Ülkenin kurtuluş ateşi Ankara'dan yakıldı!
Başkanlık sürecinin başlamasıyla birlikte milliyetçi kesim ve "hayır" diyecek vatandaşlara yapılmadık baskı, söylenilmedik söz kalmadı.
Toplantılar engellendi, salonlar karartıldı, teşkilatlar görevden alındı, vatansever gençler ötekileştirildi.
Tüm bunlar 15 Temmuz gibi Türk milletinin tek yürek olduğu büyük bir badireden sonra yaşandı.
İşte böyle bir ortamda Başkent Ankara'da büyük bir toplantı gerçekleştirildi.
TÜRK MİLLİYETÇİLERİ HAYIR DİYOR adıyla düzenlenen toplantı tüm engellemelere rağmen devasa bir kalabalıkla gerçekleştirildi.
Ankara'da çok daha büyük salonlar olmasına rağmen, OHAL ve güvenlik gerekçe gösterilerek hiçbirine izin verilmemiş. Buna rağmen kararından vazgeçmeyen Türk Milliyetçileri, Yenimahalle Belediyesi'ne ait Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde toplanma kararı aldılar.
Toplanma çağrıları MHP Genel Başkan adayları Meral Akşener, Koray Aydın, Sinan Oğan ve Ümit Özdağ öncülüğünde gerçekleşti… Ancak konu kısa sürede MHP'yi fazlasıyla aştı… Her kesimden vatanına, milletine, milli devlet ilkeleriyle bağlı olan, Atatürk'ün çizgisinden sapmayan binlerce kişi etkinliğe icap edeceğini açıkladı.
Toplantının yapılacağı salona geldiğimizde büyük bir kalabalıkla karşılaştık… Türkiye'nin dört bir yanından gelen vatandaşlar her yanı doldurmuştu… Salona girmekte büyük bir zorluk yaşadık. Tahminen 2 bin kişinin sığacağı salonda 7 bine yakın insan vardı. Binlerce kişi ise dışarıdan izlemek zorunda kaldı.
Bu kadar kalabalığa ve salon tıka basa dolmasına rağmen tek bir gerginlik olmadı. Milliyetçi Hareket tarihindeki en büyük birliktelik görüntülerinden biri vardı. Kol kola salona giren genel başkan adayları yakın bir zamana kadar birbirlerinin en büyük siyasi rakibiydi.
Salonun her yanında Türk bayrakları ve "hayır" posterleri vardı. Planlandığı gibi saat tam 13.00'de başlayan toplantıya katılanların profilleri de çok önemliydi. İnsanlar çocuklarıyla, ailecek gelmişlerdi. Her gören birbirini sarıyor, kucaklıyordu. "Hayır"cılar için kullanılan sözler, ithamlar milliyetçileri adeta tek yürek haline getirmiş, salonda bu çok net bir şekilde görülebiliyordu.
Siyasi partilerden, eski bakanlara, milletvekillerinden, derneklere kadar büyük bir katılımcı listesi vardı. Katılımcılar tek tek anonslanırken salondaki alkış ve coşku dikkat çekiyordu. HEPAR Onursal Genel Başkanı Osman Pamukoğlu ve eski milletvekili Engin Alan, MHP genel başkan adaylarıyla birlikte en çok tezahürat alan isimlerin başında geliyordu.
Akşener, Oğan, Aydın ve Özdağ'ın isimleri okunurken salondaki coşku en üst noktaya çıktı.
Salondakilerin tepkisi sadece referanduma "hayır" demekle sınırlı değildi. AKP'nin çözüm sürecinde yaptıklarına, andımızı kaldırmasına, 15 Temmuz sonrasındaki dayatmalara büyük tepki gösterildi.
Saygı duruşu ve istiklal marşıyla başlayan toplantıda, hep bir ağızdan andımız okundu. İstiklal marşı ve andımızın okunduğu sırada bozkurt yapanlarla, HEPAR'ın sembolü olan kartal pençesini yapan gençlerin birlikteliği görülmeye değerdi.
"Alparslan Türkeş'in askerleriyiz" sloganlarıyla birlikte "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sloganı da aynı coşkuyla atıldı. Bu sloganların hemen ardından salonda müthiş bir alkış tufanı koptu.
Katılımcılar okunduktan sonra hazırlanan belgeselde ise vatandaşların öfkesi net bir şekilde görülüyordu. AKP'lilerin "hayır" diyenler için söylediği sözler, büyük bir tepkiyle karşılandı.
Milliyetçiler adına hazırlanan ortak bildiriyi, MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu okudu. Bildiride, Başkanlık sisteminin, milli devleti ortadan kaldıracağı ve Atatürk'ün yolundan sapmak için bir araç olacağı vurgulanırken, FETÖ ve PKK'yı bugünlere getirenlerin hesap vermesi gerektiğine dikkat çekildi.
Halaçoğlu, itirazlarını tek tek sıraladıktan sonra "Biz Türk milliyetçileri olarak 'hayr'a niyetlendik, 'hayır' diyoruz. Bu şuurla Türk milletine gidiyoruz. Sabır, inanç yol arkadaşımız olacaktır, bütün vatandaşlarımızı kucaklıyoruz. Niyet Hayır, Akıbet Hayır diyoruz. Destanları biz yazdık, Çin sarayını biz bastık, kalsak da 40 çeri teslim olmadık, olmayacağız. Yılmayacağız, yıkılmayacağız, başaracağız, başaracağız" sözleriyle konuşmasını bitirdi. Bu sözler okunurken, salondaki "hayır" ve alkış sesleri bina dışından duyuluyordu.
Tüm engellemelere rağmen Ankara'da yükselen bu ses, Türk milliyetçileri için yeni bir kurtuluş ateşi yakıldığını gösteriyor.