Üç ateşin ortasında kaldık. Burası güvensiz olursa Türkiye güvensiz olur
Başkentte dün gündem çatıya(!) kilitlenirken Irak’tan içimizi kan ağlatan haberler gelmeye devam ediyordu. IŞİD saldırıları sonucunda Türkmen kenti Telafer düşmüş ve Irak polisi de kaçarken hapishanede bulunan onlarca Türkmen’i kurşuna dizmişti. Ölü sayısı konusunda kaynaklardan birbirini tutmayan sayılar gelirken savunmasız bırakılan Türkmenler canlarını kurtarmak için kaçıyordu.
Gerçek tabloyu öğrenebilmek için Kerkük’te bulunan Irak Türkmen Cephesi Sözcüsü Ali Mehdi ile çok zor şartlar altında telefon görüşmesi gerçekleştirdim. Ali Mehdi, Irak’ta Türkmenlerin içinde bulunduğu olumsuz duruma karşı Türk Hükümetinin ilgisizliğinden yakındı, “Maalesef dünya bunu seyrediyor. En kötüsü de Türkiye bizi seyrediyor. Türkiye ile temasımız çok zayıf” dedi. Türkmen Cephesi Sözcüsü Ali Mehdi, Kerkük’te peşmerge güçlerinin bulunmasından dolayı rahatsız olduklarını açık bir dille ifade ederken, “Irak’ta olup bitenlerden Türkiye’nin etkisi vardır. Türkiye, Kuzey Irak ile görüşmektedir. Onun için Türkmenlere haberdar olması lazım. Neler oluyor bölgede. Türkmenlerin bunu bilmesi lazım. Yüzümüzü hangi tarafa çevirelim. Biz, üç ateşin ortasında kalmışız. Ne yapacağımızı şaşırdık. Bölge nereye gidiyor bundan bizim bilgimiz yok. Hangi tarafla olalım karar veremiyoruz” diye konuştu.
Irak Türkmen Cephesi Sözcüsü Ali Mehdi’nin YENİÇAĞ’a yaptığı yürekleri dağlayacak bomba niteliğindeki açıklamalar şöyle:
--Türkmenlerle ilgili çok üzücü haberler alıyoruz. Oradaki durumu bir de sizden öğrenebilir miyiz?
“Maalesef, iki haftadan beri Irak büyük bir değişime uğradı. Sürpriz bir şekilde değişime uğradı. Çatışmalar, yoğunlaşan bölgelerde maalesef Türkmenlerin yoğun olduğu bölgelerde oldu. Bir haftadan beri nerede çatışma varsa, nerede şehit varsa Türkmen’dir. Musul sürpriz oldu bir hafta önce. Kimsenin haberi yoktu Musul’da, silahlı insanlar Musul’u ele geçirdi. Ondan sonra Kerkük’e doğru yola çıktılar. Kerkük’e varmadan peşmerge güçleri Kerkük’ün etrafını sardı Kerkük’ü almak için. Şu anda Kerkük’ün içinde bir şey yok. Ama Kerkük’ün 20 km., 25 km. güneyinde silahlı grup var. Bunlar yaşanırken Telafer’e saldırı oldu. Dünya bunu biliyordu. Telafer’i beklemekteydi. Göz göre göre Telafere dün(pazartesi) saldırıldı. Telafer’de yüzlerce şehidimiz var şu an. Telafer’in hemen hemen yüzde 80’i silahlı grupların kontrolünde. 150 bin kişi şu anda Telafer’de, 150 bin Türkmen göçmen değişik bölgelere aç susuz kaçmaktadırlar. Maalesef dünya bunu seyrediyor. En kötüsü de Türkiye bizi seyrediyor.”
--Türkiye ile bir temasınız olmadı mı? Türk hükümeti ile Dışişleri ile bir temasınız olmadı mı?
“Türkiye ile temasımız çok zayıf. Medya yoluyla bizim tekliflerimiz, taleplerimiz medya yoluyla en çok bizim taleplerimiz gidiyor. Çok az, çok zayıf bir temas var Türkiye ile. Medya haricinde.”
--Dışişlerinden kim arıyor, ya da siz kime ulaşabiliyorsunuz?
“Onu sormayın ama çok zayıf bir irtibat var.”
--Talepleriniz nedir?
“Birinci önceliğimiz 150 bin Türkmen var. Bu, Telafer’den Sincar’a doğru, Duhok’a doğru, Rabia’ya doğru 150 bin göçmen var. Kerkük’te düzen yok, göçmenlere yardım etsinler. Türkiye’den önce insani bir yardım. Şimdi göçte ölen insanlar olur. Açlıktan, susuzluktan ölen Türkmenler olacaktır. Telafer’de bombardıman var. Orada insanlar bombardımandan ölüyorlar. Onlara yetişemiyoruz ama 150 bin insana yetişelim. İmdat elini yetiştirelim, su yetiştirelim. Çoluk, çocuk, yaşlı, genç, kadın var orada. İki; Irak’ta olup bitenlerden Türkiye’nin etkisi vardır. Türkiye Kuzey Irak ile görüşmektedir. Onun için Türkmenlere haberdar olması lazım. Neler oluyor bölgede. Türkmenlerin bunu bilmesi lazım. Yüzümüzü hangi tarafa çevirelim. Biz 3 ateşin ortasında kalmışız. Ne yapacağımızı şaşırdık. Bölge nereye gidiyor bundan bizim bilgimiz yok. Hangi tarafla olalım karar veremiyoruz. O kadar karmakarışık bir bölgede yaşıyoruz. Durumu ne kadar anlatırsanız büyükelçiler görsün. 150 bin kişi. Ben neye üzülüyorum, bu Telafer olayı göz göre göre oldu. İnsanlar 5 günden beri feryat ediyorlar. Bunun da en büyük suçlusu El Maliki’dir.”
--Şu anda Kerkük peşmergenin kontrolünde değil mi?
“Şu anda Türkmenlerin güvenliğini Kerkük’te peşmerge sağlıyor. Ama biz civarda silahlı güç istemiyoruz. Biz peşmergenin burada kalışından rahatsızız. Bir oldu bittiye getirmesinler. Kerkük zaten bir sorundur. Bu askeri çözümü Kerkük’e yansıtmasınlar. İdari olarak ve siyasi olarak yansımasın. Kerkük’te çözüm ortak idaredir. Kerkük’te çözüm özel federedir. Türk partileri bu hataya düşerlerse Türkmenler sessiz kalmayacaklar.”
--Türkmenler kendilerini nasıl savunacak? Halk komiteleri kuruluyor mu? Direnecek güçleri var mı?
“Direnecek güçlerimiz çok zayıf. Kendimizi biz de ancak mahfilimizi koruyacak gücümüz olabilir. Ama bu 2 saat direnir, 3 saat direnir sonra direniş biter.”
--TSK’dan bir talebiniz var mı?
“TSK, Türk ordusu biraz gecikti. Korkarım ki bu gecikme Türkiye’ye de sürpriz oldu. Korkarım ki bu duyarsızlık Türkiye’ye de yansıdı. Kerkük’ün, Musul’un, Telafer’in güvenliği Türkiye’nin güvenliğidir. Burası güvensiz olursa Türkiye güvensiz olur.”
Ağzımız açık, çatıya bakarken tabanımız, Türk toprakları birer birer ayağımızın altından kayıyor.
Terör örgütü PKK ile çözüm süreci; acı bilanço ile yitirdiklerimiz ortada...
Yeni çözüm süreci terör örgütü IŞİD ile... Onun acı bilançosuna yeni başlanıldı!..