Varan tuzağı

Yazın son günleri yavaş yavaş yaklaşıyor. Her köşe başında mantar gibi biten alışveriş merkezlerindeki iş yerlerinin vitrinleri yine indirim yazılarıyla dolmaya başladı.
En düşük indirim yüzde 50 ile başlıyor.
Hızını alamayıp yüzde 70 yapan bile var.
Yüzde 70’i bırakın yüzde 20 bile gerçekten çok büyük bir indirim oranı.
Hemen içeriye dalınca acı gerçeği görüyorsunuz.
Yüzde 70’lik indirimin sadece vitrindeki afişte olduğunu anlıyorsunuz.
İstanbul’un en ünlü alışveriş merkezinden bir tanesinde yaşananlar dünyanın hiçbir yerinde yaşanmaz.
Türkiye’nin en ünlü mağazalarından birine girerek yüzde 70’lik indirimden faydalanmak istediğimi ama etiketlerde öyle bir indirim göremediğimi söyledim.
Bu soru satıcıyı öyle kızdırdı ki, beni görmezlikle suçladı.
Bu görmezlik yüzde 70’lik indirimi görememem değil, vitrinde yazılanı doğru görememem idi. Meğerse vitrinde dev rakamla yazılı yüzde 70 indirimin altında küçücük harflerle “varan” kelimesi varmış.
İyi de bu bir aldatmaca değil mi?
Hayır! Varan yazıyor ya!
Tebrik ediyoruz!
Ama satıcıyı değil! Bizi yönetenleri, yıllarca vatandaşı aptal yerine koyan tüketici kanunlarına mahkum edenleri.
Türkiye’nin değil Avrupa’nın en iyi alışveriş merkezi seçildiğini iddia eden AVM’de bir tane bile “varan”sız indirim bulamadım.
Bütün Türkiye varan ile aldatılıyor.
İnternet siteleri bu işi en iyi yapanlardan.
Varan aşağı, varan yukarı.
Bu aldatmacalara sadece alışveriş merkezlerinde rastlanmıyor. Neredeyse dev markalarda bile bu aldatmaca var.
Hele teknoloji marketleri iyice zıvanadan çıkmış durumda. Bol keseden atılan yüzdeler gerçek fiyatlara yansımıyor.
Neredeyse her hafta düzenlenen mavi, turuncu gibi renkli indirimler ise tam aldatmacalık.
Birkaç üründe yapılan indirim sanki tüm ürünlerdeymiş gibi yansıtılıyor.
Bazıları halka açık bu şirketlere bu tarz oyunlar hiç ama hiç yakışmıyor.


Yasal düzenleme şart


Mevcut yasalar maalesef bu indirim konusunda tüketiciyi korumuyor.
Mutlak suretle ilgili bakanlık bu konuya bir disiplin getirmek zorunda.
Öncelikle şu varan kelimesi ile insanların aldatılması kesinlikle engellenmeli.
İndirim belirli dönemlere göre yapılmalı ve mutlaka ticaret odalarından izin belgesi almalı.
Bu indirimin oranının tescili anlamında bir belge gösterilmeli.


Vatandaş ne yapmalı


Vatandaş özelikle yüksek fiyatlı ürünlerde mutlaka fiyat araştırması yapmalı. 2 bin liraya satılan bir dizüstü bilgisayarı bir başka mağazada bin 500 liraya bulmak mümkün oluyor. Televizyon, buzdolabı gibi dayanıklı tüketim mallarındaki kampanya haberlerine inanmayıp mutlaka fiyat araştırması yapmalı.
İnternette özellikle fiyatları karşılaştıran onlarca site var.
Örnek vermek gerekirse; Türkiye’nin en büyük teknoloji marketinde büyük indirim olarak reklamı yapılan ve fiyatı 2 bin 800 liradan 2 bin 150 liraya düşürülmüş İphone 5 telefonu küçük bir araştırmayla bin 880 liraya buldum. Üstelik ithalatçı garantisiyle. Yani yüzde 30 indirime rağmen bir ürünü aldatıcı reklamla yüzde 30 daha pahalıya alabilirsiniz.

Yazarın Diğer Yazıları