Türk’üm, doğruyum, AKP’nin prangasıyım!
Ben söylemedim; Tayyip Erdoğan, “demokratikleşme paketi” adını verdiği girişimin ne anlama geldiğini bir gün öncesinden açıkladı ve “11 yıldır yaptığımız reformlara yenilerini ekleyecek, Türkiye’yi ağırlıklarından, prangalarından, zincirlerinden kurtaracağız. Bu ilk değil, son da olmayacak” dedi.
Ve nihayet dün, “Bugün biz, bu demokratikleşme paketini açıklarken, aslında, işte tüm o şehitlerimizin de arzularını bir kez daha yerine getiriyoruz” diyerek maddeleri sıraladı.
Bir gün önceki pranga laflarını ise “Açıklayacağımız paket, elbette Türkiye’yi bütün prangalarından kurtaracak, bütün tortuları temizleyecek bir paket değildir; ancak, bu istikamette, bu hedef doğrultusunda çok önemli bir aşamadır, nihai hedefe ulaşmak için de çok önemli bir eşik noktasıdır” diye açmak ihtiyacını hissetti?
***
Paketi açıkladı ama Tayyip Erdoğan, nihai hedefinin ne olduğunu söylemedi!
“Türküm, doğruyum, çalışkanım” diye başlayan ilkokul andını kaldırmakla, Türkiye, bütün ağırlıklarından, prangalarından, zincirlerinden, tortularından kurtarılma yoluna giriyorsa, Tayyip Erdoğan’ın nihai hedefi Türklüğü, bu coğrafyadan bir millet adı olarak tamamen kazımak mıdır?
Ve tüm o şehitlerimizin arzusu bu muydu? Okullarda Türkçe dışında dillerde eğitim yaptırmak mıydı veya?
Şehitler, Potamya’yı Güneysu yapmıştı, şimdi eşik noktası Güneysu’yu Potamya yapmak mıdır?
Arif Nihat Asya, bakın ne diyor bu
konuda:
“Ben ki ateşle konuşurdum, selle konuşurdum
İdil’le Tuna’yla Nil’le konuşurdum
Sangaryos’u Sakarya yapan
İkonyom’u Konya yapan
Dille konuşurdum...”
Erdoğan ise Güroymak’ı Norşin yapan dille konuşuyor!
***
Daha şimdiden, sokak aralarında bile gece yarısına kadar tarikat toplantıları yapılıyor. Yeni yasalarla Türkiye Afganistan’dan beter olur! Türkiye’de en büyük ayırımcılık; çoğunluk olan ama yönetimi Türk’e düşmanlık güden unsurlara kaptıran Türklere karşı yapılıyor. Nefret suçu, Türklere karşı işleniyor ama bundan sonra Ermeni mezaliminden bahsetmek nefret suçu olacak! Rum çetecilerin katliamlarından bahsetmek, onların hakkından gelen Topal Osman’ı övmek de suç olacak! Kapılar aralanıyor ya!
Üstelik “Gazi Mustafa Kemal” den söz ederek, böyle bir eşik atlamaya çalışmak, milletle alay etmek değil midir?
O Atatürk ki, “Şüphe yok ki, arkadaşlar, millet birçok fedakârlık, birçok kan pahasına, en nihayet elde ettiği hayat dayanağına kimseyi tecavüz ettirmeyecektir. Bugünkü hükümetin, meclisin, kanunların, anayasanın mahiyeti ve hikmeti hep bundan ibarettir” diyordu.
***
Tayyip Erdoğan’ın ise başka bir millet tasavvuru var! Orta Doğu’daki bütün milletleri kapsayan bir millet anlayışına sahip... Bu da yolu, İsrail’in “Orta Doğu Birleşik Devletleri” hedefine doğru götürüyor... Türk Milleti, bunun için mi bu kadar şehit verdi ve Anadolu’yu vatan yaptı?
Daha şimdiden Avrupa Birliği sözcüleri, “Paketteki maddeler çok önemli, uygulamayı bekliyoruz” diyor... Zaten, AB temsilcisi Karen Fogg, “Türk tarihinin hakkından gelmek lazım” demiyor muydu? İşte şimdi Tayyip Erdoğan da ilkokullardan andımızı kaldırmakla, Türk kimliğinin hakkından geleceğini zannediyor.
Asıl bundan sonra, babalar ve anneler, çocuklarını her sabah okula gönderirken, kapıdan çıkmadan önce, “Evladım unutma, sen bir Türk çocuğusun” diyecek! Bugüne kadar söylemek ihtiyacı hissetmiyorlardı, çünkü baştakileri Türk zannediyorlardı. Baştakiler Türklüğü reddediyor hatta ortadan kaldırmak istiyor!