Uzmanların Feryadı...
Bir genç "niçin uzman erbaş olur?" sorusunun cevabı üzerine "doktora tezi" yazılır. Umarım üniversitelerimizde geniş çaplı bir araştırma yapılır da birilerine ışık tutar. Şehid olan uzman erbaşların evlerinin hali ortada. Sözü fazla uzatmadan sadece Polatlı Davası'nda 150 uzman erbaşın durumunu özetleyen Süleyman Önem'in mektubunu özetleyerek paylaşmak istiyorum. Umarım duyan olur...
"Yaklaşık 35 aydır "Anayasal düzeni bozmaya teşebbüsüne yardım" (Tek.39) iddiası ile Tarsus 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda, sizin de bildiğiniz ve yazılarınızda çokça vurguladığınız Polatlı Davası'nda 12.5 yıl kesin olmayan kararla hüküm özlü olarak tutuklu bulunan eski bir Uzman Çavuş'um.
Ankara Polatlı 58. Topçu Tugayı'nda uzman erbaş olarak görev yapmakta idim. Bu tugayın KOKTOD (Kolluk Kuvvetlerini Toplumsal Olayda Desteklemesi) görevi var. 15 Temmuz 2016 günü öğle içtimasında birlik komutanı bizlere gece eğitimi olacağını tebliğ etti. Rutin gece eğitimine devam ederken, birlik komutanı, "Ankara'da Genel Kurmay Başkanlığı'na terör saldırısının olduğunu bu sebeple takviye olarak buraya gideceğimizi" söyledi. Seri bir şekilde hazırlanmamızı, araçların hazırlanmasının emrini verdi. 4 araç ve personeli ile Ankara'ya doğru tugaydan yola çıktık. Ortalıkta hiçbir farklılık yoktu. Işıklarda durduğumuzda yolda yanımızda duran araçdaki vatandaşlar el sallıyor, alkışlıyorlar ve sevgi gösterisi yapıyorlardı. Yolda polis noktasından geçtik, burada tek bir polis bizi durdurmadığı gibi, engel olup siz nereye gidiyorsunuz diyen olmadı. Buraya kadar hiç bir şeyden şüphelenmedik, aksine polisler de bize geç deyince gerçekten terör saldırısı olduğu kanısı bizde güçlendi.
Araçlarla Temelli Yapracık mevkine yaklaşırken birlik komutanı bizlere tekrar emir vererek, "Bu terör saldırısı değil durum bizim bildiğimiz gibi değilmiş" diyerek derhal geri Polatlı'ya kışlaya dönüyoruz diyerek dönmemizin emrini verdi. Tugaya geri döndük durumu detaylı öğrendik. 11 gün sonra bizlere tanık ifadesi vereceksiniz diye polis merkezine çağırdılar. Polis merkezine gittiğimizde kelepçe takılarak göz altına aldılar ve sonuç olarak yaklaşık 35 aydır tutukluyum.
Yargılandığım dosyam kapsamında tek bir suç ve suç unsuru bulunmamaktadır. Zaten mahkemede evirdi çevirdi hiç bir şey anlamadan bu kadar yapılan adaletsizliğe ayıp olmasın diye TCK-39 maddesiyle "Yardım etmek" iddiasından 150 uzman erbaşa 12.5 yıl mahkumiyet verdi ve dava İstinaf'da hala bekliyor.
Sayın Demirağ, ben yıllarca Hakkari, Şemdinli, Yüksekova'da hiç tereddüt etmeden canım pahasına terörle mücadelenin ön saflarında bulundum. İlk defa Ankara'ya atandım, bir gün çoluk çocuğumun yüzünü görürüm dedim. Onda da bunlar başıma geldi. Bizim olayın aynısı başka birliklerde yaşandı. Örnek verecek olursam, Şırnak Komando Tugayı, Denizli Tugayı, Kars Sarıkamış vb. birçok örnek var ama buradaki er ve erbaşlar emir komutada çıkmıştır, emir sorgulama yetkisi yoktur diyerek 1.derece mahkeme beraat ettirmiştir ve hakkaniyet yerini bulmuştur. Bizim gidiş ve dönüşümüzde ne cana, ne mala zarar gelmiştir. Zaten gelmesi de düşünülemez şahsımın zerre kadar ne FETÖ ne başka bir örgütle bağım ve bağlantım yoktur. Zaten bu hususta tarafıma hiçbir iddia yoktur, olamaz da. Mahkemeye ısrarla bir askeri bilirkişi istedik. Askerin emir komuta hiyerarşi ve iç hizmet kanunu bilen birisini bilirkişi yapsalar bizim durumumuzu gayet iyi bilip, zerre kadar suçumuzun olmadığını tek celsede söyleyebilirdi, ama malesef hüküm kafadan çoktan verilmiş hepsini Allah'a havale ettim. Milli Savunma Bakanı'na ve yetkililere bunu anlatmaya çalıştık. Askeri emir komuta hiyerarşi ve iç hizmet kanunu işleyişini yönünde yani, bir general ve komutasındaki askere hazır olun terör saldırısı var, emniyet gücüne destek amaçlı gidiyoruz diye emir verse hangi asker sorgular veya ben gitmiyorum der veya diyebilir, diyemez çünkü o zaman vatan haini olur. Benim ve yüzlerce er ve erbaşın da durumu bu... Sizlere ve ekibinize Allah kolaylık versin durumumuzu dile getiriyorsun bunu da biliyorum fakat sadece benim değil benim durumumda yüzlerce er ve erbaş ailelerinin de yüreğine bir nebze su serpmiş olduğunuz için ne mutlu sizlere. Bizim elimizden birşey gelmiyor ama bizim sesimiz olacağınızdan ve masun insanların yanında olduğunuzdan dolayı sizlere sonsuz teşekkürler eder yazılarınızda bir kısa bölümde yer ayırmanızı talep ediyorum. Sesimizi duyurmak amacıyla şimdiden teşekkürler, iyi çalışmalar dilerim."
İstanbul seçimi bütün Türkiye'de bir nevi "referandum" sayılıyor. Siyasilerimiz TSK bünyesinde onbinlerce uzman erbaş için bir kaç çift söz edebilir umarım. Dağlarda, sınırlarda, karakollarda ve suçsuz yere cezaevlerinde bulunan uzmanların alınlarından öpüyorum...