Türk'ün kaldırılmasına alet olmak!
Türkiye'de kurumların, partilerin ve ülkenin başına Türk Milleti, Türk ve Türklüğe düşman kişiler gelebilmektedir. Türk kavramını "ırkçılık" ve "etnikçilik" olarak gören zihniyetler ise Türkiye'de uzun yıllar iktidar olabilmektedir. Türkiye'de her fırsattan istifade eden iktidar sahipleri Türk kavramını günah keçisi ilan edilebilmektedir.
Ancak bugüne kadar Türk düşmanı unsurlar süreç içinde iktidarı kaybetmekte Türk ve Türkiye gibi kavramlar baki kalmaktaydı. AKP iktidarıyla birlikte durum tersine dönmüş, kurumların ve devletin başındakilerle birlikte Türk ve Türkiye gibi kavramlar da gitmektedir. Gelinen aşamada Türk karşıtlarının Türk adlı kurumlardaki faaliyetleri gerekçe gösterilerek tam da onların arzuladığı biçimde Türk kavramı cezalandırılmaktadır.
Bahçeli, AKP ittifakı ve Türklük!
Türk Tabipleri Birliği'nin tepesini ele geçirmiş olan bir grup Türkiye'nin haklı ve meşru Afrin operasyonu dolaysıyla durumdan vazife çıkararak küstah bir bildiri yayınlamıştır. Bunu gerekçe gösteren AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bakanlar Kurulu kararı ile meslek örgütlerinin başındaki Türk-Türkiye ifadelerinin kaldırılacağını açıkladı. Erdoğan, Türk Tabipleri Birliği ile Türkiye Barolar Birliği'nin adından 'Türk' kelimesi çıkmalı dedi.
Bahçeli, patronunun açıklamalarına her zaman yaptığı gibi gereken desteği şöyle verdi: "Bunların nesi Türk'tür ki, ismi de Türk kalacaktır?"
Böylece AKP'yi taklidi, tekrarlamayı ve onaylamayı siyasi tavır olarak alan Bahçeli bir kurumun mensuplarının yaptığı küstah açıklamayı bahane ederek kurumun, Türk ve Türkiye kavramlarını cezalandırılmasına alet olmuştur. Bunu da sözde Türk ve Türkiye kavramlarına bu kurumların başındaki zatlardan korumak için yapmaktadır.
Türk ve Türkiye kavramı kurumlardaki birliği ve bütünlüğü temsil ediyor. Türkiye Barolar Birliği'nin önündeki "Türkiye" kelimesi kalktığında mesleki birlik ortadan kalkacaktır. İktidara tapınmak ve iktidarı savunmakla görevli barolar oluşturulabilecektir. Etnik, mezhep, cemaat, tarikat, bölge, alt kimlik temelli barolar ya da hekimler teşekkül ettirilebilecektir. Farklı yapılar, farklı hukuklar kendiliğinden ortaya çıkacaktır.
AKP'de Türk alerjisi devam ediyor!
"Çözüm Süreci" sırasında AKP iktidarı tarafından Türk Milletiyle bağını koparmış ne kadar yabancılaşmış yerli varsa 'Akil Adam' ilan edilerek halkın üzerine salınmıştı. Bunlar "Türk milleti" kavramının Anayasadan çıkarılması, Türk vatandaşlığının "Türkiyeli" olarak değiştirilmesi önerilerini getirmişlerdi.
Zamanın Başbakanı Erdoğan süreçte açıkça "Türk Milliyetçiliğini ayaklarının altına" aldığını söylemişti. Başbakandan aldıkları cesaretle birden bire o dönemde devleti ve kurumlarını Türk kavramından temizleme çalışmalarına hız vermişlerdi.
Hatırlatalım: Bu süreçte T.C. Ziraat Bankası, T.C.'yi logosundan kaldıracağını açıklamıştı.
Batman'da Atatürk anıtında bulunan "Ne mutlu Türk'üm diyene" ibaresi kaldırılmıştı.
T.C. Sağlık Bakanlığı ise "Türk" kavramından Türkiye'yi temizleme sürecine büyük bir hevesle iştirak etmişti. T.C. Sağlık Bakanlığı, Türkiye Cumhuriyeti'nin kısaltması olan "T.C." ibaresini, Devlet Hastanesi'nin tabelalarından bir anda kaldırmışı. Gelen tepki üzerine, bakanlık geri adım atarak "T.C." ibarelerini eski yerlerine koymuştu.
"Türk'üm, Doğruyum, Çalışkanım"la başlayan öğrenci andı iktidarın bir hamlesiyle ortadan kaldırılmıştı.
Gelinen aşamada Türk Tabipleri Birliği'nin önündeki Türk kelimesinin, Türkiye Barolar Birliği'nin önündeki Türkiye kelimesinin kaldırılması AKP'nin Türk'e duyduğu alerjinin dışa vurulmasıdır.
Bazı hainlerin yaptıklarını, yazdıklarını ve söylediklerini gerekçe göstererek Türk kavramına saldırmak bir AKP yöntemidir.
Hâlbuki hukukta suçun şahsiliği esastır. Kurumların başındakiler kurumun kendisi değildir ve onlar makamı temsil ederler. Onlar gelip-geçici şahıslardır ve cezalandırılacaksa kurumlar değiş şahıslar cezalandırılır.
Böyle bir tavra destek ancak burnunun ucundan habersiz, akıl, idrak, izan kaybı yaşayanlar destek verebilir.
Nerede olursa olsun Türk kelimesinin kaldırılması Türklüğe aidiyet duyan bir kişinin işi olamaz. Bahçeli hariç!!!