Ülke riski neden yüksek?
Merkez Bankası her ay “Uluslararası yatırım pozisyonunu, dönem sonları itibariyle dış varlık ve yükümlülükler” tablosunu açıklıyor.
Bu tablonun bir tarafına, ekonomide yerleşik kişilerin, (özel sektör, devlet, Merkez Bankası dahil) yurt dışı yerleşik kişilerden olan finansal alacakları ile rezerv olarak tutulan finansal varlıkları yazılıyor. Buna tabloda “Varlıklar” deniliyor. Diğer tarafına ise yerleşiklerin yurt dışı yerleşiklere olan finansal yükümlülükleri, bir bakıma borçları yazılıyor. Bu kısma da “Yükümlülükler” deniliyor. Varlıklar ve yükümlülükler arasındaki fark, Türkiye’nin net uluslararası yatırım pozisyonu açığını gösteriyor. 2013 Ekim ayında bu açık 420.3 milyar dolar oldu.
Bu açığın büyüklüğü hakkında bir fikir edinmek için Türkiye’nin bir yıllık milli gelirinin 800 milyar dolar olduğunu bilmek yetiyor.
Tablonun varlıklar tarafına bakarsak... Türkiye’deki yerleşiklerin yurt dışında 31.7 milyar dolarlık yatırımı var. Ayrıca dış borsalarda portföy yatırımı olarak 0.8 milyar dolarları var. Yurt dışına verilen kredi ve yurt dışı bankalardaki mevduat toplamı da 61.7 milyar dolardır. Yabancı para, parasal altın olarak rezerv varlıklar ise 134.2 milyar dolardır.
Türkiye’de yabancıların, sermaye olarak doğrudan yatırımları 169.7 milyar dolar, borsadaki hisse senetleri, hükümetin çıkardığı borç senetleri, özel sektör borç senetlerine yatırdığı portföy yatırımları toplamı 183.3 milyar dolardır. Bu tür sıcak paranın ne zaman çıkacağı belli olmadığı için kısa vadeli dış borçlar gibi riski yüksektir. Alınan dış kredilerle yabancıların bankalardaki mevduatı toplamı da 295.6 milyar dolardır.
Toplam 134.2 milyar dolar olan rezerv varlıklar, istikrar açısından önemlidir. Sermaye hareketlerinin kısıtlanması, sıcak para girişinin azalması, kısa vadeli dış borçların artması, bu rezervleri daha da önemli kılıyor. Türkiye’nin 150-160 milyar dolar tutan kısa vadeli dış borçlarına karşılık, 111 milyar dolar olan yabancı para rezervleri yeterli değil.
Bizim gibi bazı gelişmekte olan ülkelerle karşılaştırırsak durumu daha net ortaya koyabiliriz. Güney Afrika’da döviz rezervleri kısa vadeli borçların 1.8 katı, Endonezya’da 2.5 katı, Brezilyada 9 katı ve Meksika’da 3 katıdır. Bizde 2012 yılında 1.2 katı ve bu sene ise kısa vadeli dış borçlardan daha fazladır. Döviz pozisyon açığının yüksek olması ve kısa vadeli dış borçtan daha fazla olması ülke riskini artırıyor.