yıllar kendisini yakından tanıyan biri olarak, bir büyüğüme mesaj attım;
-Devlet Bahçeli erken seçim diyecek..
***
Dedi.. "26 Ağustos'ta, yeniden kurtuluş destanı yazmak için erken seçime gidilmeli" dedi..
Valla kulağa hoş geliyor.. Gerçekten yeniden bir kurtuluşa ihtiyaç var..
O çağrısıyla, tarih vererek düzenekteki rolünü yerini getirdi.. Şimdi kararı patron verecek.. Kim o? Tayyip Erdoğan..
***
Şimdi erken seçim çağrısıyla ilgili iddialar konuşuluyor..
1- Devlet Bahçeli ittifakın kendi partisinde ciddi huzursuzluk yarattığını gördü, sıkıştı.. İttifakın çatlamasından, baraj altı kalıp siyaseten ağır yara almaktan çekiniyor.. O yüzden bu hamleyi yaptı..
Cahil aklım der ki, bu noktadaki çekinceleri yakından görüyor ve biliyoruz.. Gerçekten, ciddi bir sıkıntı var MHP içinde.. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı ile AKP'li Selçuk Özdağ arasındaki polemiği yabana atmayın.. Ama erken seçim çağrısının bununla ilgili olma ihtimali bana göre zayıf..
2- Uzun zamandır beklenen de buydu.. AKP, Afrin'den beklediği yükselişi göremedi.. Ekonomideki tablo bir süre sonra daha da ağırlaşacak.. Ve AKP, o şartlarda gideceği bir seçimi felaketi olarak görüyor.. Bu yüzden ittifak ortağı üzerinden erken seçim hamlesini yaptırdı.. İktidar olarak kendi değil, MHP'nin çağrısını işleme koyacak..
İşte, bu mudur, budur..
Devlet Bahçeli konuşmasını bitirdikten 15 dakika sonra, son dakika haberine dikkat ettiniz mi;
-Cumhurbaşkanı Erdoğan yarın 13.30'da Devlet Bahçeli ile görüşecek..
Devlet bey konuşuyor, anında randevu planlanıp, açıklaması yapılıyor.. Biz de buna "Gelişmeler üzerine" diyelim he mi..
Hacı abi, yapmayın.. Bu iş öyle olmaz.. Çalışılmış hareketler bunlar..
***
Sonuçta erken seçim lafı edildi.. Israrla "Seçimler zamanında" yapılacak diyen AKP'nin bir erken seçim çağrısı yapması zaten beklenemezdi.. Bunun dönüşü olmaz diyor, Türk siyaset tarihi..
Ve gözler bir anda muhalefete, daha da çok İYİ Parti'ye çevrildi..
Neden mi?
Gelin ara başlıkla devam edelim..
İYİ PARTİ SEÇİME G İ R İ Y O R...
Erken seçim lafı edilir edilmez, rolleri gereği pusuda bekleyen ak-troller devreye girdi.. Fısıltı gazetesi manşet atmaya başladı;
-İYİ Parti bu seçime giremiyor..
Bak hele.. Niye?
- Ee çünkü 41 ilde teşkilatlanmasını tamamlamadı..
-Kim diyor bunu?
-Bilmem öyle diyollaa..
-Peki kardeşim İYİ Parti, 79 ildeki teşkilatlanmasını, 71 il ve 769 ilçede kongrelerini uzaylılarla mı yaptı da geçerli değil?
-Hımmmm..
Başka?
-Ee ama bir de şu var, seçimden 6 ay önce 1'inci kongresini yapmış olması gerekiyormuş.. Ama İYİ Parti kongresini 1 Nisan'da yapmış.
Vay benim saf kardeşim vay..
-İYİ Parti 1'inci kongresini 10 Aralık 2017 tarihinde yaptı.. Nisan'da yaptığı Olağanüstü Kurultay'dı.. Dolayısıyla, İYİ Parti için 6 aylık süreç 10 Aralık 2017'de başladı..
Bu ne demek? Bu demek oluyor ki, yasal olarak İYİ Parti 12 Haziran 2018 itibarıyla yapılacak her seçimde var.. Senin adına üzgünüm..
***
-Hımmm.. Bu da olmadıysa, o zaman CHP'li Özgür Özel'e ne diyeceksiniz?
-Ne diyelim, niçin diyelim?
-Özgür Özel dedi ki, 'İYİ Parti kurultayını 1 Nisan'da yaptı.. Üzerine 6 ay koyun, Eylül yapıyor.. İşte Devlet Bahçeli de İYİ Parti seçime giremesin diye Ağustos'ta seçim dedi' dedi..
-Peki, kimse Özgür Özel'e İYİ Parti'nin 1'inci Kongresi'ni 10 Aralık 2017'de yaptığı söylememiş mi?
-Hımm
-Hımm ya.. Unutmadan, CHP'li Özgür Özel zaten hesabı da yanlış yapmış.. 4'üncü ay olan Nisan ayının üzerine 6 ay koydun mu, 10'uncu ay, yani Ekim eder.. Nasıl bir telaşsa, hesabı da tutturamamış..
**
Türk siyaseti ilginç dönemlerinden birini yaşıyor.. İlginç olan, iktidarından muhalefetine bir telaş var.. AKP-MHP ittifakının takıntısı da İYİ Parti, ana muhalefetin bu etkili isminin de..
Sonuç? Sonuç şu.. Medya kapıları kapalı.. İktidarın başı güya muhatap almıyor.. Küçük ortak 'Yok hükmünde sayıyor'.. Ana muhalefetin Grup Başkanvekili, temenni gibi açıklama yapıp 'Seçime giremeyecek heral' diyor..
Ama herkes, her yerde İYİ Parti'yi konuşuyor..
Siyaseti yakından takip eden 20 yıllık bir gazeteci olarak derim ki; bu gerçek bize önemli bir şey fısıldıyor;
-İYİ Parti gümbür gümbür geliyor..
Yoksa, memleket dahilinde siyaset yangın yeriyken, oturan da kalkan da niye İYİ Parti'yi konuşsun ki?
İktidarından muhalefetine, umudunu kaybetmiş insanlar, siyasetin yeni merkezinden toplanıyor.. Herkesin telaşı bundan..
İYİ Parti seçimlere, her parti gibi giriyor, sıkıntı yok..
Kurtuluşa bir adım daha yakınız.. Hayırlı olsun Türkiye'm!